Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayımlanan genelgeyle hazırlanan 2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi, afet riski yüksek bölgelerdeki sanayi altyapılarının yeniden yapılandırılmasını öngörüyor. Strateji doğrultusunda, özellikle deprem riski taşıyan bölgelerdeki sanayi alanları daha güvenli lokasyonlara taşınacak ve mevcut sanayi bölgelerinde yapısal güçlendirme çalışmaları tamamlanacak.
Çelik Yapılar Neden Öne Çıkıyor?
OSTİM OSB Başkanı Orhan Aydın, konuyla ilgili yaptığı açıklamada çelik yapıların deprem karşısında betonarme yapılara göre daha avantajlı olduğunu vurguladı. Aydın, “Çeliğin pahalı olduğu düşünülüyor ancak bu malzeme daha ekonomik, daha sağlam ve sürdürülebilir. Beton gibi ömrü dolunca atılacak bir malzeme değil” diyerek çeliğin sağlamlığını açıkladı.
Başkan Aydın, özellikle sanayi yapılarında kolon, kiriş ve çatı sistemlerinin çelikle tasarlanmasının büyük bir güvenlik avantajı sağladığını belirtti. Bu öneri, yeni sanayi bölgelerinin projelendirilmesinde çeliğin daha çok yer bulacağını gösteriyor.
OSTİM OSB, sadece yapı güvenliği değil, afet sonrası müdahale ekipmanlarında da yerli üretim hamlesi başlattı. AFAD ile yürütülen ortak projeyle, depremde kullanılan kritik arama kurtarma malzemeleri yerli olarak üretilmeye başlandı.
Yıllardır yurt dışından temin edilen bu ekipmanların maliyetinin yüksek olduğunu belirten Aydın, “Bazı parçaları yerlileştirdik. Sanayi bölgemizde bu üretimi destekleyecek altyapımız mevcut. Çalışmalarımız devam ediyor” sözlerinde bulundu.
Depreme Dayanıklı Sanayi: Geleceğin Standartı mı Olacak?
OSTİM OSB, ayrıca Türkiye’deki organize sanayi bölgeleri arasında bir ilke imza attı. Bölge çalışanlarından oluşan 23 kişilik bir arama kurtarma ekibi kuruldu. Bu ekip sadece depremlerde değil, diğer afet durumlarında da AFAD koordinasyonuyla görev yapabilecek donanıma sahip.
Eğitimlerini tamamlayan ekip, saha uygulamalarıyla hazır halde tutuluyor. Aydın, “Afetler yaşanmasın elbette ama yaşandığında da hazırlıklı olmalıyız” diyerek sanayi bölgelerinde afet bilincinin önemine dikkat çekti.
2030 vizyonunda yer alan bu dönüşüm adımları, Türkiye’nin sanayi altyapısını afetlere karşı çok daha dayanıklı hale getirmeyi amaçlıyor. Çelik yapıların yaygınlaşması, yerli üretim ekipmanlar ve profesyonel arama kurtarma ekipleriyle desteklenerek, sanayi bölgelerinde sürdürülebilir ve güvenli bir model oluşturulması hedefleniyor.
Kaynak: AA