Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şanghay İşbirliği Örgütü 22'nci Devlet Başkanları Zirvesi için Özbekistan'a gerçekleştirdiği ziyaret sonrasında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Gazetecilerin sorularını yanıt verdi.

Şanghay İşbirliği Teşkilatının kuruluşundan itibaren gerek güvenlik, gerekse ekonomi ve ticaret alanlarında ciddi mesafeler katettiğini ve bu çerçevede genişlemesini sürdürdüğünü ifade eden Erdoğan, "Küresel ekonomide Asya kıtasının oynadığı belirleyici rol zaten ortadadır. Avrasya coğrafyasının yüzde 60'ını kapsayan teşkilat coğrafyasında 3,2 milyar insan yaşıyor. Teşkilat üyeleri 20 trilyon dolara ulaşan bir ekonomik büyüklükle küresel gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 30'dan fazlasını üretiyor." dedi.

Rusya-Ukrayna 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin Şanghay İşbirliği Örgütünün içerisindeki yeri, gelecek vizyonu ve örgütten Türkiye'ye üyelik çağrısı veya daveti olup olmadığına ilişkin soru üzerine şu yanıtı verdi:

"Her şeyden önce bu teşkilat, 'Şanghay Beşlisi' diye başladı ama artık beşli olmaktan çıkmış vaziyette. Şu an üye sayısı 9'a ulaşmış durumda. 3 gözlemci üyesi bulunuyor. Ayrıca bizim gibi diyalog ortağı olan 9 ülke var. Görüştüğüm liderlerin hemen hemen hepsi de özellikle Rusya-Ukrayna savaşında tansiyonu düşürmek için oynadığımız rol sebebiyle bize teşekkür ettiler. 'Burada aldığınız rolden dolayı gerçekten sizleri takdir ve tebrik ederiz.' dediler.

Müfettişler görevlendirildi: O belediyelerde İstiklal Marşı ve Türk Bayrağı iddiaları gündem olmuştu Müfettişler görevlendirildi: O belediyelerde İstiklal Marşı ve Türk Bayrağı iddiaları gündem olmuştu

Hepsi ikili görüşmelerimizde gelip işi buraya bağladılar çünkü Rusya-Ukrayna savaşında dünyadaki bu görünen güçler içerisinde 'Ne yapabiliriz, bu işi nasıl çözeriz?' gibi bir durum yok maalesef. Biz ise başından itibaren sürdürdüğümüz o denge politikasıyla gerek Batı'ya gerekse başta Amerika olmak üzere hepsine gereken cevabı, yaptığımız girişimlerle vermiş olduk. Tabii en önemlisi bu tahıl koridoru meselesi."

Tahıl koridoru ile ilgili atılan adımlar hakkında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Zirve'de yaptıkları görüşmede de konuştuklarını belirten Erdoğan, "Malum, tahıl koridorunun gelişmekte olan ülkelerden ziyade az gelişmiş ülkelere yönelik çalıştırılması gerekiyor. Bizim burada oynadığımız asıl rol bu. Burada da onu yine konuştuk, 'Biz az gelişmiş ülkelere bu tahıl koridorunu kullandırtalım, onlara ulaşalım, bunun gayreti içerisinde olalım.' dedik. Tabii Sayın Putin de onun üzerinde özenle duruyor." dedi. 

TOKİ  Açıklaması

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sosyal konut projesine başvurulara ilişkin, "Talebin yoğunluğu ortada. Allah nasip ederse seçimden sonra yeni bir etabı başlatacağız çünkü arsa noktasında sıkıntımız yok." derken şu ifadelere de yer verdi:

"Arzın yapılması noktasında bizim bir sıkıntımız yok. Şimdi bir görmüş olduk arz-talep dengesini. Demek ki arz-talep dengesi, talep istikametinde gözüküyor. Öyleyse demek ki seçimin ertesinde yeniden bir hamle yapılabilir. O zamana kadar da zaten bu inşaatların kabası bitmiş olur, yüzde 50-60 oranında ilerlenmiş olur çünkü orada işin tamamen bitmesi 1,5-2 yılı bulur. Bir taraftan da tabi kuraların çekilmesi, ondan sonra yerleşmeler başlar. Bu arada da biz işin ikinci etabına başlamış oluruz. Burada bizim para pul sıkıntısı yok. Tabii burada talebin yoğunluğu ortada. Onun için diyorum ki Allah nasip ederse seçimden sonra yeni bir etabı inşallah başlatacağız çünkü bizim arsa noktasında filan sıkıntımız yok. Arsa noktasında sıkıntı olmadıktan sonra yeter ki iş yapacak bir iktidar olsun. İş yapacak iktidar da biziz. Tabii Bay Kemal ve avanesi, ona da bir şey uydururlar. Ben arkadaşlara da söyledim, 'Arkadaşlar hiç oyalanmayalım, Türkiye'nin dört bir yanında planlamaya göre hemen temel atmaya başlayalım. Yıl sonunu beklemeyeceksiniz.' dedim. Talimatı verdim ve yıl sonuna varmadan biz şu anda hangi şehirde ne kadar yapıyoruz, ona göre bir taraftan da temelleri atıp inşaatlara başlayacağız."

