"Haberin İşçisi"
İstanbul
Açık
32°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,5860 %-0.48
47,7946 %-0.42
4.352,20 % -1,39
4.785.385 %-0.047
İşçi Haber İşçi Haberleri Sendikal sisteme sert eleştiri: İşçinin aidatı nereye gidiyor?

Sendikal sisteme sert eleştiri: İşçinin aidatı nereye gidiyor?

İşçi hareketleri ve sendikal mücadele açısından Türkiye’de yeni bir tartışma büyüyor. Sosyal medyada büyük yankı uyandıran bir açıklamada, mevcut sendikal aidat sistemine sert eleştiriler yöneltilerek işçi sınıfının “tarihin en büyük örgütsüzlük krizlerinden birini” yaşadığı belirtildi.

Okunma Süresi: 3 dk

Lider Büro Sendikası Kadın Kolları Genel Başkanı ve Zorunlu Emeklilik Mağdurları Platformu (ZEM) Başkanı Tülin Özer, sosyal medya üzerinden yaptığı dikkat çekici açıklamayla işçi sendikalarındaki aidat sistemi ve örgütlenme sorunlarına dikkat çekti. Özer, Türkiye’de işçi sınıfının “tarihin en büyük örgütsüzlük krizlerinden birini” yaşadığını belirterek, mevcut sistemin işçiyi etkisiz ve sesiz bıraktığını vurguladı.

‘İşçi Sendikaları Nerede?’ Sorusu Yeniden Gündemde

Tülin Özer, yaptığı paylaşımda, işçilerin aidatlarının “iradesi dışında, yalnızca toplu sözleşme imzalayan yetkili sendikaya” aktarıldığını belirtti. Bu durumun işçiyi örgütsüz, etkisiz ve suskun hale getirdiğini ifade eden Özer, “Aidatı cebinden alınıp, inancını taşımadığı bir yapıya verilen işçiden örgütlü mücadele beklemek saflıktır” dedi.

Özer ayrıca, milyonlarca liralık aidat gelirine rağmen masada işçiler adına kazanım üretemeyen sendikaların varlığına dikkat çekti. “Bu yapılar toplantıdan toplantıya koşarken, işçi enflasyon, vergi yükü ve yaşam pahalılığı altında eziliyor” değerlendirmesinde bulundu.

Mevcut Sistem İşçi Haklarına Engel Oluyor

Yapılan paylaşımda, her Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) sürecinde işçilere umut verildiği ancak sonuçların her defasında hayal kırıklığına dönüştüğü ifade edildi. Özer, işçilerin kırıntılarla yetinmeye zorlandığı mevcut tabloyu “sadece sendikal zafiyet değil, hukuki çarpıklık” olarak nitelendirdi.

“Aidatını bile nereye ödeyeceği konusunda söz sahibi olamayan bir işçinin toplu pazarlık masasında söz hakkı olabilir mi?” sorusuyla durumu özetleyen Özer, bu yapının değiştirilmesi gerektiğini belirtti.

Yasal Değişiklik Çağrısı: Aidat Doğrudan Üyeye Gidilmeli

Tülin Özer, 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nda yapılacak net bir değişiklikle işçilerin aidatlarının doğrudan üye oldukları sendikalara aktarılmasının zorunlu hale getirilmesi gerektiğini söyledi.

“Gerçek temsil, gerçek mücadele ancak gerçek üyelikle olur” diyen Özer, işçinin sadece aidatıyla değil, aynı zamanda sesini yükseltebildiği bir yapıyla güç kazanacağını vurguladı.

İşçi Hakları İçin Yeni Bir Mücadele Çağrısı

Bu açıklama, işçi sendikalarının yapısını, işçi aidatlarının yönetimini ve toplu iş sözleşmelerinin etkinliğini tartışmaya açtı. Sendikal hareketin güçlendirilmesi ve işçilerin kendi temsilcileri üzerinden haklarını arayabilmesi için yasal düzenlemelerin önemine dikkat çeken Tülin Özer, örgütlü mücadelenin ön koşulunun “gerçek üyelik” olduğunu bir kez daha hatırlattı.