Kamu kurumları ve KİT'lerde çalışan mühendislerin, işçi olarak istihdam edilmeleri ve sonradan mühendislik diploması kazanmaları durumunda işçi mühendis kadrosuna atanmamaları gündemde büyük bir sorun olarak yer alıyor. 2015 yılından itibaren çeşitli nedenlerle işçi statüsünde çalışmaya başlayan mühendisler, mesleklerinin gerektirdiği pozisyonlarda görev yapamamakta, ilgili eğitimlere ve toplantılara katılamamakta ve bu haklardan mahrum kalmaktadır.

4857 sayılı İş Kanunu'nda herhangi bir kariyer engelleyici madde bulunmamakla birlikte, bu durum mühendislerin mesleki gelişimlerini olumsuz etkilemektedir. Kamu kurumlarına atanarak işçi olarak çalışmaya başlayan, ardından mühendislik diploması elde eden mühendisler, işçi mühendis kadrosuna intibaklarının yapılmaması nedeniyle mağduriyet yaşamaktadır. Peki belediye şirket işçisi mühendisleri ne talep ediyor?

Belediye şirket işçileri ve kamuda çalışan taşeron işçiler seslerini duyurmak ve taleplerini yinelemek için pazar günü Ankara'da basın açıklamasında bulundu. Belediye şirket işçisi mühendisleri, taleplerini şu sözlerle dile getirdi:

Belediye şirketlerinde kadrosuz olarak çalışmamıza rağmen, memur işi yapıyor ve kamunun iş ve işlemlerinde icracı olarak imzalar atıyoruz. Kamunun iş ve işlemlerinde İdari Mahkemeler yetkiliyken bizler kanunlar nezdinde taşeron işçi olduğumuz için İş Mahkemelerine tabiyiz. Attığımız imzaların, icracı olduğumuz işlerin ve ihalelerde aldığımız komisyon üyeliklerinin tamamı kamu yararına yapılan devlet işidir ve memur eliyle yapılması zaruridir. Ayrıca 657 sayılı kanuna tabi memur olarak çalışan arkadaşlarımızın yargılanması için valilik izni gerekirken Belediye Şirket İşçisi Mühendisleri sorgusuz sualsiz yargılanır hatta cezalandırılır. Memurların imza atmaktan kaçındığı tüm işlemlerde bizlere zorunlu şekilde imza attırılıyor. Çünkü iş güvencemiz yok, çünkü kadromuz yok, çünkü asgari ücret ile yaşam savaşı veriyoruz.

HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan Taksim'de: Bu meydanın normalleşmesini istiyoruz HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan Taksim'de: Bu meydanın normalleşmesini istiyoruz

Sayıştay Raporlarında ve duruşma zabıtlarında memur eliyle yapılması gereken işlerin 696 Sayılı KHK ile kadro verildiği deklare edilen ancak kesinlikle kadrosuz olan Belediye Şirket İşçisi Mühendislerine yaptırılmaması gerektiği yada bu insanların memur kadrolarına alınmaları gerektiği belirtiliyor. Tüm bunlara rağmen senelerdir memur işi yapıp kadrosuz bir şekilde asgari ücrete çalıştırılıyoruz.

Bizler teknik bilgi birikimlerimiz ve iş tecrübelerimiz ışığında özveri ile çalışırken, bu esnada sözleşmeli olarak istihdam edilmeye başlayan tüm meslektaşlarımız 19.01.2023 tarihli 7433 sayılı Kanun ile memurluk hakkı elde edebilmişken, Belediye Şirketlerinde çalışan biz teknik personeller halen asgari ücret düzeyinde, Kurumumuzdaki meslektaşlarımızın üçte biri düzeyinde maaşlara ve kadrosuz olarak çalışmaktayız. Arazi tazminatı alamamaktayız, iş bitiriş ve karne ilerlemesi sağlayamamaktayız. Aynı işleri icra eden sözleşmeli ve memur meslektaşlarımızla eşit koşullarda çalışmayı istemenin insani ve haklı bir istek oldugundan hareketle; 7433 sayılı Kanun ile Memur kadrolarına atanma hakkı elde edebilen sözleşmeli meslektaşlarımız gibi, hizmet süresi ve tecrübe bakımından aynı ve/veya fazla yetkinliğe sahip, 696 KHK ile Belediye Şirketlerinde istihdam edilen bizler mimar, mühendis ve şehir plancılarına da 657-4/A memur kadrolarına atanma hakkının verilmesi talebimizi takdir ve tensiplerinize arz ederiz. Saygılarımızla.

Kadrosuz Belediye Şirket İşçisi Mühendisleri