Türkiye’de dolandırıcılık suçları, teknolojiyle birlikte hem çeşitlendi hem de sınır tanımaz hale geldi. Artık dolandırıcılar yalnızca telefonun ucunda ya da kapınızda değil; sosyal medya akışınızda, bankacılık uygulamanızda, e-ticaret sitelerinde ve hatta tanıdığınızın WhatsApp mesajında bile karşınıza çıkabiliyor.
İçişleri Bakanlığı verilerine göre, sadece 2025’in Temmuz ayında 31 ilde düzenlenen operasyonlarda 188 şüpheli yakalandı, 102’si tutuklandı. Bu şüpheliler toplam 225 vatandaşı mağdur etmekle suçlanıyor. Adalet Bakanlığı’nın açıkladığı istatistikler ise artışın boyutunu gözler önüne seriyor: 2020’de 460 bin civarında olan dolandırıcılık vakaları, 2024’te 2,3 milyona çıktı; toplam girişim sayısı ise 3,8 milyonu buldu.
Peki dolandırıcılar artık kimleri hedef alıyor, hangi yöntemleri kullanıyor ve bu tuzaklardan korunmak için ne yapılmalı?
En Yaygın Dolandırıcılık Yöntemleri
Dolandırıcılar artık tek bir yönteme bağlı kalmıyor. Hedeflerine ulaşmak için teknolojiyi, psikolojiyi ve sosyal ilişkileri ustalıkla harmanlıyorlar. Bazen yalnızca bir telefon araması, bazen de dikkat çekici bir sosyal medya reklamı yeterli oluyor. 2025 verilerine göre Türkiye’de en sık karşılaşılan dolandırıcılık türleri, hem dijital ortamda hem de yüz yüze kurulan tuzakları kapsıyor. Bu yöntemlerin ortak noktası ise, mağduru hızlı karar almaya zorlamak ve duygusal baskı oluşturmak.
1. İnternet Dolandırıcılığı
Dolandırıcılık vakalarının %37’si internet üzerinden gerçekleşiyor. “Oltalama” (phishing) e-postaları, sahte yatırım siteleri, sahte e-ticaret platformları ve kopya banka giriş sayfaları en sık kullanılan araçlar.
Örnek: İstanbul’da 68 yaşındaki bir vatandaş, Instagram’da gördüğü yatırım reklamına tıklayarak 150 bin lirasını sahte bir kripto borsasına yatırdı. Parasını geri almak için ulaştığında, sahte müşteri temsilcileri ek ücret talep ederek ikinci kez dolandırdı.
2. Telefon Dolandırıcılığı (Sosyal Mühendislik)
Bu yöntem vakaların %10’unu oluşturuyor. Dolandırıcılar kendilerini polis, savcı ya da banka görevlisi olarak tanıtıyor; “kimliğiniz terör örgütünün eline geçti” ya da “hesabınızdan yasa dışı işlem yapılıyor” gibi cümlelerle panik yaratarak para transferi istiyor.
Örnek: Ankara’da bir üniversite öğrencisi, “hesabınız yasa dışı işlem için kullanıldı” yalanına inanarak 42 bin lirasını şüphelilerin hesabına aktardı.
3. Yüz Yüze Satış ve Kapıdan Dolandırıcılık
Vakaların %15’inde, dolandırıcılar kapı kapı dolaşarak ya da sokakta ürün satışı yaparak insanları kandırıyor. Sahte altın, bozuk elektronik eşyalar, kalitesiz sağlık ürünleri bunların başında geliyor.
Örnek: İzmir’de yaşlı bir kadına, “devlet destekli sağlık cihazı” bahanesiyle 20 bin liralık değersiz ürün satıldı.
4. Bankacılık Dolandırıcılığı
Kredi kartı bilgilerini ele geçirmek, sahte ATM cihazlarıyla para çekmek veya mobil bankacılık şifrelerini çalmak bu kategorinin ana başlıkları. Vakaların %7’sini oluşturuyor.
Örnek: Antalya’da ATM’ye yerleştirilen gizli kamera ve kart kopyalama cihazıyla 300 kişinin bilgileri çalındı.
