Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, karşılaşılan iç ve dış şoklara rağmen Türkiye ekonomisinin toparlandığını ve enflasyonun düşüş trendini sürdürdüğünü açıkladı. Kanal 7'de katıldığı programda değerlendirmelerde bulunan Şimşek, finansal göstergelerin şok öncesi seviyelere döndüğünü belirtti.
Şokların Etkileri ve Ekonomide Toparlanma
Son dönemde yaşanan ekonomik şoklara rağmen Türkiye’nin finansal yapısının sağlam kaldığını vurgulayan Şimşek, “Brüt rezervlerimiz mart ortasında 170 milyar dolar seviyelerindeydi, bugün yine aynı seviyelere geldik” dedi. Swap hariç net rezervlerde ise önemli bir toparlanma olduğunu belirtti.
Bakan, ülke risk priminin (CDS) yaşanan dalgalanmalara rağmen tekrar gerilediğine dikkat çekti. “Finansal koşullar gevşemeye başladı. Faizlerde bir miktar düşüş yaşanıyor” diyerek, ekonomik dengelerde iyileşmenin sinyallerini verdi.
Büyüme, Harcama Disiplini ve Cari Açık
Şimşek, büyümenin ılımlı şekilde sürdüğünü ve cari açıkta ciddi bir bozulma olmadığını kaydetti. Harcama disiplininin devam ettiğini söyleyen Bakan, bütçe hedeflerinde sapma yaşanmayacağını ifade etti. Ancak ekonomik büyümenin beklentilerin biraz altında seyretmesinin gelir performansını etkilediğini dile getirdi.
Uluslararası Riskler ve Türkiye’nin Politikaları
Ticaret savaşları ve bölgedeki jeopolitik gelişmelerin Türkiye ekonomisini doğrudan ve dolaylı etkilediğini belirten Şimşek, “Biz uluslararası normlara uygun ve kural bazlı davrandık, panik yapmadık. Gerekli tedbirleri zamanında aldık” dedi.
Bu yaklaşımın programın başarısını gösterdiğini ve şokların iyi yönetildiğini vurguladı.
Finansal Koşullar ve Reel Sektör
Finansal koşullardaki sıkılaşmanın reel sektörde bazı etkileri olduğunu ifade eden Şimşek, konkordato ilan eden firma sayısının 3 bin 100’ün altında olduğunu ve bu firmaların toplam ekonomideki payının yüzde 1’in altında seyrettiğini açıkladı.
Karşılıksız çek oranlarının uzun vadeli ortalamalara yakın olduğunu belirten Bakan, ticari kredilerde tahsilat sorunlarının ise tarihsel ortalamanın altında kaldığını söyledi.
Enflasyon ve Hayat Pahalılığıyla Mücadele
Şimşek, Merkez Bankası’nın enflasyon tahmin aralığını hatırlatarak, “Yıl sonunda enflasyonun yüzde 24 ile yüzde 29 arasında gerçekleşeceğine inanıyoruz” dedi. Vatandaşın en çok hayat pahalılığını hissettiğini belirten Bakan, “Programımızın özü hayat pahalılığıyla mücadele etmek” ifadelerini kullandı.
Yıllık enflasyonun şu anda yüzde 35 seviyesinde olduğunu, kira enflasyonunun ise yüzde 83’e gerilediğini aktardı. Enflasyondaki düşüşün fiyatların gerilemesi değil, fiyat artış hızının yavaşlaması anlamına geldiğini vurguladı.
Konut Arzı ve Para Politikası
Şimşek, konut arzını artırmaya yönelik seferberlik içinde olduklarını, kira sorununun para politikasıyla değil, arz artırılarak çözüleceğini ifade etti. Deprem bölgesinde konut yapımı için kaynak ayrıldığını ve toplam harcamanın 3 trilyon liraya ulaştığını belirtti.
Vergide Adalet ve Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele
Türkiye’de vergi gelirlerinin milli gelire oranının AB ve OECD ülkelerine kıyasla düşük olduğunu belirten Şimşek, kayıt dışı ekonomiyle mücadelede teknolojik altyapının güçlendirileceğini açıkladı.
“Dolaylı vergilerin milli gelire oranı Türkiye’de yüzde 10,7, AB’de yüzde 13 seviyesinde” diyen Bakan, gelir ve kurumlar vergisinde ise Türkiye ile AB arasında benzerlik olduğunu söyledi.
Vergi denetimlerinin gönüllü uyumu artırmaya yönelik yapıldığını belirten Şimşek, kayıt dışılıkla mücadeleye kararlılıkla devam edileceğini bildirdi.
Meslek Gruplarına Göre Gelir Beyanları
Bakan, bazı meslek gruplarının aylık gelir beyanlarıyla ilgili örnekler vererek, “Özel sektörde çalışan doktorların ortalama aylık brüt geliri 61 bin lira iken, devlette çalışanların brüt maaşı 226 bin lira civarında” dedi.
Kayıt dışılık oranlarını azaltmak için Gelir İdaresi Başkanlığı bünyesinde risk analizi biriminin güçlendirileceğini ve yapay zeka teknolojilerinin kullanılacağını ifade etti.