Yaklaşık 750 bin kamu işçisini etkileyen yüzde 32 oranındaki maaş zammına tepki büyük. 

Geçen yıl mayıs ayında yapılan toplu iş sözleşmesiyle kamu işçilerine ilk yarıda yüzde 45, ikinci yarıda yüzde 15 oranında zam yapıldı.

En düşük işçi ücreti ilk yarıda brüt ücret 21 bin 750 TL oldu. Yılın ikinci yarısında ise kamu işçilerinin ücret zammı enflasyonun altında kaldı. Kamu işçileri insan onuruna yakışır bir ücret talep etti.

Gelir dağılımında adalet sağlanmasını talep eden işçiler, 700 bin kişi için ek protokol yapılmasını talep ediyor. 

Kamu işçisine ek zam verilecek mi, kamu işçisi maaşına zam yapılacak mı?  700 bin kamu işçisi refah payı alacak mı? - Çalışan Hakları Haberleri

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, imzalanan protokolle kamu işçilerinin taban ücretleri, ücret zamları, sosyal yardımları, maktu ödemeleri, diğer özlük ve yan haklarının belirlendiğine işaret ederek, "Bu toplu iş sözleşmesi çerçevesiyle refah payı dâhil, ücretlerde yüzde 45 zam yapıyoruz. Böylece, en düşük kamu işçisi ücretini de 15 bin liraya çıkarıyoruz. Başkaca iş primi ödemesi bulunmayan işçilerimize yüzde 4 ile yüzde 6 arasında prim ödemesi uygulamasını da bu sözleşmeyle getiriyoruz. Ayrıca, gazi, terör mağduru ve şehit yakını işçilerimizin çıplak ücretlerine yüzde 10'luk ilave yapıyoruz. Fazla çalışma ücretlerinde ise yüzde 70'lik artışa gidiyoruz. Gece çalışanların ücretlerinin de yüzde 8 zamlı ödenmesini öngörüyoruz. Giyim ve yemek yardımlarının rakamlarını güncelleyerek, ücret zammı oranında artırıyoruz. Ek ödeme, sosyal yardım ödemesi, hizmet zammı, tediye dışı ikramiye gün sayısı gibi başlıklarda da artışlar yapıyoruz. Toplu sözleşmenin işçilerimize ve kurumlarımıza hayırlı olmasını diliyorum." açıklamasında bulunmuştu.

Para politikası araçları güçlü şekilde kullanılacak

Ancak aradan geçen zamanda kamu işçileri mevcut ekonomik düzende geçim sıkıntısı yaşamaya başladı. 

Sözleşme ile 2023’ün ilk altı ayı için yüzde 45 ücret artışı alan işçiler sözleşmenin ikinci dönemi için yüzde 15 zam alacak. Üç ve dördüncü yarı yıl artış oranları ise yüzde 10 olarak belirlendi. 9 Mayıs’ta imzalanan ve 700 bin kamu işçisini ilgilendiren iki yıllık toplu sözleşmeye göre, işçi, önümüzdeki 1,5 yılda altı aylık dilimlerde yüzde 15, yüzde 10 ve yüzde 10 zam alacak.

Devlet yeni yılda 11 milyar lira para cezası toplayacak

Buna göre yüzde 2023’ün ilk dönemini kapsayan 45’lik zammın üzerine 2023 yılının ikinci 6 aylık döneminde kamu işçileri yüzde 15 daha zam alacak. Üç ve dördüncü yarı yıl artış oranları ise sözleşmeye göre en az yüzde 10 olacak şekilde belirlendi. Belirlenen zam oranları TÜİK’in enflasyon oranlarının altında kalır ise fark bir sonraki 6 aylık dönemde zamla birlikte işçilerin cebine girecek.

Sözleşmeye göre kamu işçilerinin günlük yevmiyesi en düşük 725 TL olurken brüt maaş 21 bin 750 TL olacak. Kamu işçilerine yapılacak ek ödeme ilk ay 3 bin 625 TL olurken maaşlardaki sosyal yardım miktarı da bin 595 TL’ye çıkacak. Günlük yemek yardımı da yüzde 45 zamlanarak günlük 94,25 TL olarak maaşlara yansıyacak. Hizmet zammı da her yıl için 15 TL olarak belirlendi. İşçiler, iş primine göre yüzde 4,5 veya 6 iş primi alacak.

FETÖ'den cezaevine giren üyelerinin yakınlarına para yardımı

Kamu işçileri toplu iş sözleşmesinde akşam 20.00 ile sabah 06.00 arasında çalışmada daha yüksek bir zam verilmiş ise yüzde 8 gece mesaisi zamlı olarak maaşını alacak. Ayrıca çalışma saatleri dışında mesaiye kalınması durumunda saatlik ücretin yüzde 70’i kadar yükseltilmiş mesai ücreti alacak.