105 Yeni Öğrenci Yurdu

105 yeni yurdun açılışını yaptıklarını dile getiren Erdoğan, "Bu 105 yurt açılışının ötesinde bu sene arz olarak öğrenci talebinden çok çok fazlayız. Bütün bunlara rağmen şu anda 'Daha da artı değer meydana getirelim, herhangi bir sıkıntı kesinlikle olmasın.' diyoruz. Böyle bir çalışma şu anda ortada. Bizim yurtlar gerçekten çok lüks. Ben yurtları dolaşıyorum, bakıyorum. Yemekler hakeza öyle. Ücretler çok çok düşük. İşin böyle bir güzelliği de var. Bütün bunların yanında da tabii benim iftihar ettiğim bir şey de şu, öğrenci kişilik buluyor. Özellikle 'Bu benim yurdum.' diyebiliyor. Biz ranzalarda kaldık. Şimdi üç yatak, karyola, çalışma odası, gardırobu, her şeyi içinde. Yurtlar böyle. Birçoğu da manzarasıyla, her şeyiyle çok çok farklı.

Geçen gün Cebeci Öğrenci Yurdu'nun açılışını yaptım. Gençlik yıllarımda öğrenciliğimde Ankara’ya geldiğimde Cebeci Öğrenci Yurdu'nda arkadaşlarımla bir gece, iki gece beraber kalırdım. O yurt ile bunlar mukayese edilmez. İşte onu yıktık, şimdi sıfır yeni yaptık. Açılışı yaptık, odaları bir dolaştık. O zaman erkek yurduydu. Şimdi 4 bin kişilik bir kız yurdu oldu. Yani 'beton' filan diyorlar ama bir gel, gez, gör, bak neyin nesidir? 'Hakikaten nasıl bir yurt, bir göreyim şunu' diye bir dertleri yok." dedi.

Ekonomi Bahsi

 "Son zamanlarda içeriden ve dışarıdan 'Türkiye, bu paraları nereden buluyor?' diye sorular geliyor." ifadesi üzerine Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Çalışıyoruz, çalıştığınız zaman para da geliyor. Ülkemize duyulan güvenle dışarıdan da geliyor. Hazine, Maliye, Merkez Bankası el ele vererek üretken bir ekonomiyi büyütüyor çünkü bizim bu attığımız adımlar, tüketim ekonomisinin veya israf ekonomisinin neticesi değil, tam aksine üretim ekonomisinin bir neticesidir. Üretim ekonomisinin neticesi olarak da şu anda biz hasılayı toplamaya başladık. İşte şu an itibarıyla mesela Merkez Bankamızın rezervi 115 milyar dolar civarında. Şimdi bunlara kalsa, bunlar Merkez Bankasının rezervini adeta sıfırlanmış gibi gösteriyorlar ama tablo öyle değil."

Tunç Soyer'e Eleştiri

Erdoğan, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in, İzmir'in kurtuluş yıl dönümündeki sözlerinin hatırlatılması üzerine, şunları söyledi:

"Bu adamın istikameti filan yok. Bu, pusulayı şaşırmış ve terbiyeden uzak. Tarihini hakaretle ifade etmeye çalışan bir insan, bir defa bu milletin bir evladı olamaz. Bu millet, bu ecdatla anılıyor. Bu ecdatla şu anda biz iftihar ediyoruz ama ne yazık ki siyasetin içinde olmaktan öte, parti başkanı olanlarda bile ve üstelik 'Tarihçiyim' dedikleri halde bunu yapanların olması gerçekten bir akıl tutulmasıdır. 33 sene Osmanlıyı idare eden bir Sultan Abdülhamid'e utanmadan, sıkılmadan öyle yakıştırmalar yapılması asla kabul edilemez. Bir de 'Merdan Yanardağ' diye birisi var. O da Osmanlı hakkında ahlaksız ifadeler kullanıyor, hakaretler ediyor. Bu ifadeleri kesinlikle nefret suçuna da girer. Tabii bunların üzerine gitmemiz lazım. Yani bu meydan o kadar boş değil. Bunu bilmeleri gerekecek. Ecdadımıza eğer layık olacaksak bunlara hukuk çerçevesinde gereğini yapmamız lazım."

AA