Sena Düzgün’ün yaşamına son vermesinin ardından başlatılan soruşturma kapsamında, yakın bir arkadaşının verdiği ifade ortaya çıktı. Yaklaşık 7 yıldır Sena Düzgün’ü tanıdığını belirten arkadaşı, Düzgün’ün aile ilişkilerinden özel hayatına kadar birçok konuda çarpıcı bilgiler verdi.
İfadesinde, Nursena Düzgün’ün ailesiyle ilgili geçmişten bu yana sevgisizlikten yakındığını aktaran tanık, “Bana çok önceleri ailesinin kendisine sevgi göstermediğinden söz ederdi. Son olarak 2025 yılı Şubat ayında bize geldiğinde de küçüklüğünden beri ailesinden sevgi görmediğini söyledi” ifadelerini kullandı.
SENA DÜZGÜN ‘Ahmet’ten Hayal Kırıklığı Yaşarsam Canıma Kıyarım’ Demiş
Tanık, 2024 yılı Eylül veya Ekim ayında Düzgün ile karşılaştığını ve burada Ahmet isimli birinden söz ettiğini belirtti. Düzgün’ün, bu kişinin üniversitede görev yapan bir akademisyen olduğunu ve yaklaşık 3-4 aydır görüştüklerini söylediğini aktardı.
Sena Düzgün’ün Ahmet’e derin bir güven duyduğunu belirten tanık, “Nursena o dönemlerde ‘Ahmet’e çok güveniyorum. Eğer Ahmet’ten yana bir hayal kırıklığı yaşarsam canıma kıyarım’ demişti” ifadelerini kullandı.

sena düzgün'ün arkadaşı: Hep Tenha Yerlerde Görüşmek İstiyordu
İfadeye göre, Sena Düzgün, Ahmet isimli şahsın kendisiyle hep tenha yerlerde görüşmek istediğini belirtti. Bu görüşmelerin ya şahsın arabasında ya da evde gerçekleştiğini, üniversite binasında kaldığını dile getirmiş. Tanık, bu ilişkinin sağlıklı olmadığını düşündüğünü belirterek, Düzgün’ü uyardığını söyledi.
Tanığın anlatımına göre, Sena Düzgün bir görüşmeleri sırasında Ahmet'e, “Beni biriyle biliyorlar” dediğini ve bunun üzerine Ahmet’in öfkelendiğini ifade etti. “Ahmet’in bu tepkisi üzerine Sena’ya, bu ilişkiyi bitirmesi gerektiğini söyledim” diyen tanık, ilişkileriyle ilgili konuşma ve yazışmaların ekran görüntülerini de dosyaya sunduğunu belirtti.
Tanık, Düzgün’ün Ahmet’le olan iletişimlerine dair ekran görüntüleri, yazışmalar ve arama kayıtlarını da savcılığa ilettiğini belirtti. Bu belgelerde ikili arasındaki ilişkiye dair detayların yer aldığı ifade edildi.

SENA DÜZGÜN İNTİHARI
Olay, 28 Mayıs 2025 gecesi yaşandı. Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ikinci sınıf öğrencisi Sena Düzgün, gece saatlerinde evine dönmedi. Düzgün'ün ailesi endişelenerek sabah saatlerinde polis ekiplerine kayıp başvurusunda bulundu. Polis ve güvenlik güçleri tarafından yapılan geniş çaplı arama sonucu, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Hastanesi’nin arka bahçesindeki bir ağaca asılı cansız bedeni bulundu.

SENA DÜZGÜN'ÜN İntihar Mektubu
Sena Düzgün’e ait olduğu iddia edilen bir el yazısı mektup, bugün sosyal medyada gündem oldu. Mektupta genç kızın şu ifadeleri yer alıyor:
“Seni çok sevdim. Ama senin sevgin bana yetmedi. Sana rağmen ben, seni sevmekten hiç vazgeçmedim.”
Paylaşılan bir diğer belge ise Sena Düzgün’ün not defterine yazdığı şu cümle:
“Her şey bitti. Artık ne senin suçun var ne de benim. Elveda.”

AHMET PEKAYDIN GÖREVDEN UZAKLAŞTIRILDI
Dicle Üniversitesi, Sena Düzgün’ün yaşamını yitirmesiyle ilgili adli ve idari süreçlerin titizlikle sürdürüldüğünü duyurdu. Üniversite Rektörlüğü tarafından 2 Haziran 2025’te yapılan açıklamada, olayın ardından Ahmet Pekaydın hakkında ivedilikle soruşturma başlatıldığı ve görevden uzaklaştırıldığı belirtildi.
Açıklamada, Emniyet Müdürlüğü ve Savcılık tarafından da geniş kapsamlı bir araştırma yürütüldüğü vurgulanarak, sürecin şeffaflıkla takip edildiği ifade edildi.

sena düzgün soruşturmasındaki AHMET PEKAYDIN KİMDİR?
Ahmet Pekaydın, Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü'nde araştırma görevlisi olarak görev yapmaktadır. Eğitim hayatına Dicle Üniversitesi'nde başlayan Pekaydın, yüksek lisans ve doktora çalışmalarını da aynı üniversitede sürdürmektedir. Uzmanlık alanı İslam felsefesi olan Pekaydın, özellikle İbn Sînâ'nın bilgi anlayışı üzerine akademik çalışmalar yapmaktadır.