Enerji İş Sendikası yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı İstanbul Enerji Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin sendikada örgütlü işçilerinin haklarını gerektiği gibi yerine getirmediği ve işverenin sendika çalışmalarını baltaladığı ifade edildi. 

Enerji İş Sendikası'ndan yapılan açıklama şöyle: 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden İstanbul Enerji Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ de çalışma düzenini baltalayan uygulamalar türlü girişimlerimize rağmen devam ediyor.

"İSTANBUL ENERJİ A.Ş. YETKİMİZE İTİRAZ ETMİŞTİR"

Özel halk otobüsü sahiplerinden İBB önünde protesto: İçeride 4 aylık ödememiz var Özel halk otobüsü sahiplerinden İBB önünde protesto: İçeride 4 aylık ödememiz var

- Başvurumuz üzerine 20.08.2015 tarihinde yetki tespitimiz Bakanlıkça yapılmış, takip eden süreçte işveren taraf İstanbul Enerji Sanayi ve Ticaret A.Ş işin sürüncemede bırakılması adına hiçbir haklı yanı olmaksızın yetkimize itiraz etmiştir. Devam eden süreçte yetki itirazımızın konu olduğu davalar görülmeye başlanmış bu defa da kendileri FETÖcü olan yargıçlar eliyle dava sürecinin de uzaması sağlanmıştır. Şöyle ki; İstanbul Çağlayan mahkemeleri kendilerini yetkisiz görüp dosyanın Bakırköy mahkemeleri yetki alanında olduğunu, aynı şekilde Bakırköy mahkemeleri de yetkinin Çağlayan mahkemelerinde olduğu bahsiyle dosyanın kapağı açılmadan elden ele dolaşması ve neticesinin geciktirilmesi sağlanmıştır. Ardından istinaf ve temyiz süreçleriyle sendikal faaliyetlere ve anayasal hak olan toplu iş sözleşmesi yapma hakkı engellenmiştir.

"İŞVEREN ANLAŞMADAN KAÇINMIŞTIR"

- Yargıtay kararı üzerine 10.04.2018 tarihinde elde ettiğimiz “Yetki Belgesi” ne istinaden yürüttüğümüz toplu iş sözleşmesi müzakerelerinde işveren tarafından Yüksek Hakem Kurulu’nun standart kararları hedef alınarak mutabakat sağlamaktan imtina edilmiştir.

"İŞÇİLERİMİZİN HAK MAHRUMİYETLERİNE YOL AÇMIŞTIR"

- Yetki tespiti üzerine yargı eliyle çalışma düzenine müdahale etmek isteyen İstanbul Enerji Sanayi ve Ticaret A.Ş. bu defa da kendisini Yüksek Hakem Kurulunda hissettirmiş olmalı ki Yüksek Hakem Kurulu Enerji iş Sendikası ve İstanbul Enerji Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasındaki uyuşmazlıkta yürürlük süresinin ve toplu iş sözleşmesi fark ücretlerinin ödenmesi hususunda işverene tanınan sürenin tayininde standartlarından uzaklaşarak karar vermiştir. 20.08.2015 tarihinde yapılan yetki tespitimiz haksız itirazlar ile 3 yılı bulan gecikmeye uğramış ve 10.04.2018 tarihinde yetki belgesine dönüşmüştür. Yüksek Hakem Kurulu kararında yürürlük süresini tayin ederken 01.03.2018 tarihini başlangıç kabul etmiş ve işçilerimizin hak mahrumiyetlerine yol açmıştır. Yine toplu iş sözleşmesi fark ücretlerinin ödenmesi hususunda işverene tanınan mühlet Yüksek Hakem Kararlarında standart 1(bir) ay olarak düzenlenirken tarafı olduğumuz uyuşmazlıkta bahsi geçen mühlet 2(iki) ay olarak tayin edilmiştir.

"BAHANELERLE İŞÇİ ÜCRETLERİNDEKİ FARK ÖDENMEMİŞTİR"

- İşletme düzeyinde elde ettiğimiz yetki belgesi üzerine ödenmesi gereken fark ücretlerinde birçok üye işçimize ödeme yapılamayacağı SGK numaralarının farklı olduğu bahanesi ileri sürülerek mağduriyetler sürdürülmek istenmiştir. Oysa ki işletme düzeyinde elde ettiğimiz yetki, İstanbul Enerji Sanayi ve Ticaret A.Ş. bünyesinde SGK kodu ne olursa olsun işletmeye bağlı işyerlerinde geçerlidir ve enerji iş kolunda çalışıyor olan sendikamıza üye işçilere fark ödemesinin söz konusu bahaneyle engellenmesi yersizdir.

"ENFLASYON ZAMMINDAN SENDİKALI İŞÇİLERİ FAYDALANDIRMADI"

- Yine İstanbul Enerji Sanayi ve Ticaret A.Ş. çalışma barışını ve düzenini bozucu uygulamalarına bir yenisini daha ekleyerek Yüksek Hakem Kurulunun sendikamız üyesi işçiler için öngördüğü %5+%5 lik zamlar bir tarafta dururken sendika üyesi olmayan işçilerine enflasyon oranında ücret zammı uygulamaya başlamış ve bunun yanı sıra sendikamız üyesi işçileri bu ücret zammından faydalandırmamıştır.

"SENDİKAL ÖZGÜRLÜKLER BALTALANMAKTADIR"

Eşitlik ve ücrette adalet ilkelerinden azade bir uygulamanın hüküm sürdüğü İstanbul Enerji Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ de çalışma barışı ve sendikal özgürlükler baltalanmaktadır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi gibi bir metropol yönetiminin iştirakinde böylesi uygulamalara şahit olmak vicdanlarımızı yaralamaktadır.
İBB içerisinde bazı odaklar artık işçi ve emekçilerle uğraşmayı bırakıp en temel anayasal haklarimizi tanımalı ve yasalara uygun sorumluluklarını da yerine getirmelidir.


 

Editör: TE Bilişim