İşte Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar...

Milletimizin refahından rahatsızlık duyan Türkiye düşmanları dört bir koldan harekete geçmektedir. Ekonomik geleceğimiz maalesef yaylım ateşine tutulmuştur. Hükümet tedbir üstüne tedbir almaktadır. Konu, ekonomik beka konusudur. MHP, hükümetimizin alacağı her kararın destekçisidir. Bir elin nesi varsa Cumhur İttifakı'nın iradesi vardır, şer odaklarının alayını birden karşılamaya kudretimiz yetecektir.

Türkiye sevdamızdan ödün vermeyeceğiz. Vatandaşlarımızın kesesine dokunan, mutfağına dinamit koyan, şikayetlerinin yaygınlaşmasına neden olan fiyat artışlarının önünü-arkasını incelemek zorundayız. Türkiye'yi ekonomik olarak zora sokan, alım gücünü zayıflatan planın geri planında mihraklar vardır ve açıkça meydandadır. FETÖ, bu kumpasın tam ortasında bulunan bir maşadır. FETÖ'cüler, sıcak para çeteleri, bunların yerli uzantıları, küresel tefeciler, ekonomik tetikçiler, Türkiye'nin ekonomik olarak köşeye sıkışması amacıyla faaliyet içindedir.

"HAKSIZ KAZANÇ PEŞİNE DÜŞEN FIRSATÇILARIN ELBETTE YAKASINDAN TUTMALIYIZ"

Kiralardaki haksız, hukuksuz artışların sorarım sizlere gerçek sebebi nedir? Asıl gayesi nedir? Vatandaşlarımızı mağdur haline getiren, zincir marketlerde peynirden yumurtaya, etten süte kadar fiyat etiketlerinin kabarmasına yol açan kimler varsa suçludur, sahnelenen kirli oyunun parçasıdır. Kiralardaki yükselişe sessiz kalamayız, konut fiyatlarındaki yükselişleri atıl vaziyette seyredemeyiz. Vahim artışları sınırlandırmak, taleplerine kulak vermek mecburiyetindeyiz. Haksız kazanç peşine düşen fırsatçıların elbette yakasından tutmalıyız, bedelini de ödetmeliyiz. Denetimleri sıklaştırarak utanmazları hem deşifre hem de rezil etmeliyiz. Buna tamam demeyeceğiz, boyun eğmeyeceğiz.

Türk milleti sahte demokratlara aldanmayacak, aldırmayacaktır. Mazisinde karneyle ekmek verilen hüzün dolu yılların olduğu CHP'nin ve başındaki zatın konuşmaya yüzü bile yoktur. Milletimizin ve devletimizin yanında sapasağlam yerimizi alacağız. Tasarlanmış kahramanlıklara karnımız toktur. Gaz yağı yokken haşhaş yağı kullanılan yıllar aklımızdan çıkmamıştır. Biz tarihten dersimizi aldık. Sabırla, sebatla, metanetle, dayanışmayla, bir ve beraberce zorlukları aşacağız. Kavga ve kutuplaşmadan beslenen firavunları Allah'ın izniyle mahcup edeceğiz.

