"Haberin İşçisi"
İstanbul
Açık
13°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
38,5992 %0.33
43,6545 %0.2
4.018,80 % 0,37
3.717.675 %-0.444
İşçi Haber Gündem İstiklal Marşı'nın kabulü: Meclis tutanaklarında 104 yıl sonra ortaya çıkan detaylar...

İstiklal Marşı'nın kabulü: Meclis tutanaklarında 104 yıl sonra ortaya çıkan detaylar...

Mehmet Akif Ersoy’un "Kahraman Ordumuza" ithaf ettiği İstiklal Marşı'nın Meclis’te kabulü, 104 yıl sonra tutanaklarda gün yüzüne çıkan coşkulu anlar ve tartışmalarla yeniden gündeme geldi. İşte, İstiklal Marşı'nın kabulüne dair dikkat çeken ayrıntılar ve o anlarda yaşananlar…

Okunma Süresi: 3 dk

Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin simgesi olan İstiklal Marşı, 12 Mart 1921'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul edildi. Bu önemli anın üzerinden 104 yıl geçse de, marşın kabul süreci, Meclis tutanaklarında hala büyük bir ilgiyle araştırılıyor. Mehmet Akif Ersoy’un kaleme aldığı, Kurtuluş Savaşı’nın ruhunu yansıtan bu marş, meclis üyelerinin coşkusu ve tartışmaları arasında kabul edildi. Ancak o günkü atmosferde, marşın kabulüne ilişkin bazı milletvekillerinin itirazları da tutanaklara yansıdı.

İstiklal Marşı'nın Kabulü: Tarihî Bir Anın İzdüşümü

İstiklal Marşı'nın Meclis’te ilk kez takdirine sunulması, 1 Mart 1921 tarihinde gerçekleşti. Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver, İstiklal Marşı'nı okurken marşa büyük bir coşku gösterildi. Ancak, sadece alkışlar değil, bazı itirazlar ve eleştiriler de gündeme geldi. Tanrıöver, marşı okuduktan sonra, milletvekillerinin "İnşallah" sözleri ile marşa olan hayranlıklarını dile getirdi. "Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak" dizesinin duyulmasıyla birlikte Meclis'te coşkulu alkışlar yükseldi.

Meclis görüşmelerinde, İstiklal Marşı’nın kabul edilip edilmeyeceği konusundaki tartışmalar devam etti. İlk başta, Marş'ın Meclis'te kabul edilip edilmeyeceği değil, bir seçici heyet tarafından mı kabul edileceği tartışıldı. Ancak, milletvekillerinin çoğunluğu, bu önemli kararı doğrudan Meclis’in vermesi gerektiği görüşünü savundu.

İstiklal Marşı'nın para ödüllü bir yarışma sonucu ortaya çıkması da bazı vekillerin eleştirilerine yol açtı. Ancak Tanrıöver, şairlerin ödül nedeniyle marş göndermediklerini, Ersoy’un ise "para ödülü"ne uzak durduğunu vurguladı.

İstiklal Marşı’nın kabulü için yapılan görüşmelerde, Kastamonu Milletvekili Suad Soyer ve Çankırı Milletvekili Mehmed Tevfik Durlanık gibi isimler, Mehmet Akif Ersoy’un şiirinin ne kadar anlamlı ve yerinde olduğunu belirterek marşın kabul edilmesi gerektiğini dile getirdi. Oylamanın ardından İstiklal Marşı, "ekseriyet-i azime" (büyük çoğunluk) ile kabul edildi.

İstiklal Marşı: Türk Milletinin Bağımsızlık Sembolü

Oylama sırasında, Kırşehir Milletvekili Ahmed Müfid Kurutluoğlu, Tanrıöver’den marşı bir kez daha okumasını istedi. Konya Milletvekili Refik Koraltan ise marşın milletin ruhunu en iyi şekilde ifade ettiğini ve bunun ayakta okunması gerektiğini belirtti. Bunun üzerine Meclis’teki tüm vekiller, İstiklal Marşı’nı ayakta dinledi ve kabul edilen marşın resmi olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin İstiklal Marşı olduğunu ilan etti.

Bugün, İstiklal Marşı yalnızca bir milli marş değil, aynı zamanda Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin simgesidir. Mehmet Akif Ersoy’un, "Kahraman Ordumuza" ithaf ederek yazdığı bu eser, Kurtuluş Savaşı sırasında Türk milletinin ortak duygularını, mücadelesini ve bağımsızlık arzusunu yansıtmaktadır. 12 Mart 1921 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilen bu marş, sadece bir edebiyat eseri olmanın ötesinde, Türk milletinin özgürlük mücadelesinin destanı haline gelmiştir.