AK Parti Ankara Milletvekili Orhan Yegin, CHP’nin staj sigortası mağdurlarıyla ilgili araştırma önergesinin Meclis Genel Kurulundaki görüşmelerinde sosyal güvenlik alanındaki sorunlar ve EYT düzenlemesine değindi.

Yegin’in Meclis tutanaklarına yansıyan açıklamaları şöyle:

“… Sosyal güvenlik alanına ilişkin gerçekten çok farklı her bir siyasetçinin, muhalefetin, iktidarın, siyasetle uğraşan herkesin karşılamak isteyeceği çok fazla çok yönlü talepler var. Doğumun sigortalılık başlangıcı sayılmasından tutun da doğum sayısı kadar sigortaya prim verilmesinden -ki bunların içerisinde karşılananlar da var- EYT’ye kadar, tarım ve hayvancılıkla uğraşanlara prim ödemesi yapılmasından tutunuz da -ne bileyim- ev hanımlarına bir sigorta güvencesi sağlayacak bir ödemenin devlet tarafından yapılmasına kadar korkunç sayıda, çok fazla sayıda talepler var.

Her bir siyasetçi -burada ayrım yapmadan söylüyorum- siyaset yaparken ister ki vatandaş ne talep ediyorsa, vatandaş ne istiyorsa -ki hayatında bir karşılığı vardır ki istiyordur; o talebin hayatta omuzdan indireceği, azaltacağı bir yük vardır ki istiyordur- bunu karşılayalım hep beraber. Herkes bunu ister ancak sorumlu siyaset anlayışı, yönetici siyaset anlayışı bu taleplerin mevcut toplam, bütün içerisinde karşılanabilirliği ve bu karşılanan taleplerin sürdürülebilirliğiyle ilgili bir tasarım, bir öngörü ve bir sorumluluk içerisinde hareket etmek zorundadır.

Staj ve çıraklık sigortası mağdurları için EYT yolda! 3 maddelik kanun teklifi TBMM’de Staj ve çıraklık sigortası mağdurları için EYT yolda! 3 maddelik kanun teklifi TBMM’de

O yüzden, bu ve benzeri konularda -lütfen, beni hoş görün- muhalefet için konuşmak, çok büyük büyük konuşmalar yapmak kolaydır ama iktidarın, iktidarı temsil edenlerin çok büyük bir sorumluluk içerisinde ve büyük bir hassasiyet içerisinde ve bu tarz meselelerde bir çözüm ortamı oluşmadan, talebi karşılayacak bir ortam oluşmadan konuşacağı her cümleyi çok hesap ederek, çok dikkatli, umutları suistimal etmeyecek bir hassasiyetle, insanların mağduriyetlerinin veya beklentilerinin siyasette bir malzeme edilmesine dönük bir ortamdan kaçınacak bir hassasiyetle konuşması gerekir.

Efendim, bu talebin farkındayız; bu talebin, iktidarı-muhalefeti hepimiz farkındayız ve bunun vatandaşlarımız tarafından zaman zaman gündem edildiğinin farkındayız. EYT’ye ilişkin birtakım tartışmaların ve arayışların yapıldığı süreçte “Acaba bu sürecin içerisine bu dâhil edilebilir mi?” talebinin olduğunun ve bu talebin sadece o, geçen dönemlere ilişkin bir askerlik borçlanması gibi bir borçlanmadan ibaret olmayıp bunun aynı zamanda sigortalılık başlangıcını herkesin önemsediği tarih olan Eylül 1999 öncesine götürebilir mi yani…”