Öğrenci affı düzenlemesi, birçok öğrencinin eğitim hayatına geri dönüş yapma imkanı sağlarken, lisansüstü ve tıp fakültesi öğrencilerini dışarıda bırakması, öğrenci camiasında hayal kırıklığı oluşturuyor. Bu düzenleme ile birçok öğrenci, maddi sıkıntılar, ailevi sorunlar veya sağlık problemleri nedeniyle eğitimlerini yarıda bırakmış olsalar bile bir şans daha bulabilirken, lisansüstü ve tıp öğrencileri bu avantajdan yoksun kalıyor.

"Sağlıkçının adı yok, diploması var!" "Sağlıkçının adı yok, diploması var!"

Eğitimine devam eden bu öğrenciler azami süresi boyunca öğrencilik haklarından yararlanabiliyor. Azami süresi dolduğunda başarısız ders sayısı bir olan öğrencilere sınırsız sınav hakkı veriliyor. Ancak bu öğrenciler hiçbir öğrencilik haklarından yararlanamıyorlar. Bu öğrenciler, eğitim hayatları devam ettiği için öğrenci affından da yararlanamıyor.

Günümüzde binlerce öğrenci, özellikle de lisansüstü ve tıp fakültesi öğrencileri, karşılaştıkları bu sorunla mücadele ediyor. Bu sorun, öğrencilere belirli bir süre içinde eğitimlerini tamamlama zorunluluğu getiriyor ve bu süre içinde mezun olamayan öğrenciler bir dizi sorunla karşılaşıyor.

Tıp fakültesi öğrencileri, uzun ve yoğun eğitim süreleri nedeniyle azami süre sınırlamalarına sıkça takılabiliyor. Lisansüstü öğrencileri ise araştırma projeleri, tez çalışmaları ve diğer akademik yükümlülükler nedeniyle bazen belirlenen süre içinde mezun olmakta zorlanabiliyorlar.

Öğrenciler, bu durumun kariyer planlamalarını olumsuz etkilediğini ve geleceklerini belirsizleştirdiğini ifade ediyorlar. Ayrıca, birçok öğrenci, ekonomik koşullar, ailevi durumlar veya sağlık sorunları gibi özel nedenlerle eğitimlerini belirlenen süre içinde tamamlayamama riski altında bulunuyor.

Öğrenciler, bu konudaki beklentilerini daha geniş bir kapsamda dile getirerek, eğitim sistemlerindeki bu kısıtlamaların gözden geçirilmesini ve öğrenci dostu politikaların uygulanmasını talep ediyorlar.