Mart ayının başında İsrail'in ateşkesi bozarak Gazze'ye yeniden saldırmaya başlaması, bölgede büyük bir insani krize yol açtı. Özellikle Beyt Lahiya’dan Yermuk Mülteci Kampı'na göç eden Filistinli aileler, çöplüklerde yaşamaya mahkum edildi. Yaşanan bu dram, bölgedeki hayatı "cehennem" olarak tanımlayan Gazzeliler tarafından anlatılıyor.
Gazze'de Çöplüklerde Kurulan Hayatlar
Gazze'deki birçok aile, İsrail’in saldırıları sırasında evlerini kaybetti ve yaşamak için tek bir seçenekleri kaldı: Çöplükler. Beyt Lahiya'dan göç eden Ummu Ayiş, "Bu çöplüğe geldik. Hayatımız cehenneme döndü. Hiçbir şeyimiz yok" diyor. Evinin bombalanmasının ardından Yermuk’a yerleşen Ayiş, çocuklarını beslemek için kurtlanmış unla ekmek yaparak hayatta kalmaya çalışıyor. Ayiş, "Çocuklarım aç. 1-2 kilo unla ekmek yapıp açlıklarını gidermeye çalışıyoruz. Savaş bitsin, sınır kapıları açılsın da insan gibi yemek yiyelim" diyerek çağrıda bulunuyor.
Yermuk Mülteci Kampı’nda hayatta kalmaya çalışan başka bir anne olan Ummu İbrahim ise ekmek pişirmenin bile kendisini rahatsız ettiğini belirtiyor. Hasta olduğunu ve ilaç dahi bulamadığını dile getiren İbrahim, "İnsanlardan ümidi kestim, sadece Allah’a güveniyorum" diyerek yaşadığı umutsuzluğu aktarıyor.
Sabir Muhammed Subh ise çöplüklerdeki yaşamını şöyle özetliyor: "Sadece nefes alıyoruz, yaşadığımız falan yok. Ölsek de kurtulsak." Beyt Lahiya'dan Yermuk’a göç eden Subh, temel gıdaların fiyatlarının arttığını ve gıda temininde ciddi sıkıntılar yaşadıklarını söylüyor. Sınır kapılarının kapalı olması nedeniyle un, şeker ve pirinç gibi ürünlerin fiyatlarının fahiş oranda arttığını belirtiyor.
İsrail'in 2 Mart’tan itibaren Gazze’ye insani yardım girişlerini engellemesi, halkın açlık ve susuzlukla mücadele etmesine yol açtı. Un ve yakıtın tükenmesiyle birlikte, fırınlar kapandı ve Gazze'deki açlık giderek büyüdü. Birçok aile, çöplüklerden buldukları malzemelerle hayatta kalmaya çalışırken, dünyanın gözleri önünde yaşanan bu dramatik tabloya karşı sessiz kalınması büyük bir eleştiriye neden oldu.