2023 aynı zamanda istikbal hedeflerimizin ileriye taşınmasını sağlayacak tarihi bir eşiktir. 1877 ve 1878 Osmanlı-Rus savaşında Yeşilköy'e kadar gelen güçlerin komutanı şu telgrafı göndermişti: "Bizi durduracak hiçbir kuvvet yok, İstanbul'a girmek için izninizi bekliyorum" Her gün bir yerinden yara alan Osmanlı İmparatorluğu'nun yönetim kademesinde sorumsuz, işbirlikçilik anaforuna kapılmış yöneticiler de vardı ve biliniyordu. Devşirilmiş bir kısım devlet ricali makus çöküşe hizmet etmişlerdi. Şu mutlak gerçeğin altı da çizilmelidir ki hiçbir padişah asla ve katta kendi çıkarını devletinin ve milletinin çıkarı üstüne görmemiştir. Oğuz soyundan kesinlikle hain çıkmamıştır. Abdülhamid'i kimler sevmiyorsa, kuyruk acısını kimler çekiyorsa onlara dikkat edeceğiz. Çünkü onlar batının içimize yuvalanmış etki ajanlarıdır. Abdülhamit Han'ın seveni kadar sevmeyeni de vardır. Abdülhamit'i Ermeni çeteciler sevmez, sömürgeciler sevmez, casuslar sevmez, Türk ve İslam düşmanları hiç sevmez. Madem tarihi bilmezler o halde ne diye gerçeğe kara çalmaya kalkarlar. Gafiller ne istiyorlar tarihimizden. Bilmedikleri, bilemeyecekleri büyüklerimizi hangi bilgi ya da belgelerle itham ederler. Merhum hünkarımız Abdülhamit Han şöyle demişti: "Mutlaka kendi fikrimin de kabul olunmasını istemedim. Benim fikrim bu meselede şu merkezdedir, siz de müzakere edin, kabul ederseniz icra edersiniz" Her zaman mert oldu, namerdin oyununu bozdu. 2. Abdülhamid'i ilk savunan değerli şahsiyet merhum Hüseyin Nihal Atsız'dır. Merhum Atsız açık açık diyordu ki "Abdulhamid biçareliğin tersi neyse odur"

Biz ecdadımıza dil uzattırmayız, tarihimize laf ettirmeyiz, devşirmelere akıllarını başlarına devşirmelerini tavsiye ederiz. Sudan sebeplerle karşı karşıya getiren kanı bozukları asla affetmeyiz. Osmanlı İmparatorluğu bizimdir, Türkiye Cumhuriyeti bizimdir, Atatürk bizimdir, Abdülhamid Han da bizimdir. Atatürk, Ankara ise Abdülhamid Han İstanbul'dur. İkisini birbirinden ayırmak ne mümkün. Dedelerimize hakaret edenler zillettedir. Atatürk'ü seven Abdülhamid'i de sever. Birisini diğerinden üstün tutan bataktadır. Geçmişte yaşamış her kim varsa duygularımızla değil, bugünün ölçüleriyle değil kendi zamanlarının şartlarıyla değerlendirmeliyiz. Muhterem büyüklerimizi, büyük ceddimizi anıyorum, Rabbim her birisinden razı olsun diyorum.

İSVEÇ VE FİNLANDİYA'YA NATO VETOSU

Mansur Yavaş: Ankara halkı mutlu ki şu an yüzde 60'lara varan oy oranıyla beni seçiyor Mansur Yavaş: Ankara halkı mutlu ki şu an yüzde 60'lara varan oy oranıyla beni seçiyor

ABD Başkanı Biden bu iki ülkeyle sıcak ilişki halindedir ve tam destek açıklaması yapmıştır. Çünkü ABD ve İsveç arasında savunma, istihbarat ve askeri alanlarla köklü işbirliği süreci uzun bir süredir devrededir. Laf kalabalığı vardır ama sonuç yoktur. Asıl gündem Türkiye'nin endişesini görüşmek değil kalıcı olarak gidermektir. İsveç, PKK'nın önde gelen silah tedarikçileri arasındadır. Dökülen şehit kanlarında İsveç ve Finlandiya'nın parmak izini nasıl yok sayacağız? Hala sokaklarında teröristleri gezdiren bu devletlere nasıl anlayış göstereceğiz? İsveç bölücü terörün Kuzey Avrupa'daki kumanda odasıdır. İkinci Kandil Dağı, İsveç'tedir. Uzaktan bakılınca eline vurup ekmeğinin alınacağı bir ülke olduğumuzu mu zannetmektedirler.

Türkiye'ye silah ambargosu uygulayan sabıkalı ülkelerle bir ve beraber olmamız akıl harcı mıdır? İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine engel çıkınca Türkiye'nin risk birimi 14 yılın üzerine çıkmıştır. Türkiye'nin sessiz kalması mı amaçlanmaktadır? Bu edepsizliği, bu tavrı görmezden mi gelelim? Buyurun emiriniz neyse onu yapalım mı diyelim? Türkiye, sömürgeleşmiş bir ülke olamayacaktır. Hiç kimse Türkiye'yi tehdit etmeye yeltenmesin. İsveç hükümeti terörizme mali imkan sağladı, yaralı hainleri tedavi ettirdi, Başbakan'ın bile göreve gelmesinde terör uzantılarının dahli görüldü. Türk milleti bu zillete nasıl tamam diyecek? Türk milletinin terazisi bu melanet ağırlığı nasıl çekecek? 

