ABD'nin Montana Üniversitesi’nde yürütülen bir araştırma, inşaat sektöründe devrim yaratabilecek yeni bir yapı malzemesini ortaya çıkardı. Araştırmacılar, doğada mantarların oluşturduğu miselyum adı verilen lifli yapıdan ilham alarak, hem dayanıklı hem de "kendini iyileştirebilen" bir malzeme geliştirdi. Bu malzeme, betonun yerini almaya aday.
Depreme Karşı Doğadan Gelen Akıllı Çözüm
Miselyumdan üretilen bu yenilikçi malzeme, tıpkı canlı bir organizma gibi çevresine tepki verebiliyor. Uygun sıcaklık ve nem koşullarında kendini onarabilme yeteneğine sahip olan bu yapı malzemesi, özellikle depremlere karşı büyük avantaj sağlayabilir. Çatlayan bir yüzeyi zamanla yeniden örerek yapının direncini koruyor.
Geleneksel beton üretimi küresel karbon emisyonlarının yaklaşık %8’ini oluşturuyor. Miselyum temelli malzeme ise hem üretiminde daha az enerji harcıyor hem de biyolojik olarak çözünebiliyor. Böylece yapı sektörünün çevresel yükünü hafifletmek adına önemli bir adım atılmış oluyor.
Araştırmacılar, bu canlı yapı malzemesinin gelecekte çatlakları algılayıp kendi kendini onarma, hava kalitesini ölçme, nem dengesi sağlama gibi “akıllı” işlevlerle donatılabileceğini ifade ediyor. Yani bu malzeme sadece taşıyıcı değil, aynı zamanda sensör görevi görebilecek potansiyele de sahip.
Deprem kuşağında bulunan ülkeler için bu gelişme, hayati öneme sahip. Türkiye gibi sık sık sarsıntılar yaşayan coğrafyalarda, miselyum bazlı yapı malzemelerinin kullanımı güvenli kentleşme açısından çığır açabilir. Uzmanlar, bu malzemenin kısa sürede testlerden geçip ticarileşmesini bekliyor.