Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi başkanlığında, Türkiye-İran Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi'nin 7'nci toplantısı gerçekleşti.
Toplantının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Reisi ile ortak basın toplantısı düzenledi. Daha sonra da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ikili bir görüşme gerçekleştiren Erdoğan dünyanın gözünün çevrildiği görüşmelerden olumlu sonuçlar çıkacağını belirtmişti.
"TÜM TERÖR ÖRGÜTLERİYLE MÜCADELE KESİNTİSİZ SÜRMELİDİR"
Tahran'da Türkiye, İran ve Rusya liderlerinin bir araya geldiği üçlü zirve başladı. Erdoğan, Putin ve Reisi zirvesine ilişkin liderlerin ayrı ayrı açıklamaları gerçekleşti.
Zirvede konuşan Cumhurbaşkan Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Bu formatta en son 2019'da Ankara'da bir araya gelmiştik. Önümüzdeki dönemde İnşallah daha sık görüşme fırsatı bulacağız. Terör örgütleriyle mücadelemiz her daim sürecektir. PKK, YPG, hepimizin ortak meselesidir. Bugüne kadar sergilediğimiz işbirliğini sürdürerek bu hedeflere birlikte ulaşacağımıza inanıyorum. DEAŞ, PKK, YPG ve diğer tüm terör örgütleriyle mücadele kesintisiz sürdürülmelidir. Suriye halkına yapılacak en büyük iyilik, bölücü terör örgütünün işgal ettiği topraklardan sökülüp atılmasıdır. Türkiye güney sınırı boyunca terörden arındırdığı bölgelerle sivil kaybını korumuş, hem de Suriye toprak bütünlüğüne önemli destek vermiştir.
"TEL RIFAT VE MÜNBİÇ TERÖR YATAĞI HALİNE DÖNÜŞMÜŞTÜR"
Bu sürecin nasıl hızlandırılabileceğini ve nasıl adımlar atılabileceğini istişare edeceğiz. Suriye halkının ihtiyaçlarının kesintisiz idame ettirilmesi hepimiz için öncelik taşıyor. Ancak sadece sözler yaralara derman olmuyor. Terör örgütlerinin sınırlarımızdan tamamen 30 km öteye çekilmesi zamanında yapılması.
Tel Rıfat ve Münbiç terör yatağı haline dönüşmüştür. Terör yuvalarının temizlenmesi çoktan gelmiştir. Anayasa Komitesi gayretlerimiz sonucu faaliyete geçmiş bugüne kadar 8 defa toplanmıştır. Önümüzdeki hafta yapılması planlanan 9. toplantının ertelenmesi üzücüdür. Unutmayalım ki Anayasa Komitesi'nin başarısızlığı Astana sürecinin başarısızlığı olarak görülmektedir.
Toplantı, BM'nin kolaylaştırıcılığıyla BM merkezlerinden birinde görüşülerek sağlanmalıdır. Rejimin tavrı ise birlikte başlattığımız bu süreci baltalamaktadır. Bu tablo karşısında süreci canlandırmamız şarttır. Astana süreci öncü rolünü kaybetmemelidir.
"BU KRİZİ BİZ ÇIKARMADIK, KÜLFETİNİN BİZE YÜKLENMESİ DOĞRU DEĞİL"
Rejim nezdinde gereken telkinlerde bulunacağınıza inanıyorum. İdlib'de biraz da olsa sükunet varsa bu Astana sürecinin sonucudur. İdlib'deki ateşkesin ihlal edilmemesi bu bakımdan önemlidir. Özellikle sivil yerlerini hedef alan saldırılar süreci baltalıyor. Sizlerin İdlib'deki terör odaklarından kaynaklanan endişelerinizi anlıyoruz. Şehitler verme pahasına kararlılıkla sürdürüyoruz. Milli güvenliğimize kast eden şer odaklarını Suriye'den söküp atmakta kararlıyız.
Türkiye 3.7 milyon Suriyeli kardeşimizi geçici olarak misafir etmektedir. Suriyelilerin topraklarına huzurla, güvenle onurlu dönüşü temin edilmelidir. Terörden temizlediğimiz bölgelere Türkiye'den 500 binden fazla Suriyeli döndü. Siyasi çözümde ilerleme kaydedilmesi dönmek isteyenlerin kötü muameleye maruz kalmayacakları geri dönüşler için önemlidir. Heyetlerimizin bu konuda istişarelerini artırması yönündeyim. Bu krizi biz çıkarmadık, külfetinin de bize yüklenmesi doğru değildir.
