Mart 1977 doğumluyum. Sigorta başlangıç tarihim Temmuz 1995. Yaklaşık 7000 prim günüm var. EYT kapsamında emekli olursam maaşım yüzde 60 civarında azalıyor. Çalıştığım işyerinde işveren şu an EYT kapsamında olanların listesini hazırlıyor. Ekonomik krizi gerekçe göstererek EYT kapsamında olanları emekli edeceği yönünde söylentiler başladı. Ben emekli olmak istemiyorum. İşveren emekli olmaya zorlayabilir mi? Bu durumda ne yapmam gerekiyor? (İsmi saklı)

Mevzuata göre emeklilik yazılı talebe bağlıdır. Emeklilik koşullarını yerine getiren kişiye, kendisi talepte bulunmadıkça Sosyal Güvenlik Kurumu’nca doğrudan emekli aylığı bağlanmaz.

Emeklilikte yaş haddi uygulaması sadece Emekli Sandığı Kanunu’na tabi kişiler ve 5510 Sayılı Kanun kapsamında 4/1-c statüsündeki kamu çalışanları için söz konusudur. Kamuda yaş haddinde genel olarak 65 yaş kuralı uygulanmakla birlikte asker, polis, doktor, akademisyen, büyükelçi gibi mesleklerde farklı yaş hadleri uygulanıyor. Yaş haddini dolduranlar emekli edilirler.

Gerek 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nda, gerekse 5510 Sayılı Kanun’da 4/1-a statüsünde bir işverene bağlı çalışanlar için yaş haddi bulunmamaktadır. İşveren, emeklilik koşullarını yerine getirmiş ama emekli olmak istemeyen kişiyi emekliliğe zorlayamaz. İşçinin yazılı başvurusu olmadan işçi adına SGK nezdinde emeklilik işlemlerini başlatamaz. Bu kişiyi işten çıkardığı takdirde ihbar ve kıdem tazminatını ödemek zorunda kalır. İşyerindeki toplam çalışan sayısı 30’un üzerinde ise bu şekilde işten çıkartılmış işçi işe iade davası açabilir.

Bakan Işıkhan’dan 1 Mayıs açıklaması: Bu eylemlere sıcak bakmamız mümkün değil Bakan Işıkhan’dan 1 Mayıs açıklaması: Bu eylemlere sıcak bakmamız mümkün değil

Öte yandan, EYT’den yararlanarak emekli olan kişi ile emekli olduktan sonra çalışmaya devam edip etmemek tarafların karşılıklı anlaşmasına bağlıdır. Emekli olmuş işçi ile çalışmaya devam edip etmemek işverenin inisiyatifindedir. İşçi emekli olduğunda işveren kıdem tazminatı ile kullanılmamış yıllık izin ücretlerini öder. İşveren açısından ihbar tazminatı sorumluluğu doğmaz.

Emekli olurken kıdem tazminatını alan işçi aynı işyerinde çalışmaya devam ederse sonraki çalışmalarının karşılığı olan kıdem tazminatı konusunda normal işçiler ile aynı hükümlere tabi olur. İşveren işten çıkartırsa veya kendisi haklı bir sebeple iş akdini feshederse kıdem tazminatını alır. Emeklilik gerekçesiyle yeniden kıdem tazminatı talebinde bulunamaz.

EYT’LİNİN PRİM GÜNÜ ŞARTI E-DEVLET’TE NEDEN HALA YÜKSEK GÖRÜNÜYOR?

Sigorta girişim 01.09.1999. E-Devlet’ten baktığımda 5975 prim günü ile emekli olabileceğim görünüyor. Bu, emeklilik için 5975 günü tamamlamam gerektiği anlamına mı geliyor? 5000 gün olarak güncelleme olmayacak mı? (Şükran T.)

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) yasası çıktığında 8 Eylül 1999 öncesinde sigortalı çalışmaya başlamış olanların o tarihteki koşullar ile emekli olacaklarını, SSK’lıların 5000 güne tabi olacaklarını, prim günü ve sigortalılık süresi koşullarını değiştirmeyeceklerini söyledi. E-Devlet’te görünen 5975 prim günü, yürürlükteki 4447 Sayılı Kanuna göre tamamlamanız gereken süre. EYT yasası yürürlüğe girdiğinde ise 5000 güne tabi olacaksınız.

EYT düzenlemesi çıktığında, E-Devlet’teki durumunuzda 1999 öncesi emeklilik koşullarına göre güncelleme yapılacaktır.

SİGORTA ÖNCESİ DOĞUM BORÇLANMASI NEDEN İHTİYAÇ?

Doğum borçlanması sigortalı çalışmaya başladıktan sonra doğan çocuklar için yapılabiliyor. Her bir çocukta boşta geçen sürelerin 2 yıla kadar kısmı için doğum borçlanması yapmak mümkün. Bu haktan, önce doğum yapıp çocuklarını büyüttükten sonra çalışmaya başlayan kadınların da yararlanması gerektiğine dair muhtelif zamanlarda konuyu gündeme getirdik. Okurumuz Selami K.’dan gelen mesaj, neden böyle bir düzenlemeye ihtiyaç olduğuna dair güzel bir örnek teşkil ediyor. İşte o mesaj:

