Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye’nin iç ve dış siyasetindeki güncel gelişmelere dair kapsamlı bir yazılı açıklama yayımladı. Bahçeli, Türkiye Cumhuriyeti’nin tarih sahnesindeki yerinin, milletin bağımsızlık mücadelesi ve milli birlik vurgusu etrafında şekillendiğini belirtti.
Türkiye’nin Bağımsızlığı ve Milli Birlik
Bahçeli açıklamasında, Türkiye Cumhuriyeti’nin köklü bir akıl, sağlam bir ahlak ve büyük bir sabırla inşa edildiğine işaret etti. Türk milletinin bağımsızlığının, şehit kanlarıyla sulanmış vatan toprakları üzerinde ağır bedeller ödenerek kazanıldığını ifade eden Bahçeli, istiklal ve istikbalin korunmasının milletin ortak görevi olduğunu vurguladı. Bu doğrultuda, taviz veya teslimiyetin söz konusu olamayacağını belirtti.
Türkiye’nin her alanda barış ve kardeşliği tesis ederek Cumhuriyet’in yeni yüzyılında gücünü artıracağını ifade eden Bahçeli, etnik ve mezhep temelli bölücülüğün izlerinin tamamen silinmesinin önemine değindi. “Terörsüz Türkiye” hedefinin gerçekleştirilmesiyle sosyal gelişme, milli bütünleşme ve ekonomik büyümenin güç kazanacağını, bu sayede Türkiye’nin medeniyetler arasında lider bir konuma yükseleceğini dile getirdi.
Ankara’nın Stratejik Önemi ve Türkiye’nin Bölgesel Rolü
Başkent Ankara’nın sadece yönetim merkezi değil, aynı zamanda Anadolu’nun jeopolitik mihveri olduğunu belirten Bahçeli, tarihî tecrübelerden beslenen devlet aklının da burada şekillendiğini söyledi. Bugünkü sorunların başka başkentlerden değerlendirilmesinin mümkün olmadığını vurgulayarak, Türkiye’nin güvenliği ve bağımsızlığının en yüksek öncelik olduğunu kaydetti.
Bölgedeki mazlum halklar için Türkiye’nin güven kaynağı ve sığınak olduğunu ifade eden Bahçeli, geniş coğrafyalardaki kardeşlerin yaşadığı acıların milli vicdanlarda derin karşılık bulduğunu söyledi. Kerkük, Gazze, Kudüs, Tebriz, Arakan, Trablus, Şam gibi bölgesel merkezlerde yaşanan krizlere dikkat çekti.
Gazze ve Uluslararası Sorumluluklar
Bahçeli, Gazze’de devam eden abluka nedeniyle özellikle çocukların açlık ve susuzluk sebebiyle hayatını kaybettiğini belirtti. İnsanlık değerleriyle bağdaşmayan Siyonist uygulamaların bölgeye ağır bir zulüm getirdiğini ifade etti. Birleşmiş Milletler’in insani kriz karşısındaki etkisizliğine işaret ederek, bu uluslararası örgütle ilişkilerin gözden geçirilmesi gerektiğini savundu.
Türkiye’nin aktif diplomasiyle Gazze’ye insani yardımların ulaştırılmasında öncü rol üstlenmesinin zorunlu olduğunu ifade eden Bahçeli, İslam ve Arap ülkelerinin harekete geçmekte gecikmesinin eleştirilmesi gerektiğini söyledi. İsrail’in bölgedeki saldırgan tutumunun sınırlarına dayandığını belirten Bahçeli, özellikle İsrail toplumunun bu politikalara karşı çıkacağını dile getirdi.
Terörle Mücadele ve Siyasi Komisyon Çalışmaları
Bahçeli, Suriye’de YPG/PYD’nin 10 Mart 2025 mutabakatına uymamasının hem Türkiye hem de bölge için tehlike oluşturduğunu vurguladı. ABD’nin bu konuda samimi adımlar atması gerektiğini belirtti. YPG/PYD’nin süreci ağırdan almasının kabul edilemez bir tutum olduğunu kaydetti.
Terörle mücadelede atılan adımların önemine değinen Bahçeli, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kurulacak 51 üyeli Milli Birlik ve Dayanışma Komisyonu’na partiler arası katılımın büyük bir fırsat olduğunu ifade etti. MHP’nin komisyona dört temsilci ile katılacağını açıklayan Bahçeli, demokratik tartışmaların ülke geleceği için önemine dikkat çekti.
Siyasi Atmosfer ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin Tutumu
Bahçeli, terörün gündemden çıkarılması sürecinde siyasi aktörlerin tutumlarını eleştirerek, bazı çevrelerin bu durumdan rahatsızlık duyduğunu belirtti. MHP’nin milli birlik, dirlik ve kardeşlik temelinde hareket ettiğini ifade eden Bahçeli, parti teşkilatlarının ve üyelerinin bu doğrultuda çalışmalarını sürdürdüğünü aktardı.
Açıklamasını, Türkiye’nin yükselmesi, güçlenmesi ve zenginleşmesi için tüm imkanların seferber edilmesi gerektiği mesajıyla sonlandırdı. Milliyetçi Hareket Partisi’nin vatan ve millet anlayışıyla ülke birliğine katkı sağlamaya devam edeceğini vurguladı.