Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Halkın kendi anayasasını yapması çok çok önemli. Bunu söylerken bir partiden bahsetmiyorum. Anayasa bir partinin tek başına yapabileceği bir iş değil. Bir ittifakın da yapabileceği bir iş değil. Anayasada daha geniş bir toplumsal mutabakat gerekiyor" dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Ankara'da İletişim Başkanlığında düzenlenen "15 Temmuz: Hafıza, Adalet ve Gelecek" konulu panele katıldı. Yılmaz, konuşmasında panelin başlığının çok iyi seçildiğini söyleyerek, "Hafıza, adalet ve gelecek. Üç anahtar kavram, çok iyi tespit edilmiş bir gündem, onu özellikle ifade etmek isterim. Hafıza neler yaşadığımızı, nerelerden geldiğimizi ifade ediyor. Adalet, bu ihaneti, 15 Temmuz ihanetini gerçekleştirenleri, FETÖ terör örgütünü ve arkalarındaki karanlık güçleri hukuk çerçevesinde bunlardan nasıl hesap sormamız gerektiğini ifade ediyor. Gelecek ise bu acı tecrübeden çıkarılacak derslerle geleceğimizi nasıl daha sağlıklı, daha sağlam bir zeminde inşa edeceğimizi gösteriyor. Bütün bu boyutlarıyla bu kavramların ben çok kıymetli olduğunu buradan ifade etmek istiyorum" ifadelerini kullandı.
‘ADALET, YAPTIĞINIZ SUÇUN KARŞILIĞINI GÖRMEK DEMEKTİR’
Bir milletin hafızasının asla kaybolmaması gerektiğine dikkati çeken Yılmaz, "Bir insan için hafıza ne kadar kıymetliyse, bir toplum için de en az o kadar kıymetlidir. Bir an için hafızanızı kaybettiğinizi düşünün, hayatınız ne hale gelirdi. Toplumlar için de aynı şey geçerli. Hafızası olmayan veya hafızası sağlıklı olmayan bir toplumun geleceği de sağlıklı bir zeminde kurulamaz, bugünü de olmaz. Hafızası olmayan bir toplumda adalet de olmaz, gelecek de olmaz. Dolayısıyla bu sıralama da bence çok doğru yapılmış. Hafıza, adalet ve gelecek. Önce hafıza, önce nereden geldiğimizi, ne yaşadığımızı, ne tecrübe ettiğimizi bilmek çok çok kıymetli diye inanıyorum. Bu çerçevede 15 Temmuz'un arka planına mutlaka daha derinlemesine bakmamız lazım" diye konuştu.
Adalet kavramının bu süreçte ne anlam ifade ettiğine değinen Yılmaz, "Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti ve FETÖ'cüler bu eylemden sonra, bu hain girişimden sonra birçok FETÖ'cü gözaltına alındı, tutuklandı ve yargılandı. Adalet sistemimize ve bağımsız, tarafsız yargıya da bu vesileyle tekrar teşekkür ediyoruz. O gece yargı görevini yerine getiren kahraman yargıçlarımıza da buradan teşekkür ediyoruz. Adalet, yaptığınız suçun karşılığını görmek demektir. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti olarak adaleti tecelli ettirmiştir, ettirmeye de devam etmektedir. Çünkü FETÖ maalesef hala gündemimizde içeride dışarıda. Biz tabii sadece içeride değil, dışarıda da adaletin tecelli etmesini istiyoruz. Ama maalesef demokratik dünya 15 Temmuz gecesi ve sonrası kendisine yakışanı yapamamıştır, yapmamıştır. Bunun da altını çizmemiz lazım. Bir başka ülkede bir halk sokağa çıkıp bu direnişi gösterse herhalde tüm dünyada demokrasi kitaplarında örnek olarak anlatılırdı. Ama 15 Temmuz gecesi maalesef demokratik dediğimiz dünya, Türkiye'deki bu eşsiz direnişi görmemezlikten gelmiştir. Uzun süre böyle bir tavırla yaklaşmıştır. Bu da onların ayıbı, o kadarını söyleyeyim" ifadelerine yer verdi.
