TBMM Genel Kurulunda, Emeklilikte Yaşa Takılanlarla (EYT) ilgili düzenlemeleri içeren Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin tümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından EYT yasası çıktı. 

Ancak uzun zamandır birçok mecrada yetkililere seslenen Bağ-Kur mağdurları kapsama dahil edilmedi. Emeklilikte adalet isteyen Bağ-Kur tescil affı mağdurları EYT yasası kapsamına alınmayıp geride bırakılmaya tepki gösterdi.

1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu'na eklenen geçici 18. maddede; sigortalılık niteliği taşıdıkları halde 4.10.2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalı kişilerin sigortalılık hak ve mükellefiyetlerinin 4.10.2000 tarihinden itibaren başlayacağı ancak bu Kanuna göre zorunlu sigortalı olarak tescil edilmiş olanların sigortalılıklarının, söz konusu maddenin yürürlük tarihinden itibaren 6 ay içinde kuruma yazılı olarak başvurmaları ve 20.4.1982 ile 4.10.2000 tarihleri arasındaki vergi kayıtlarını belgelemek ve belgelenen bu sürelere ilişkin olarak prim borçlarının tamamını, tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde ödemeleri halinde 4.10.2000 öncesine ait sigortalı hizmetlerinin kabul edileceği yönünde hüküm yer almaktaydı.

1479 sayılı Kanun'un birçok maddesi gibi söz konusu geçici 18 inci maddesi de 5754 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılmış olmakla beraber geçmişe dönük olarak halen uygulandığından, dolayısıyla 4.10.2000 tarihi öncesine ait vergi kaydı olduğu halde Bağ-Kur kaydı olmayanların sigorta başlangıç tarihi 4.10.2000 olarak alınmaktadır. Bu uygulama nedeniyle de birçok Bağ-Kur'lu vatandaş mağduriyet yaşamakta.

2000 yılından önce Gelir Vergisi mükellefi olarak esnaflığa başlayan, vergi numarası olan, vergisini veren ama ekonomik nedenlerle Bağ-Kur tescilini yaptıramayan vatandaşlar 2003 ve 2008 yıllarındaki Bağ-Kur sicil affını takip edemediği için emeklilik hakkından yararlanamamakta ve vergisini verdiği yıllara ait kanıtlanabilir faaliyetlerini emekliliklerine saydıramamaktadırlar.

BAĞ-KUR MAĞDURLARI EMEKLİLİKTE EŞİTLİK İSTİYOR!

Bağ-Kur mağdurları genel olarak küçük esnaf olarak tabir edebileceğimiz, kazancı belirli bir gelirin altında olan, 1990’lı yıllarda yürürlükte olan götürü vergiye tabi olarak faaliyette bulunan pazarcı, terzi, berber gibi esnaf kolundan olup, günün koşullarına göre geçim mücadelesi, bir muhasebeci ya da avukat gibi danışmanlarının olmaması, o dönemlerde zaten olmayan sosyal medya takibi ya da gazete okurluğunun olmaması gibi nedenlerle Bağkur’a kayıt ve tescil yaptıramamış kişilerdir.

Tescil affı ve yasada düzenleme isteyen Bağ-Kur mağdurlarının yaşadığı sıkıntılar günden güne artıyor. Emeklilikte adil bir sistem olmasını isteyen Bağ-Kur mağdurları yapılan bu ayrımcılığa karşı çıkarken emekli olmak için çok daha uzun süre bekleyecek olmalarına da tepki gösteriyor. 

Seçim öncesi yeni bir çalışmayla ya da torba yasayla mağduriyetin bitmesini bekleyen Bağ-Kur'lular  Twitter'da etkinlik düzenleyen vatandaşlar yetkililere seslenerek bu mağduriyetin bir an önce çözülmesini istiyor. Başta Cumhurbaşkanlığı ve CİMER olmak üzere, ilgili makamlara yazdıkları dilekçe ve mektuplarla yaşadıkları sorunları anlatan Bağ-Kur mağdurları emeklilik hakkı için mücadele etmeye devam ediyor.

Özüpak'tan Bağ-Kur mağdurlarına destek geldi!

EYT Federasyonu Genel Başkanı Gönül Boran Özüpak, dün Kadıköy'de gerçekleştirilen EYT mitiginde Bağ-Kur mağduriyetine de sessiz kalmadı: 