Suriye'nin kuzey batısındaki durum özellikle dikkat çekiyor. 4 milyon Suriyeli uluslararası yardımlara her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyor. Türkiye her türlü desteği vermiştir. Astana ortaklarımızdan da aynı anlayışı bekliyorum. BM'nin yardımların devam etmesi Suriye'deki krizi önleyecek yegane yöntemdir.
REİSİ: "ASKERİ MÜDAHALE SORUNU ARTIRIR"
Zirvenin açılışındaki konuşmasında açıklamalarda bulunan İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi şunları söyledi:
"Suriye’de çözüm askeri müdahale değil tek çözüm yolu diplomasidir. Askeri müdahale sorunu artırır. Suriye'nin toprak bütünlüğünün ve milli egemenliğinin korunması ile Suriyeliler arasındaki siyasi çözümün sağlanması gerektiğini vurguluyoruz.
Siyonist rejimin Suriye topraklarını yok sayarak bazı haklarını elinden alması bu istikrarsızlığı arttırmaktadır. Uluslararası hukuku da aynı şekilde yok saymaktadır. Umut ediyorum ki bu toplantımızda yapıcı kararlar alınsın ki Suriye’deki istikrar geri dönsün."
PUTİN: "SURİYE HALKININ KARAR ALMASINI SAĞLAMAMIZ LAZIM"
Putin bir sonraki Astana formatındaki zirvenin Rusya'da yapılması gerektiğini söyledi.
Suriye'de şiddet gözle görülür şekilde azalmış olduğunu ve politik-diplomatik sürecin başlatıldığını söyleyen Putin, "Üçlü görüşmelerin ilerlemesi de çok önemli. Suriye konusundaki diyaloglarımızla, Suriye halkının kendi inisiyatifiyle karar almasını sağlamamız lazım" ifadelerini kullandı.
ZİRVE SONRASI ORTAK BASIN TOPLANTISI
Üçlü Zirve sonunda liderler ortak bir basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda bulundu.
REİSİ: "SURİYE'DE İNSANİ YARDIM VURGUSU YAPILDI"
İlk olarak konuşan İran Cumhurbaşkanı Reisi yaptığı açıklamada "Suriye'ye insani yardımların ulaştırılması konusuna vurgu yapıldı" dedi.
PUTİN: "3 ÜLKE DE HEM FİKİR"
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise şunları söyledi: "Üç ülke hem fikir ki Suriye krizi sadece diplomatik yöntemlerle çözülebilir. Suriye'de terörle mücadelede kararlıyız.
Rusya ve Türkiye ilişkileri dinamik bir şekilde gelişmektedir. İstanbul'daki görüşmeleirn neticeleri memnuniyetle değerlendirildi. Şükranlarımı sunmak istiyorum. Bugün kabul ettiğimiz mutabakatlar Suriye'de barışın ve istikrarın sağlayacaktır."
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: EN ETKİLİ GİRİŞİM
"Astana formatındaki üçlü zirvemizin yedincisi icra ettik. Suriye'deki durumu ele aldık. Ülkede çatışma ortamının sona ermesi amacıyla birlikte atacağımız adımları değerlendirdik. Suriye krizinde çözümün önünü açabilecek en etkili girişim olduğunu gördük.
Terör örgütleri arasında fark görmüyoruz. Terörle mücadele her daim sürecektir. Suriye'den terörü söküp atmakta kararlıyız. Bu mücadelede beklentimiz destek olunmasıdır.
PKK/YPG terörü hepimizin ortak meselesidir. Suriye'de siyasi çözüm mutabakatımız bakidir. Adımları etraflıca ele aldık. Astana ortaklarımıza ihtilafın kalıcı çözülmesi için çağrımızı tekrarladık.
Anayasa Komitesi ile ilgili Suriye rejimi uzlaşmaz bir tutum içinde. Suriyeli tarafların yapıcı bir çalışma gerçekleştirmesi için çabalarımızı artıracağız.
Çözüm çabalarımızın merkezinde insani dramın sona ermesi yer alıyor.
Bizler Suriye'nin kuzeyinde briket evler yaparak Suriyeli kardeşlerimizin taşınmaları için adımlarımızı atıyoruz. 4 milyondan fazla kişinin yaşadığı İdlib'deki durumu da değerlendirdik.
Hedefimiz Suriyeli kardeşlerimizin ülkelerine onurlu ve güvenli dönmelerini temin etmektir.
Türkiye'den 500 binden fazla kişi Suriye'de güvenliği sağladığımız bölgelere dönmüştür."