5. Yatırım Dolandırıcılığı
Sahte kripto para borsaları, altın alım satım platformları ve “yüksek kazanç garantili” yatırım danışmanlığı vaatleriyle yapılan dolandırıcılıklar, resmi istatistiklerde düşük görünse de mağduriyet oranı çok yüksek.
Örnek: İzmir’de bir şebeke, sahte yatırım şirketi üzerinden 2 milyon liralık vurgun yaptı.
6. Sahte Sosyal Medya ve E-ticaret Tuzakları
Ticaret Bakanlığı’na göre sahte rezervasyon siteleri, “çekiliş kazandınız” mesajları ve popüler markaların kopya hesapları 2025’te büyük artış gösterdi. Bu dolandırıcılıklar, özellikle gençleri hedef alıyor.
Dolandırıcıların Kullandığı Ortak Taktikler
• Acil ve panik yaratan dil: “Hemen şimdi…”, “Son şansınız…”
• Resmiyet havası: Resmi kurum veya banka logosu kullanmak.
• Duygusal manipülasyon: Yardım talebi, hastalık hikâyeleri.
• Yüksek kazanç vaadi: “Bir günde %300 kâr” gibi imkânsız vaatler.
• Hibrit yöntemler: Önce telefonla arayıp ardından kapıya sahte kurye göndermek.
DOLANDIRICILARIN TUZAĞINA EN ÇOK DÜŞEN GRUP!
Emniyet verilerine göre dolandırıcılığın kurbanı olma ihtimali en yüksek grup:
• 55 yaş üstü bireyler (özellikle telefon ve kapıdan dolandırıcılıkta)
• Teknolojiye yeni adapte olan kullanıcılar
• Yatırım yapma hevesinde olan orta gelirli vatandaşlar
• İnternette yoğun vakit geçiren gençler (özellikle sosyal medya ve e-ticaret tuzaklarında)
65 yaşındaki emekli İsmigül Kahraman, geçtiğimiz günlerde başından geçen olayı İşçi Haber'e anlattı. Kahraman, kendisini polis olarak tanıtan kişiler tarafından arandığını ve telefonda bazı zorlamalara maruz kaldığını ifade etti. Dolandırıcıların kendisine altın yüzük, küpe gibi ziynet eşyaların evinde olup olmadığını sorduğunu ifade eden Kahraman, şahısların eğer doğruyu söylemezse polislerin gelip el koyacağını söylediğini de belirtti. 65 yaşındaki kadın “Dolandırıcılara inanmadım ve telefonu kapattım” dedi.
DOLANDIRICILIĞIN YASAL BOYUTU
Türk Ceza Kanunu’nun 157. maddesi, basit dolandırıcılık suçuna 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası öngörüyor. TCK 158’e göre “nitelikli dolandırıcılık” (kamu görevlisi gibi tanıtma, banka kullanma, bilişim sistemleri aracılığıyla) ise 3 yıldan 10 yıla kadar hapis ve adlî para cezasıyla cezalandırılıyor.
DOLANDIRICILARDAN KORUNMA YÖNTEMLERİ
• Resmi kurumlar telefonla para istemez; bu tür taleplere itibar etmeyin.
• SMS veya e-posta ile gelen linklere tıklamayın, özellikle banka girişlerini yalnızca resmi uygulamalardan yapın.
• Tanımadığınız kişilerden gelen sosyal medya mesajları veya yatırım önerilerini dikkate almayın.
• Kapıya gelen kişilerin kimliğini mutlaka kontrol edin, emin değilseniz kapıyı açmayın.
• Yatırım yapmadan önce kurumun SPK, BDDK veya Ticaret Bakanlığı onaylı olup olmadığını sorgulayın.
Dolandırıcılık artık tek bir yönteme sığmıyor; teknoloji geliştikçe yöntemler de çeşitleniyor. 2025 Türkiye’sinde dolandırıcılar hem ekranın hem de sokağın içinde. Bu yüzden yalnızca bireysel farkındalık değil, bankalardan sosyal medya platformlarına, emniyetten yerel yönetimlere kadar herkesin bu mücadelede aktif rol alması gerekiyor. Çünkü unutmayın: Dolandırıcıların en büyük silahı, kurbanlarının bilgisizliği.
Kaynak: İçişleri Bakanlığı
Cumhuriyet Gazetesi
Ticaret Bakanlığı
DergiPark
Beykent Üniversitesi