"NATO'DAN AYRILMAK BİLE GÜNDEME ALINMALIDIR"

Onlar bizi yok saysa da biz daha çok var olacağız. Onlar karşımızda toplansalar da hepsinin bileğini Cumhur İttifakı olarak bükeceğiz. NATO içinde PKK/YPG terör örgütünün arkasında duran ülkelerin varlığı hepimizin malumudur. Türkiye seçeneksiz değildir, NATO'dan ayrılmak bile gündeme alınmalıdır. NATO'yla var olmadık, NATO'suz da yok olmayız. Türkiye, NATO'nun doğudaki karakol ülkesi olarak muamele görmüştür. Alsınlar İsveç'i alsınlar Finlandiya'yı tepe tepe kullansınlar. Gelişmeler başka bir seçenek bırakmazsa yeni bir güvenlik teşkilatının kurulması mümkündür, belki de en doğrusu budur. 

MİÇOTAKİS'İN ABD'DEKİ KONUŞMASI

37 kez alkışlanması düşündürücüdür. 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'nı kastederek helenizmin 48 yıldır büyük bir acı çektiğini iddia eden Miçotakis barbarlığı maskelemeye çalışmıştır. Şunu herkes bilmelidir ki Kıbrıs Türk'tür, Türk kalacaktır.  Yunanistan Başbakanı, kanlı saldırıları, işkenceleri ne zaman hatırlayacak, itiraf edecek şerefli duruşu gösterecektir? Türkiye'yi aklında şikayet eden Miçotakis dedeleri gibi sinsidir. Türk milleti, Yunanistan'ın tahrik siyasetine sonuna kadar direnecektir.

Tüm bunlar oluyorken zillet ittifakının Türkiye'nin yanında duruş gösterdiğini duyanınız var mıdır? İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğiyle ilgili Türkiye'nin lehine bir yorum yapan muhalefet zihniyetinden söz edilebilecek midir? Allah'tan korkmaz kuldan utanmazlar, milletimizin tarihi emanetlerini ne zaman müdafaa etmek istiyorsunuz. Ne acımızda varlar, ne de sevincimize ortaklar! Millet ve vatan sevgileri tükenmiş... Kılıçdaroğlu'nun 'Her yer Kandil her yer direniş' sloganına ne bir tepki ne bir söz duyulmuştur. Vatan hainlerine niye bir şey diyemedin? Kılıçdaroğlu'nun Maltepe mitingi, HDP'nin PKK'nın FETÖ'nün, Pontus özlemi çeken çürümüşlerin mitingidir. Kılıçdaroğlu asıl damgalı hainleri görmek istiyorsa derhal çevresine bakmalıdır. Ülke elden gidiyormuş, Kılıçdaroğlu'nun iddiası budur. Cumhurbaşkanı adaylığı iyice ısınan, ortaklarına çalım atan Kılıçdaroğlu zihni melekelerini yitirmiştir. Dersim sayfasını yeniden açıp yeni bir isyan teşebbüsü aklından geçiriyorken Türk milleti seni cumhurbaşkanı yapmaz. Kılıçdaroğlu'nun yolu yol değildir, Türk milleti 2023 yılının haziran ayında seçimini yapacak, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan açık ara farkla seçilecektir. 

Dünya Kadınlar Boks Şampiyonası'nda 5 altın madalya kazanan evlatlarımızı yürekten kutluyorum. Anadolu Efes Basketbol takımımızın üst üste 2. kez Avrupa Şampiyonu olmasından büyük bir memnuniyet duyuyorum. Vakıfbank Kadın takımımız Şampiyonlar Ligi finalinde İtalyan rakibini yenerek bir kez daha şampiyon olmuştur. Takımımızı kutluyorum.