E tabi milyonlar kazanan büyük şirketlerin sahipleri ile küçük esnafı aynı potada değerlendirilirse farklı bir SGK mağduriyetiyle de daha karşı karşıya kalıyoruz. Evet Bağ-Kur sistemi kendi işini kurmuş, patron olmuş esnafları ilgilendiriyor. Ama aynı zamanda küçük esnafta buna dahil. Milyonları olmayan ve dükkanından kazandığı ile evinin rızkını kazanan Bağ-Kur’ lu vatandaşlarımızdan yükselen bir mağduriyet bu ve tüm SGK mağduriyetlerinde olduğu gibi bu konunun da altını çizecek ve bir STK olmanın gereği tabandan yükselen sesi tavana iletmeye aracı olmaya devam edeceğiz. Bir küçük esnaf, bir lokanta sahibi olsun mesela, yanında çalıştırdığı garson, aşçı vs kişiler SGK sisteminden 5000-5975 prim günü ile emekli olabilirken Bağ-Kur sisteminde bu kadınlarda 7200 erkeklerde ise 9000 gün olarak devam etmektedir. Burada öncelikli olarak Bağ-Kur sistemine dahil olan işletmelerin Küçük Esnaf, KOBİ, Büyük Ölçekli İşletme olarak sınıflara ayrılması ve her kesimin kazancına göre yükler belirlenmesi gerekir. SGK ve BAĞ-KUR sistemi arasındaki emeklilik prim gün sayısı eşitsizliği beraberinde ayrı bir mağduriyet getirmektedir. Prim eşitlemesi düzenlemesine söz verdiniz .Sözlerinizi tutmanızı bekleyenleriz.

Burada da mevzuatta olmasına rağmen eksik bilgilendirme ya da hiç bilgilendirme yapılmadan insanların bazı koşullara tabi olması sonucu yaşanan bir mağduriyet vardır. Yine bir iş yeri sahibi olduğunuzu düşünün. Tüm resmi başvurularınızı ve izinlerini alarak işletmenizi açıyorsunuz ve vergi levhanızı da alıyorsunuz. Ama yüksek kira bedelleri, çalışan maaşları vs derken bağ-kur primlerinizi yatırmaya geç başlıyorsunuz. Çünkü hayat şartları o kadar zor ki önceliğinizi işinizin idamesine, iş yerinizin bekasına vermişsiniz. Ama bir vergi levhanız var onun da üzerinde bir tescil tarihiniz var. Burada da emeklilik hesabı bu tescil tarihine göre değil de; ilk bağ-kur priminizi yatırmaya başladığınız tarihten itibaren hesaplanıyor ve o vergi levhasındaki tescil tarihine göre borçlanma yapmanıza müsaade edilmiyor. Bu mağduriyetin çözümlenmesini istiyoruz.''

BAĞ-KUR MAĞDURLARI YAŞADIKLARI HAKSIZLIĞI ANLATTI

İşçi Haber'e konuşan Bağ-Kur mağdurları yaşadıkları haksızlığı şu sözlerle anlattı: 

''Merhaba. Ben 1998 yılında berber dükkanı işlettim. 22.11.1999 tarihinde askere gittim. 2001 Mayıs ayında askerden geldiğimde Bağ-Kur tescil kaydı mağduriyetine uğradım. Bağ-Kur'umu ödeyecekken 04.10.2000 yılı baz alındığı için EYT'den yararlanamıyorum. Neden 1998 değil de 04.10.2000 yılı sayılıyor bunu anlamıyorum. Sanki 04.10.2000 yılında bağkur yatırdım.''

''Çocuğumuz yaşındaki kişilerle çalışıyoruz artık emekli olup biraz yaşamak istiyorum.''

''1996 yılında esnaflık yaptım. Oda kaydı ve maliye kaydı var. Devlete vergimi ödedim ama devlet tescil yapmadığı için Bağ-Kur sicil numarak yok. SGK girişim 2002 ve hâlen aktif olarak sigortalıyım. 1996'dan Bağ-Kur tescilim olsa şimdi emekliydim ancak olamıyorum mahkemeler reddediyor.''

''İhyada adalet istiyoruz. Bir sene önce 36 bin şu an 420 bin olması hak mı, adalet mi? Bağ-Kur'lular üvey evlat mı?''

''2000 yılı öncesi esnaflık yaptım. 1996'da oda kaydı vergi numaram var ama tescil olmadığından ötürü şu anda emekli olamıyorum.''

''Biz yıllarca vergisini ödeyen, stopajını veren, devleti için çalışan emekçi insanlarız. Elimizden alınan Bağ-Kur tescil affının geri verilmesini istiyoruz.''

''Torba yasasında binlerce büyük firmanın, holdinglerin vergi indirimi bulunurken neden Bağ-Kur'lu küçük esnaf yok sayılıyor?''

Bağ-Kur tescil affı torba yasada var mı?

ÖTV, KYK borç faizi ve EYT gibi vaatlerin yerine getirilmesinin ardından hükümet geniş kapsamlı vergi borcu yapılandırma paketini duyurdu. Veri yapılandırma paketinin detaylarının paylaşılmasının ardından “Bağkur tescil affı” için yapılan aramalar arttı. Ancak yetkililerden Bağ-Kur tescil affının torba yasada olacağına dair herhangi bir açıklama gelmedi.

İzmir'de protesto: İşçilerden eksik maaş alıyoruz iddiası İzmir'de protesto: İşçilerden eksik maaş alıyoruz iddiası

Meclis'in seçim gündemi nedeniyle kapanmasına günler kalmışken uzun zamandır adil emeklilik için mücadele eden binlerce Bağ-Kur'lunun mağduriyetinin giderip giderilmeyeceği ise merak konusu oldu.