"Haberin İşçisi"
İstanbul
Açık
13°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
38,5992 %0.33
43,6545 %0.2
4.018,80 % 0,37
3.717.675 %-0.444
İşçi Haber Dünya Hindistan ve Pakistan neden savaşıyor? Keşmir sorunu nedir?

Hindistan ve Pakistan neden savaşıyor? Keşmir sorunu nedir?

1947’den bu yana çözülemeyen Keşmir meselesi, Hindistan ve Pakistan’ı bir kez daha savaşın eşiğine getirdi. İki nükleer güç arasında yaşanan gerilim, bu kez diplomatik ve ekonomik bağların tamamen kopmasıyla sonuçlandı.

Okunma Süresi: 3 dk

1947’den bu yana çözülemeyen Keşmir meselesi, Hindistan ve Pakistan’ı bir kez daha savaşın eşiğine getirdi. İki nükleer güç arasında yaşanan gerilim, bu kez diplomatik ve ekonomik bağların tamamen kopmasıyla sonuçlandı.

Keşmir: Bitmeyen Anlaşmazlığın Merkezi

Hindistan ile Pakistan arasındaki savaşların temelinde, 1947 yılında İngiltere’nin Hindistan’dan çekilmesiyle birlikte ortaya çıkan Keşmir sorunu yatıyor. Bugün de gündemden düşmeyen bu tartışmalı bölge, nüfusunun yaklaşık %90’ı Müslüman olan, verimli topraklara ve stratejik yer altı kaynaklarına sahip bir coğrafya.

Pakistan, dini ve coğrafi nedenlerle Keşmir’in kendi topraklarına katılmasını isterken; Hindistan ise bölgeyi hem tarihi hem de hukuki açıdan kendi parçası olarak görüyor. Keşmir’in kaderi, dönemin yöneticisi Maharaja Hari Singh’in Hindistan’a katılmayı seçmesiyle belirlenmişti. Bu karar, 1947-1948 Birinci Keşmir Savaşı'na neden oldu ve bölge fiilen ikiye ayrıldı.

Birleşmiş Milletler, bu ayrılığı halk oylamasıyla çözmeyi önerse de Hindistan bu öneriyi reddetti. Bu durum, gerilimin tırmanmasına ve 1965 ile 1999’da iki büyük savaşın daha patlak vermesine yol açtı.

Terör Saldırısı Gerilimi Tetikledi

2025 yılına gelindiğinde Keşmir meselesi yeniden sıcak çatışmaya döndü. Hindistan, ülke içindeki büyük bir terör saldırısını, Pakistan merkezli “Direniş Cephesi” adlı örgüte bağladı. Bu gelişme üzerine Hindistan, 1960 yılında imzalanan ve hayati öneme sahip olan İndus Suları Anlaşmasını askıya aldı. Bu hamle, iki ülke arasındaki diplomatik bağların tamamen kopmasına neden oldu.

Pakistan hükümeti, Hindistan’ın bu kararını “savaş sebebi” olarak değerlendirdi. Böylece taraflar, dördüncü kez sıcak çatışma ortamına girmiş oldu.

Askeri Güç Dengesi: Hindistan Üstünlüğünü Korumaya Devam Ediyor

Askeri açıdan bakıldığında Hindistan, gerek deniz gücü gerek hava gücü gerekse toplam asker sayısı açısından Pakistan’a karşı belirgin bir üstünlük sağlıyor. İşte iki ülkenin 2025 yılı itibarıyla güncel askeri kapasiteleri:

Askerî UnsurHindistanPakistan
Aktif Asker Sayısı~1.455.550~660.000
Yedek Asker Sayısı~1.155.000~550.000
Tank Sayısı~4.200~2.500
Savaş Uçağı Sayısı~2.080~498
Donanma Toplam Gemisi293121
– Destroyer130
– Firkateyn149
– Korvet189
– Denizaltı188
– Uçak Gemisi20
Nükleer Savaş Başlığı Sayısı~164~170
Nükleer Denizaltı KapasitesiVarYok (sınırlı)
Denizden Balistik Füze AtışıMevcutSınırlı veya yok
Nükleer Doktrinİlk kullanmamaTam spektrumlu caydırıcılık

Nükleer Tehdit: Dengede Caydırıcılık

Her iki ülke de nükleer silahlara sahip durumda. Hindistan, "ilk kullanmama" doktrinini benimseyerek nükleer silahları sadece savunma amaçlı kullanacağını belirtmiş olsa da, denizden balistik füze atma kabiliyetini geliştirmiş olması bu doktrini pratikte tartışmalı hale getiriyor.

Pakistan ise “Tam Spektrumlu Caydırıcılık” stratejisiyle hem stratejik hem taktik nükleer silahları barındıran geniş bir caydırıcılık politikası izliyor. Bu strateji, Pakistan’ın konvansiyonel askeri alandaki zayıflığını nükleer tehdit ile dengelemeyi amaçlıyor.