İstanbul Esenyurt’ta bulunan LC Waikiki deposunda Kluh isimli taşeron firmaya bağlı çalışan 12 temizlik işçisi, ağır çalışma koşullarına karşı çıktıkları için “Kod 46” gerekçe gösterilerek işten atıldı. İşçiler, bunun üzerine DİSK Limter-İş öncülüğünde depo önünde eylem başlattı. İşçiler, başlattıkları eylemin 14’üncü gününde Kadıköy’de bulunan Halitağa Caddesi’nde açıklama yaptı. 

LC Waikiki işçileri eyleme başladı

Direnişlerinin 13.gününde Halitağa’daki LC Waikiki önünde bir araya gelen işçiler, neden işten atıldıklarını anlatarak taleplerini sıraladı. İşçiler dayanışma ve boykot çağrısı yaptı.

“LC Waikiki’de atılan işçiler geri alınsın” yazılı pankartın açıldığı eylemde, “Atılan işçiler geri alınsın”, “LC Waikiki işçileri yalnız değildir”, “Yaşasın sınıf dayanışması”, “LC Waikiki’de direniş kazanacak” dövizleri taşındı.

Eyleme, HDP Milletvekili Musa Piroğlu; İşçi Emekçi Birliği, Dev Turizm-İş Marmara Şubesi, İnşaat-İş, Dev Yap-İş, Birleşik İşçi Hareketi, Birleşik İşçi Kurultayı, Emekçiler Dayanışması, Dev İşçi-Sen, Kaldıraç, Koç Üniversitesi direnişçilerinden Kenan Güngördü’nün aralarında bulunduğu çok sayıda kişi katıldı.

“Yaşasın sınıf dayanışması”

Eylem alanından geçenler de işçilere alkışlarla, “İşçileri destekleyelim” diyerek destek verdi. Direnişçi işçiler, halkın desteğine “Yaşasın sınıf dayanışması” sloganıyla yanıt verdi.

Eylem sırasında sık sık “Yaşasın sınıf dayanışması”, “İşçiler birleşin köleliğe son verin”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Direne direne kazanacağız”, “Direnen işçiler yalnız değildir”, “Zafer direnen emekçinin olacak” sloganları atıldı.

“Birlikte patronlara da iktidarlarına da diz çöktüreceğiz”

HDP Milletvekili Musa Piroğlu, LC Waikiki’nin dünya genelinde çok sayıda mağazası olduğunu ve bu zenginliğini emek sömürüsü, işçinin alınteriyle elde ettiğini vurguladı. Hakkını arayan, örgütlenen işçilerin işten atıldığını söyleyen Piroğlu, “Onların karşısındaki işçi yalnız, çaresiz hiçbir yapamaz sanıyorlar” dedi.

Patronların karşısında iki seçenekleri olduğunun ifade eden Piroğlu, “İşçilerin birliği ve direngenliği diğeri ise halkın dayanışması ve yan yana gelmesi. Patronlara karşı elimizdeki tek silah dayanışmadır. Bu dayanışma kimse yalnız kalmasın diye, işten atılacak işçiler işten atılmasın diyedir. LC Waikiki işçilerinin direnişinde dile getirdiği talepler bu ülkedeki yoksulların, ezilenlerin talebidir. Bu firma gibi hepsini uyarıyoruz, direnen işçiler yalnız değildir. Birlikte patronlara da iktidarlarına da diz çöktüreceğiz” diye konuştu.

''Biz bu patronlardan daha güçlüyüz''

Ardından Limter-İş Sendikası Genel Başkanı Kanber Saygılı söz aldı. İşçilerin, “Geçinemiyoruz, barınamıyoruz” dedikleri, haklarını istedikleri için Kod 46 ile işten atıldığını anlatan Saygılı, Alman taşeron şirketinin Türkiye’nin yasalarına karşı geldiğine ve hükümetin buna göz yumduğuna dikkat çekti. “Taşeron patron bunlara cesaret edemez. Bunlara siz cesaret veriyorsunuz. Ama biz bu patronlardan daha güçlüyüz. Onların parası var ama bizim haklılığımız var, halkımızdan aldığımız gücümüz var” diyen Saygılı, “Değerli halkımız bu mağazalardan alışveriş yaptığınız müddetçe işçi arkadaşlarımızın hakları gasp edilecek, evine ekmek gidemeyecek” sözleriyle LC Waikiki ürünlerini boykot çağrısında bulundu.

Saygılı "Biz onlara ‘bu sorunları çözün, direniş başlatmayalım’ dedik. Direnişçiler 3 yıldır, 5 yıldır, 7 yıldır depolarda çalışıyor. Hiç utanmıyoruz musunuz? Bu insanların birikmiş haklarına el koydunuz. İstiyorsunuz ki işçiler ceketini alsın gitsin, biz de onların haklarına çökelim! Zaten bu memlekette çökme işi meslek haline geldi. Çöktürmeyiz. Hiçbir şey alamazsak bile boğazınızda kılçık oluruz. Perişan edeceğiz sizi” dedi.

Saygılı’nın konuşması sırasında Halitağa’dan geçenler alkışlarla destek verdi.

“Mağaza önlerini eylem alanına çevirin”

Aydın, sanatçı, gazeteci, işçilere ve emekçi halka seslenen Saygılı, “Bu mağazaların önlerini eylem alanına çevirin” diyerek işçilerin direnişine destek olma çağrısını yineledi.

Eylem, “Direne direne kazanacağız” sloganıyla sonlanırken işçilerin son sözü, “Kazanmadan vazgeçmeyeceğiz, herkes duysun” oldu.

750 bin kamu işçisinin talepleri neler? 750 bin kamu işçisinin talepleri neler?

(MA)