Kamu kurum ve kuruluşlarındaki 750 binden fazla işçiyi ilgilendiren 2023 Yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü'nün ardından kamu işçilerinin taleplerinin tam karşılanmaması nedeniyle mağduriyetler devam ediyor. 

Özüpak emekliler adına seslendi: Hakkımızı almaya geliyoruz Özüpak emekliler adına seslendi: Hakkımızı almaya geliyoruz

Kamu işçilerinin ücretlerine yapılan zammın ayrıntıları

Kamuda çalışan 750 bini aşkın işçiyi ilgilendiren çerçeve protokol anlaşması için Türk-İş’in kurduğu Kamu Kesimi Toplu İş Sözleşmeleri Koordinasyon Kurulu'nun ardından alınan kararlardan memnun olmayan işçiler birçok konuda mağduriyet yaşadıklarını belirterek sendika başkanları ve yetkililerden tam çözüm talep ediyor.

Maddi sıkıntılar yaşadıklarını belirten 750 bini aşkın işçi aileleriyle birlikte zor günler geçirdiklerini belirtirken sendika başkanlarının ve yetkili kişilerin bir adım atmamasına tepki gösteriyor. Göz göre göre geçim sıkıntısı çeken işçiler daha fazla geri plana atılmadan ek zam taleplerinin karşılanmasını bekliyor.

700 binden fazla kamu işçisinin gözü zam pazarlığında

Mevcut ekonomik şartlarda geçinmekte zorlanan kamu işçileri ek zam taleplerinin yanı sıra tayin hakkı, meslek kodu mağduriyetinin çözülmesi, gelir vergisinde düzenleme gibi taleplerde bulunuyor. Sosyal medya hesaplarından sendika başkanlarına ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'a seslenen işçiler talepleri doğrultusunda kamu işçilerinin de memnun olacağı bir çalışma yürütülmesini istiyor. 

Uzun süredir birçok mağduriyet yaşayan kamu işçileri Meclis'te görüşmelerin başlamasının ardından TBMM'den şu konularda düzenleme talep ediyor:

  • 696 KHK Hükümleri ve maddeleri iptal edilip 375 Sayılı Kanun 23., 24.Maddelerinin kaldırılması 
  • Tayin hakkı 
  • Meslek kodlarının Değiştirilmesi, 696 KHK işçilerinin ihalesi ile fiilen yaptığı işlerin birbiriyle uyumlu hale getirilmesi. Meslek kodu sorunu yüzünden görevden el çektirilen işçilerin eski işlerine iadesi
  • Görev Tanımları 
  • Ünvan Değişikliği Sınavı 
  • Diploma ve kıdem farkı verilmesi 
  • 40 saat çalışma, eşit çalışma hakkı 
  • Belediye işçilerinin norm kadroya geçirilmesi 
  • 696 KHK ve İŞKUR ayrımının kaldırılması 
  • Özel güvenlik kartlarını Kurum tarafından karşılanması herhangi bir sebeple kart yenilenmesi olmayan işçilerin meslek kodlarının değiştirilmesi 
  • Zorunlu Emekli Mağdurlarının İşlerine iade edilmesi 
  • Üniversiteli işçilerin isteklerine göre memur kadrosuna geçirilmesi 
  • Vergi dilimlerinin sabitlenmesi 
  • Hangi sendikaya üye ise o sendikaya aidat kesilmesi

HAK-İŞ Başkanı Mahmut Arslan'dan Bakan Vedat Işıkhan'a ek protokol çağrısı!

HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan’a yazılı çağrıda bulundu. Arslan Bakan Işıkhan’a gönderdiği mektupta, 2023 yılı Kamu Çerçeve Protokolü’nün tüm kamu işçilerini kapsayacak şekilde Ek Protokol ile iyileştirilmesini istedi. Konfederasyon Başkanı Arslan, 9 Ocak 2024 tarihli çağrısında, 9 Mayıs 2023 tarihinde imzalanan KÇP ile alınan ücretlerin tüm çalışanları memnun ettiğini, ancak artan enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında bu ücretlerin sembolik hale dönüştüğünü kaydetti.

HAK-İŞ Yönetim Kurulu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a 2023-2024 Dönemi Kamu Çerçeve Protokolünde belirlenen ikinci yıl birinci altı ay zam oranına refah payı eklenmesi ve taban ücretlerde iyileştirme talebine ilişkin bir yazı yazılmasını kararlaştırdı. 

HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan imzası ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a gönderilen yazıda Kamu Çerçeve Protokolüne ilişkin şu taleplere yer verildi:

“Bilindiği üzere, 9 Mayıs 2023 tarihinde Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızın destekleri ile 2023 yılı Kamu Kesimi Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Anlaşma Protokolü imzalanmıştır. 

İmzalanan protokol kamu kesiminde çalışan üyelerimiz açısından memnuniyetle karşılanmış olup, elde edilen kazanımlar nedeniyle başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere Zat-ı Alinize teşekkürlerimizi arz ediyoruz.

Sayın Cumhurbaşkanımızın 2023 yılı Kamu Çerçeve protokolüne ilişkin basın açıklamasında üzerinde durduğu “Milletimiz şundan emin olsun. Kimseyi enflasyona ezdirmeyeceğiz.” ifadesini son derece kıymetli bulmaktayız. Ancak, artan enflasyon nedeniyle kamu işçilerimizin Mayıs 2023 tarihinde almış oldukları ücretler sembolik hale gelmiştir. İçinden geçtiğimiz bu zor dönemde tüm kamu çalışanlarının (yerel yönetimler, il özel idareleri bağlı kuruluşlar ve şirketler dahil) beklentilerini karşılayacak, insana yakışır bir yaşam düzeyini sağlayacak ücrete ulaşabilmeleri büyük önem arz etmektedir.

HAK-İŞ Konfederasyonu olarak, 2023-2024 Dönemi Kamu Çerçeve Protokolünde belirlenen ikinci yıl birinci altı ay zam oranına refah payı eklenmesini ve taban ücretlerde iyileştirme yapılmasını talep etmekteyiz.

6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunun Ek Madde 2’de;

b) Kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıkları (iştirakler hariç), birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin %50’sinden fazlası kamu kurum ve kuruluşlarına ait olan her türlü işletme ve şirketler, 

24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun çerçevesinde özelleştirme kapsamında veya programında bulunanlardan sermayesinin %50’sinden fazlası kamuya ait kuruluşlarda,

c) İl özel idareleri, belediyeler ve bunların üyesi olduğu mahalli idare birlikleri, belediyelerin bağlı kuruluşları, müessese ve işletmeleri ile bunların birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin %50’sinden fazlasına sahip oldukları şirketlerde,

çalıştırılan işçilerin mali ve sosyal haklarını belirlemek üzere kamu toplu iş sözleşmeleri çerçeve anlaşma protokolü imzalanabilir. Bu protokol hükümleri geçerlilik süresi içinde bu madde kapsamındaki idareler ile taraf konfederasyona üye olan sendikalar için bağlayıcıdır.” şeklinde düzenleme yer almaktadır. 

Bu çerçevede, Kamu Kesimi Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Anlaşma Protokolünün 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunun Ek Madde 2’de belirtilen tüm kamu çalışanlarını (yerel yönetimler, il özel idareleri bağlı kuruluşlar ve şirketler dahil) kapsayacak şekilde gözden geçirilmesi ve ek protokol ile ücretlerde enflasyon farkının üzerinde bir iyileştirme yapılması hususunda desteklerinizi arz ederiz.”

“Kamu işçisi artık geçinemiyor, ek protokol talep ediyor”

Tez-Koop-İş Ankara 2 No’lu Şube ODTÜ’de açıklama yaparak; aylardır süren geçim sıkıntısına işçilerin artık katlanamadığını açıkladılar. Kamu işçilerinin sorunlarının bir olduğu açıklanan açıklamada, “kamu işçisi artık geçinemiyor, ek protokol talep ediyor” denildi.

Açıklamada, 2023 yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Kamu Çerçeve Protokolü’nün sekiz ay önce imzalandığı hatırlatılarak; “Kamu işçilerinin iki yıl süreyle hangi koşullarda çalışacakları, yaşam standartları ve refah düzeyleri bu protokol çerçevesinde karara bağlanan kamu kesimi toplu iş sözleşmeleri ile belirlendi. Ancak ekonomik göstergelerdeki ciddi dalgalanmalar, yürürlükteki Kamu Çerçeve Protokolünün hızla etkinliğini kaybetmesine neden oldu.” denildi.

“İŞÇİLER İÇİN YOKSULLUK SÜREGEN BİR HALE GELMİŞTİR”

Özellikle enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında tüm çalışanlarda olduğu gibi kamu işçilerinin de alım gücünde yaşamsal bir düşüşü beraberinde getirdiğinin ifade edildiği açıklamada, “Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yıllık enflasyon yüzde 64,77, altı aylık enflasyon ise yüzde 37,57 olarak açıklanmıştır.

