İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G. babasının kendisini 6 yaşındayken imam nikahıyla ‘evlendirdiğini’, çocukluğu boyunca her gün cinsel istismara uğradığını anlatarak şikâyetçi oldu. 6 yaşındayken 29 yaşındaki bir müritle imam nikahı kıyılan H.K.G. ifadesinde cinsel istismarın kendisine bir 'oyun' gibi gösterildiğini anlattı. 

Daha sonra radyodan dinledikleriyle yaşadıklarının taciz ve çocuk istismarı olduğunu anlamış ardından şikayetçi olmuştu. 

H.K.G.'nin şikayetlerinin ardından İsmailağa Vakfı'ndan ilk kez açıklama geldi. 

''REDDEDİYOR VE TELİN EDİYORUZ''

Yaşanan hadisenin dini açıdan doğru olmamasının yanında bu durumu vicdanların da kabul etmeyeceğini belirten İsmailağa Vakfı, "Yapılacak yargılamalar sonunda, bu iddiaların ispatlanması durumunda, bu zulmü işleyen kim olursa olsun, her bir Müslüman ve vicdan sahibi gibi reddediyor ve telin ediyoruz" açıklamasında bulundu.

Cemaatin yazılı açıklaması şöyle;

İsmailağa camiamız adına, birtakım iddialarla ilgili açıklama yapma zarureti hâsıl olmuştur.

Bu iddialara ilişkin olarak her şeyden önce belirtmemiz gerekir ki; 6 yaşında bir kız çocuğunun evlendirilmesi dinî açıdan doğru olmadığı gibi, vicdanların da kesinlikle kabul etmeyeceği bir durumdur.

Konuyla ilgili şu birkaç hususu dikkatlerinize arz etmek isteriz:

Vize alacaklara dikkat! O değişiklik Meclis'te kabul edildi Vize alacaklara dikkat! O değişiklik Meclis'te kabul edildi

Malûm olduğu üzere, bir cemiyete bağlılık iddiasında olan bir kimse veya kimselerin yanlışı ile o cemiyetin tamamını suçlamak hukuken mümkün olmadığı gibi, vicdanları da yaralar. Modern hukuklarda da, İslam hukukunda da “suçun şahsîliği” ilkesi geçerlidir. Aksi takdirde, yeryüzünde hiçbir temiz yapı olmadığı sonucuna varmak zorunda kalırız. Bu itibarla, birtakım münferid iddiaları camiamızla irtibatlandırmaya çalışanların art niyetli ve maksatlı oldukları açıktır.

Bahusus, İsmailağa’ya mensubiyet iddiasında olan kişilerin, bu camianın en temel esasları arasında yer alan, “resmî nikâh olmadan dinî nikâh yapılmaz” düsturuna muhalefeti ise bizlerle asla ilişkilendirilemez. Bu usulümüzü de hocasından talebesine, gencinden yaşlısına camiamızı tanıyan herkes bilmektedir. Yıllardır bir çok alanda hizmet etmekte olan camiamızın, daha önce hiçbir şekilde böyle bir iddiaya konu olmaması da bunun ispatıdır. Buna rağmen, cemaatimizin bu dönemde böyle bir iddiayla ilişkilendirilmeye çalışılması art niyetli, maksatlı ve planlı bir ithamdır.

Yapılacak yargılamalar sonunda, bu iddiaların ispatlanması durumunda, bu zulmü işleyen kim olursa olsun, her bir Müslüman ve vicdan sahibi gibi reddediyor ve telin ediyoruz. Bu tür ahlâksızlıkların meşrebi, cemaati, ideolojisi olmadığı gibi, bunların görmezden gelinmesi de asla kabul edilemez.

Milletimiz tarafından bilinen İsmailağa camiamızın bu çizgisine rağmen, bazı art niyetli çevreler bu “iddiayı” özelde camiamıza, genelde İslâm’a ve Müslümanlara mâl etmeye çalışmaktadırlar. Bu vahim iddiaları hakaret ve iftiraları için fırsat görerek halkımızı tahrik etmeye çalışan bu maksatlı yapılar, yaptıklarının hesabını hukuk karşısında vereceklerdir.

Başta çocuk istismarı olmak üzere fıtrat, ahlâk ve vicdan dışı her türlü düşünce ve eğilimlerle en kararlı şekilde mücadeleden yana olduğumuzu kesin olarak ifade etmek isteriz.

Rabbimizden niyazımız, bizleri yasaklamış olduğu her türlü fenalık ve azgınlıklardan muhafaza buyurmasıdır.