İşçi Haberleri

696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçilere tayin hakkı: Seslerini duyurmaya çalışıyorlar

696 sayılı KHK ile birlikte kadroya geçen yaklaşık 700 bin sürekli işçi tayin hakkı talep ediyor. Bu konuda somut adımların atılabilmesi için sendikalara seslenen mağdurlar, tayin sorununun çözülmesi için çağrıda bulunmaya devam ediyor.

Abone Ol

696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kadroya geçen çalışanlara tayin hakkı verilmemesi, işçilerin bulundukları il ve işyerlerine geçememelerine, sosyal ilişkilerinin zarar görmesine ve hatta aile birliklerinin bozulmasına neden olmaktadır. Bu durum, mağdurların yaşadığı zorlukları daha da arttırırken, bu mağdurlar tayin hakkının tanınması ve böylece yaşadıkları mağduriyetin sona erdirilmesi amacıyla sendikalara çağrı yapıyor.

Tayin hakkının verilmemesi gibi özlük hakları henüz iyileştirilmeyen 696 sayılı KHK ile birlikte kadroya geçen işçiler günden güne artan mağduriyetlerinin son bulması için yetkililere seslenmeye devam ediyor. Daha önce bu duruma ilişkin konuşan Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, tayinlere ilişkin eş durumu taleplerini de bir kez daha yenilediklerini belirterek hükümetin 2019 yılında 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kadroya geçenlere taşeron lafını kaldıracağı ile ilgili söz verdiğini hatırlattı. 

"696 sayılı KHK kapsamında kadro alan işçilere, iş ve iş yeri değişikliği ile nakil, tayin ve becayiş hakları tanınmalı"

Diğer yandan konua ilişkin açıklama yapan HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, "696 sayılı KHK kapsamında kadro alan işçilere, iş ve iş yeri değişikliği ile nakil, tayin ve becayiş hakları tanınmalı ve bu konularda yaşadığı sorunlar bir an evvel çözüme kavuşturulmalı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile anlaşmaya varılan ve kamu çerçeve protokolünde yer alan temel konulardan biri olan bu düzenlemenin de bir an önce hayata geçirilmesini talep ediyoruz." ifadelerini kullanmıştı.

Tayin hakkının sağlanabilmesi için sendikaların büyük bir sorumluluk üstlenmesi gerekmektedir. TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ Konfederasyonu gibi sendikaların bu konudaki talepleri etkili bir biçimde dile getirmelerini bekleyen mağdurlar, çağrı üstüne çağrı yapıyor.