CEVDET YILMAZ'DAN TERÖRSÜZ TÜRKİYE SÜRECİNE İLİŞKİN KRİTİK AÇIKLAMA!
Terörsüz Türkiye sürecinde İletişim Başkanlığına çok önemli görevler düştüğünü söyleyen Cevdet Yılmaz, "15 Temmuz gecesi sokaklarda halkın oluşturduğu ittifak, Cumhur İttifakı bugün ülkemizde çok farklı birtakım çabalar içinde. Kalıcı bir şekilde terörü ülkemizin gündeminden çıkarmaya çalışıyoruz. Yıllar yılı ülkemize pranga olmuş terörü ülkemizin gündeminden çıkarıp, kaynaklarımızı, enerjimizi refah için, kalkınma için, daha güçlü, büyük bir Türkiye için harcayalım diyoruz. Geçmişte de bu yönde çabalar sarf edildi ve sabote edildiler biliyorsunuz. İşte orada FETÖ'nün rolünü de çok iyi anlamamız, araştırmamız gerekiyor. Bugün çok şükür çok daha güçlü bir şekilde kurumlarımızla, toplumumuzla bu çabanın içindeyiz. Bugün de dikkat etmemiz lazım. Terörsüz Türkiye sürecinde bu süreç olmasın diye Türkiye bu bağlarından, bu yüklerinden kurtulmasın diye düşünen çeşitli çevrelerin provokasyonlarına, dezenformasyonlarına karşı çok dikkatli olmamız lazım. Bu anlamda İletişim Başkanlığımıza da ben büyük görevler düştüğüne inanıyorum. Vatandaşımızın kafasını karıştırıp hiç olmayan şeyler varmış gibi göstermeye çalışanlar, diğer taraftan birtakım olaylarla, hadiselerle bütün bu süreçleri provoke etmeye çalışanlar oldu. Bundan sonra da olabilirler. Dolayısıyla çok uyanık olmamız gerekiyor. Ülkemizin, milletimizin menfaatini çok iyi görüp, arkasında çok sağlam durmamız gerekiyor" dedi.
CEVDET YILMAZ: ANAYASA BİR PARTİNİN TEK BAŞINA YAPABİLECEĞİ BİR İŞ DEĞİL
Yeni anayasa tartışmalarının çok kıymetli olduğunu söyleyen Yılmaz, "Artık Türkiye darbe sonrası dönemlerde yapılmış dış bir takım odakların perspektifiyle eklemlenmiş anayasalardan kurtulmak durumundadır. Halkın, milletimizin sivil bir şekilde bir anayasa yapması içeriğinden bağımsız söylüyorum. Halkın kendi anayasasını yapması, milletin kendi anayasasını yapması çok çok önemli. Bunu söylerken bir partiden bahsetmiyorum. Yanlış anlamayın. Anayasa bir partinin tek başına yapabileceği bir iş değil. Bir ittifakın da yapabileceği bir iş değil. Anayasada daha geniş bir toplumsal mutabakat gerekiyor. Olabilecek en geniş toplumsal mutabakatla yeni bir anayasanın şekillendirilmesi, sivil, özgürlükçü, kapsayıcı kurumları daha sade bir şekilde ifade eden, kurumlar arası ilişkileri çok daha sağlıklı bir şekilde tarif eden, devletin işleyişini kolaylaştıran bir anayasaya ülkemizin ihtiyacı var. Önümüzdeki dönemde iktidarıyla, muhalefetiyle bu konuda da çalışmamız gerektiğine inanıyorum. Demokratik standartlarımızı yükseltmek durumundayız. Daha iyi noktalara getirmek durumundayız. Yeni anayasa ve onunla bağlantılı diğer çalışmalarla inanıyorum ki Türkiye gelecekte çok daha güçlü bir demokrasi olacaktır. Milli iradeye hiç kimse saldırmayı aklının ucundan dahi geçiremeyecektir. Böyle bir yapıyı hep birlikte kurmak durumundayız diyorum" diye konuştu.
Kaynak: İHA