“Eşim çocuk gelişimi mezunu, doğum borçlanması yapamamaktan mağdur. İlk çocuğumuz 1986, ikinci çocuğumuz 1992 yılında doğduğunda eşim sigortalı çalışmaya başlamamıştı. Çocuklarımızı büyüttükten sonra çalışmaya başladı. 1997 -1998 yıllarında bir ilköğretim okulunda, ücreti okul aile birliği gelirinden ödenmek üzere öğretmen olarak çalıştı. O dönemde sigorta başlangıcı yapılmamış. Daha sonra önemini kavradık ama 5 yıllık süre geçtiği için yasal yollara başvuramadık. 01.12.2002 tarihinde bir kurum kreşinde sigortalı olarak çalışmaya başladı. Yaz aylarında öğrenci sayısı azaldığı için ücretsiz izne çıkarıldığından yaklaşık 20 yıllık çalışma süresinde 5300 gün civarında yatırılmış sigorta primi var. Pandemi döneminde 18 ay sigorta primi yatırılmadı, sonrasında da yetersiz öğrenci sayısından dolayı iş akdi sonlandırıldı. Bu yıl 60 yaşına girecek. Şimdi bir kreşte çalışıyor. Çalışan kadınlar arasında eşitliğin sağlanması için sigortalı olmadan önce doğum yapmış kadınlara da doğum borçlanması hakkı verilmesini istiyoruz.

DOĞUM BORÇLANMASIYLA EYT’DEN NASIL YARARLANILIR?

01.07.1998 tarihinde özel sektörde işe başladım. 01.05.1999 tarihinde evlilikten dolayı işten ayrıldım. 04.03.2014 tarihinde tekrar özel sektörde çalışmaya başladım, halen aktif çalışıyorum. Şu an 3080 hizmet günüm bulunuyor. 2001, 2005, 2009 doğumlu üç çocuğum var. Bu şartlarda EYT’den nasıl faydalanabilirim? (İsmi saklı)

EYT yasası çıktığında iki yolla emekli olabilirsiniz. Normal emeklilik için 5000 günü tamamlamalısınız. Her çocukta 720 gün olmak üzere 3 çocuk için toplam 2160 güne kadar doğum borçlanması yapma hakkınız bulunuyor. İhtiyacınız olan 1920 günü borçlanmanız yeterli.

İkinci yöntem ise 50 yaşını doldurmak şartıyla 3600 gün ile emekliliktir. Bunda daha az doğum borçlanması yapmanız yeterli olur. Muhtemelen, emekli aylığı bakımından iki yöntem arasında bir fark olmayacaktır. Borçlanma konusunda karar vermeden önce emekli aylığı bakımından iki yöntem arasında ne kadar fark olduğunu SGK’ya sormanızı tavsiye ederim.

EYT’Lİ GURBETÇİLER YURTDIŞI BORÇLANMA İÇİN NE YAPMALI?

16 Mayıs 1975 doğumluyum. 09.07.1997 - 31.08.2013 tarihleri arasında kesintisiz SSK’lı olarak çalıştım. Toplam prim günüm 5810. 1 Eylül 2013 tarihinden itibaren yurt dışında çalışmaya başladım. Şu an aktif olarak çalışmaya devam ediyorum. Yurt dışı borçlanması yaparak Ocak 2023 tarihinde çıkması muhtemel EYT kanunundan faydalanarak emeklilik başvurusunda bulunmak istiyorum. 25 yıl sigortalılık süresi şartını tamamlamak için yurt dışı borçlanması yapmam gerekir mi? Eğer yapmam gerekiyorsa, borçlanmaya esas kazancı tabandan mı yoksa tavandan mı yatırmamı önerirsiniz? Emekli maaşı açısından ikisi arasındaki fark ne kadar olur? (Cengiz T.)

EYT düzenlemesi, sigorta başlangıcı 8 Eylül 1999 öncesi olan gurbetçileri de kapsıyor. Gurbetçilerin dikkat etmesi gereken çok önemli bir husus var. EYT düzenlemesi ile sadece yaş koşulu kaldırılmayacak. 4447 Sayılı Kanun ile kademeli artırılmış olan prim günleri de kaldırılacak. Daha az prim günü ile emeklilik mümkün olacak.

Gurbetçilerin dikkat etmesi gereken husus şu: Şayet Türkiye’deki prim günleri asgari koşulları sağlamaya yetiyorsa kesinlikle yurt dışı borçlanması yapmasınlar. Yurt dışı borçlanması yaparak emekli olanlar, aylıklarını kestirmeden hiçbir işte çalışamıyorlar. Çalıştıkları tespit edilenlerin de emekli aylıkları kesiliyor.

EYT düzenlemesi yürürlüğe girdiğinde 8 Eylül 1999 öncesinde sigorta girişi bulunanlar SSK’dan kadın ise 20 yıl, erkek ise 25 yıl sigortalılık süresi ve 5000 prim gününü tamamladıklarında emekli olabilecekler. Prim günü 5000’den az olanlar ise en az 3600 prim günü bulunmak şartıyla kadın ise 50, erkek ise 55 yaşını tamamlayarak emekli olabilecek. Şu an itibarıyla emekli aylığı bakımından 3600 günden emekli olmak ile 5000 günden emekli olmak arasında önemli bir fark yok.

Türkiye’deki mevcut çalışmalarınız SSK’dan emeklilik için gerekli koşulları karşılıyor. Yurt dışı borçlanması yapmanız gerekmez. Emekli aylığını artırmak için yapacağınız yurt dışı borçlanma ise hem emekli olduktan sonra çalışmanızı engeller hem de elde edeceğiniz emekli aylığı artışı yatıracağınız paraya değmez.(HABERTÜRK)