Öz Sağlık-İş Sendikası İstanbul 4 Nolu Şube Temel Yazıcı ve sağlık çalışan üyeleri  Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde bir araya gelerek basın açıklaması yaptı.

İşçi Haber de Öz Sağlık-İş Sendikasının basın toplantısına katıldı. Sağlık çalışanlarına destek vermek amacıyla basın açıklamasına mikrofon uzattı.

Genel Başkan

Türkiye'nin 81 ildeki iki yüz bin üyesiyle kamunun en güçlü sendikası olan Öz Sağlık-İş Sendikası, Genel Başkan Devlet Sert ile büyüdü.

Pandemi sürecinde ve öncesinde sağlık çalışanlarına her zaman destek olup yanında duran Öz Sağlık-İş Sendikasının Genel Başkanı Devlet Sert, onların yaşadığı zorlukları ortadan kaldırmak için elinden geleni yapmaktadır. Alanında uzman ve büyük başarılar elde etmiş bir sendikacı olan Devlet Sert, başarılı kadrosuyla sağlık alanında çalışan işçilerin haklarını korumak için canla başla mücadele etmeye devam ediyor.

Her geçen gün artarak devam eden sağlıkta şiddet olayları için caydırıcı önlemler alınması beklenirken, meydana gelen son olayla birlikte ortaya çıkan durum sağlık çalışanlarını şoka uğrattı.

İstanbul  Kanuni Sultan Süleyman Eğitim Araştırma Hastanesi’nde geçtiğimiz günlerde yaşanan hasta terörüne müdahale ederek, hem kurumunu hem de sağlık çalışanlarını şiddetten korumaya çalışan güvenlik görevlileri ceza aldı, içlerinden biri de aldığı cezadan kimlik kartı iptal edilerek işten atıldı.

Öz Sağlık İş sendikası üyesi olan güvenlik görevlilerinin uğramış olduğu bu haksızlık ile ilgili olarak Hastane önünde bir basın açıklaması yapan  Öz Sağlık İş sendikası İstanbul 4 No’lu Şube Başkanı Temel Yazıcı, güvenlik görevlisi arkadaşlarının başlarına gelen durumu “garabet” olarak değerlendirdi, hem İçişleri Bakanlığı’nın, hem de Sağlık Bakanlığı’nın bu olay nezdinde gerekli düzenlemeleri acilen yapmalarını istedi.

Düzenlenen  basın açıklamasında Öz Sağlık- İş İstanbul 4 Nolu Şube Başkanı Temel Yazıcı şu sözlere yer verdi:

"Ülkemizde hemen her gün yaşadığımız sağlıkta şiddet olayları, artık sağlık çalışanlarının  can güvenliğini aşarak, enteresan bir şekilde iş güvenliğini de tehdit etmeye başladı.

Geçtiğimiz gün hastanemiz acil servisinde bazı hastalar tarafından estirilen teröre, üyemiz güvenlik görevlisi 4 arkadaşımız müdahalede bulunmuşlardır.

Kütahya'da feci kaza! 1 kişi öldü, 5 kişi yaralandı Kütahya'da feci kaza! 1 kişi öldü, 5 kişi yaralandı

Amaçları sadece hastaların, çalışanların ve kurumun güvenliğini sağlamak olan güvenlik görevlisi üyelerimiz aynı olayda saldırıya uğramışlar ve nefsi müdafaa yapmak zorunda kalmışlardır.

Durumun adli mercilere yansıması sonucu kendisini korumak üzere müdahalede bulunan üyelerimizden birisi, almış olduğu 1 yıllık ertemeli suçtan dolayı  güvenlik kimlik kartı iptal edilerek işten çıkartılmıştır.

Temizlik, veri giriş, teknik gibi diğer birimlerde çalışan işçilerimizde bu sorun yaşanmazken güvenlik görevlisi arkadaşlarımız en ufak suçlardan dolayı işten çıkarılmaktadır.

Mevcut uygulamada güvenlik görevlileri 1 yıldan fazla idari para veya hapis cezası alması durumunda veyahut şüpheli görünmeleri halinde bile kartları iptal edilmektedir.

Polis ve diğer kolluk kuvvetlerin 3 yıl şartı olmasına rağmen güvenlikler de bu oran 1 yıldır.

Buradan bakanlık yetkililerine sormak istiyorum;

Güvenlik görevlileri bulundukları kurumlarda sizce ne iş yapacak?

Sağlık çalışanlarına yönelik, ya da sağlık kurumlarına yönelik şiddetin önüne nasıl geçecek? 

Binlerce güvenlik görevlisi 5 yılda bir kimlik yenilemesi yapmakta iken maalesef sebepsizce suç unsuru olmadan aldıkları cezalardan dolayı kimlik kartlarını kaybetmekte ve işsiz kalmaktadır. 

Dolayısıyla İçişleri Bakanlığı uhdesinde olan Özel Güvenlik Hizmetleri Kanunu’nda değişikliğe gitmesi elzemdir. 

Sağlık Bakanlığı da bu mağduriyete “dur” demeli, kendi personeli olan güvenlik işçilerini böyle durumlarda geri hizmetler de görevlendirmenin önünü açmalıdır. 
Bugün Yusuf kardeşimizin başına gelen olayın yarın başka bir güvenlik görevlisinin başına geleceğini çok iyi biliyoruz. 

Bu nedenle kimlik kartı yenileme süresinin uzatılmasını, alınan cezalarla ilgili oranın  1 yıldan 3 yıla çıkartılması şartının getirilmesini talep ediyoruz”.