Buna göre asgari ücrete 2024 yılı için yüzde 49, memur ve memur emeklilerine ise yüzde49,25 oranında ücret artışı yapılmıştır.1 Ocak2024yürürlük süreli TİS kapsamındaki kamu işçilerinin aldığı ücret zammı ise yüzde 32,57’de kalmıştır. İşçiler için yoksullaşma bir süreklilik haline gelmiştir” denilerek Türkiye’nin gıda enflasyonunda Avrupa ülkeleri arasında birinci sırada yer aldığı haliyle işçilerin barınma, beslenme ve sağlık gibi birçok konuda gereksinimleri arasında tercih yapmak zorunda kaldığı ifade edildi.

Açıklamada ayrıca ODTÜ gibi TİS yürürlük süresi Mart ayında sona erip Nisan ayında ücret zammı alacak olan kamu işyerlerindeki durumun daha vahim olduğuna dikkat çekilerek, “Ekim-Aralık 2023 dönemi için 3 aylık enflasyon yüzde 9,95 gerçekleşmiştir. Ocak-Mart2024dönemine ilişkin 3 aylık enflasyon beklentisi dikkate alındığında, Ocak sözleşmelerindeki yüzde 32,57’lik zam oranına dahi ulaşılamayacağı, Ocak sözleşmelerine göre 2-3-4-5 ay geç zamlı ücret alacak olan kamu işçilerinin yüzde 32,57’den daha düşük ücret zammı alacağı öngörülmektedir” denildi.

NE İSTİYORUZ?

Bir defaya mahsus olmak üzere tüm kamu sözleşmelerinin herhangi bir hak kaybına neden olmaksızın yürürlük sürelerinin 1 Ocak 2024 tarihine çekilmesini; yüksek enflasyon koşullarında alım gücünün düşmesi nedeniyle de KÇP’ye ek bir protokolle iyileştirme yapılarak en az yüzde 15 oranında refah payı verilmesini talep etmekteyiz diyen işçiler kamu işçilerinin geçiremeyerek vergide adalet istediğini söylediler. Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Son yirmi yılda, kamu işçilerinin ücretleri, Türkiye’de ortalama ücret haline gelen asgari ücretin 4,5 katından 2 katına kadar gerilemiştir. Tüm emek gelirleri gibi, kamu işçisinin ücreti de hızla asgari ücrete yaklaşmaya devam etti. Bölüşüm ilişkileri emekçiler aleyhine bozuldu. İçinde bulunduğumuz bölüşüm şokundan çıkmanın bilimsel kuralları hayata geçirilmedi; gelir dağılımını düzenleyici araçlar etkin kullanılmadı. Bu araçların başında gelen vergi sistemi, işçi ve emekçiler üzerindeki vergi yükünü artıran, adaletsiz bir sistem olarak varlığını korudu. Kamuda çalışma barışını sağlamanın ön koşulunun ücrette ve vergi sisteminde adaletin sağlanması olduğunu ısrarla belirtiyoruz. Gelir vergisi tarifesinin güncellenmesini, vergi adaletinin sağlanmasını, az ücret alandan az, çok ücret alandan çok vergi alınması istiyoruz. gelir vergisinin sabit gelirliler için tüm yıl boyunca yüzde 15’te sabitlenmesini istiyoruz. Kamu işyerleri için TİS yürürlük sürelerinin 1 Ocak’a çekilmesini talep ediyoruz.”

Tes-iş Sendikası kamu işçilerinin taleplerine sessiz kalmadı!

Tes-İş Sendikası da üyelerinden gelen taleplere sessiz kalmayarak Türk -İş ve Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası’na (TÜHİS) ek protokolle vergi diliminin sabitlenmesi, mart ayı sözleşmeli üyelerin sözleşmesinin ocak ayına çekilmesi, refah payı verilmesi gibi tekliflerini içeren başvuruyu yaparak üyelerinin taleplerine ses oldu.

Genel başkan İrfan Kabaloğlu, TES-İŞ'in sektörel ve sendikal hareketin lokomotif sendikası olduğunu dile getirerek, "TES-İŞ'in Türkiye için çok önemli ve öncü bir sendika olduğu bir gerçektir." dedi.

TES-İŞ'in çeşitli iş kollarında 70 bin üyesinin olduğunu belirten Kabaloğlu, ev kiralarındaki ve temel tüketim ürünlerindeki artışlar nedeniyle geçimin zorlaştığını söyledi. Kabaloğlu, üyelerinden gelen taleplere sessiz kalmayarak ek protokol talebinde bulunduk diyerek sözlerini tamamladı.