Yetkililerin aktardığı bilgilere göre, saldırgan önce ayin sırasında kiliseye girerek etrafa ateş açtı, ardından üzerindeki patlayıcı yeleği infilak ettirdi. Patlamanın kilisenin girişinde meydana geldiği ve hem bina içinde hem de çevrede bulunan sivillerin ölümüne neden olduğu bildirildi. Görgü tanıkları, saldırganın içeriye elinde silahla girdiğini ve insanların kendisini durdurmaya çalıştığını aktardı.
Cihatçı grupla bağlantılı iddiası
Saldırıyı henüz üstlenen bir grup olmadı, ancak saldırganın radikal bir cihatçı grupla bağlantılı olduğu öne sürüldü. İçişleri Bakanı Anas Hattab, olayla ilgili kapsamlı bir soruşturma başlatıldığını duyurdu. Hattab, "Bu tür terör saldırıları, Suriye'nin barış çabalarını durduramayacaktır" açıklamasını yaptı.
Antakya Rum Ortodoks Patrikhanesi, saldırının ardından yaptığı yazılı açıklamada, “Kötülüğün hain eli, akşam ayini sırasında şehit düşen sevdiklerimizin hayatlarıyla birlikte bizim hayatlarımıza da kast etti” ifadelerini kullandı. Patrikhane, geçici Suriye yönetimine çağrıda bulunarak, kiliselerin kutsallığına yönelik saldırıların engellenmesi ve tüm vatandaşların korunması konusunda sorumluluk alınmasını istedi.
Esad sonrası dönemin ilk saldırısı
Batı medyasına göre, bu saldırı Aralık 2024’te Beşar Esad’ın görevden alınmasından sonra Şam’da radikal İslamcı gruplar tarafından gerçekleştirilen ilk büyük saldırı olarak kayıtlara geçti. Aynı kaynaklara göre, Şam’da böylesine organize bir saldırının uzun süredir yaşanmadığına dikkat çekildi.
Uluslararası camiadan kınama
Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen'in ofisi, saldırıyı kınadı ve Suriyelileri “terörizme ve aşırılığa karşı birleşmeye” davet etti. ABD Suriye Özel Temsilcisi ve Türkiye Büyükelçisi Tom Barrack da saldırıya sert tepki göstererek, “Bu korkunç korkaklık eylemlerinin, Suriyelilerin örmekte olduğu hoşgörü ve kapsayıcılık ortamında yeri yoktur” dedi.
Mezhepsel şiddet yeniden mi tırmanıyor?
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şara, ülkedeki dini ve etnik azınlıkların korunacağına dair defalarca taahhütte bulunmuştu. Ancak son aylarda artan mezhepsel saldırılar ve hedef alınan Hristiyan azınlıklar, bu sözlerin ne ölçüde hayata geçirildiği konusunu yeniden gündeme taşıdı. Uzmanlar, bu saldırının 2016 yılında Şii Seyyide Zeynep Türbesi yakınında meydana gelen çoklu bombalı eylemleri hatırlattığını belirtiyor.
Kaynak: ANKA