Türk edebiyatının güçlü kalemlerinden Necip Fazıl Kısakürek, 26 Mayıs 1904’te İstanbul’da dünyaya geldi. Babası hukukçu Abdülbaki Fazıl Bey, annesi ise Girit muhaciri bir ailenin kızı Mediha Hanım’dı. Çocukluğunu, dönemin tanınmış hâkimlerinden dedesi Mehmet Hilmi Bey’in Çemberlitaş’taki konağında geçirdi. Okuma alışkanlığını küçük yaşta kazandı; okumayı 5-6 yaşlarında dedesinden öğrendi. Büyükannesi Zafer Hanım’ın da desteğiyle kitaplara olan ilgisi daha da arttı.
NECİP FAZIL KISAKÜREK KİMDİR?
İstanbul’da Fransız mekteplerinde ve Amerikan Koleji’nde eğitim aldı. Nazım Hikmet’le aynı okulda okuyan Kısakürek, İngiliz edebiyatının önemli isimlerinden Lord Byron, Oscar Wilde ve Shakespeare gibi yazarları orijinal dillerinden okudu.
1921 yılında Darülfünun Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’ne girdi. Bu dönemde Ahmet Haşim, Yakup Kadri Karaosmanoğlu ve Faruk Nafiz gibi isimlerle tanıştı. İlk şiirleri Ziya Gökalp’in öncülüğünde yayımlanan Yeni Mecmua dergisinde çıktı. 1924’te Milli Eğitim Bakanlığı bursuyla Paris’e gönderildi. Bu dönemde Batı düşüncesi ve sanat anlayışıyla daha yakından tanıştı.
ŞİİR KİTAPLARI VE TASAVVUFA YÖNELİŞ
1925’te Türkiye’ye dönen Necip Fazıl, ilk şiir kitabı "Örümcek Ağı"nı, 1928’de ise ününü pekiştiren "Kaldırımlar"ı yayımladı. Bu eserler, ona geniş bir okur kitlesi kazandırdı.
1934 yılında tanıştığı mutasavvıf Abdülhakim Arvasi ile hayatında köklü bir değişim yaşadı. Bu tanışma sonrası eserlerinde tasavvufi düşünceler ağırlık kazandı. Bu dönemi anlattığı önemli şiirlerinden biri olan “Çile”, 1939’da yayımlandı.

TİYATRO ESERLERİ VE DERGİCİLİK FAALİYETLERİ
1935’te yazdığı "Tohum" ve 1937’de sahnelenen "Bir Adam Yaratmak" adlı tiyatro eserleri İstanbul Şehir Tiyatroları’nda sahnelendi. Aynı yıllarda, kısa süreli çıkan Ağaç dergisini yayımladı. Dergi, dönemin önemli düşünce insanlarını bir araya getirdi.
1938 yılında, Ulus gazetesinin açtığı milli marş yarışması için kaleme aldığı “Büyük Doğu Marşı”, daha sonra adını vereceği derginin de ilham kaynağı oldu.
BÜYÜK DOĞU DERGİSİ VE SİYASİ MÜCADELE
1943’te çıkarmaya başladığı Büyük Doğu dergisiyle İslami düşünceyi merkeze alan yazılar kaleme aldı. Farklı takma isimlerle yazdığı yazılar, hem edebi hem de siyasi tartışmalar yarattı. Dergi, çeşitli dönemlerde hükümet kararıyla defalarca kapatıldı. 1947 yılında “Padişahlık propagandası” suçlamasıyla tutuklandı ve bir ay hapis yattı.
1949’da Büyük Doğu Cemiyeti’ni kurdu. 1950’de Demokrat Parti iktidara geldikten sonra çıkarılan af yasasıyla eşiyle birlikte cezaevinden çıktı. Sonrasında Büyük Doğu dergisini yeniden yayımlamaya başladı.

NECİP FAZIL KISAKÜREK'İN ALDIĞI ÖDÜLLER
1973’te oğlu Mehmed Kısakürek aracılığıyla Büyük Doğu Yayınevi’ni kurarak eserlerini bu yayınevi altında toplamaya başladı. 1975’te Milli Türk Talebe Birliği, mücadelesinin 40. yılı anısına bir jübile düzenledi.
1980 yılında Türk Edebiyatı Vakfı tarafından “Sultanu’ş Şuara” (Şairler Sultanı) unvanı verilen Necip Fazıl, bu unvanı Bâki’den sonra alan ikinci şair oldu. 1981’de Milli Kültür Vakfı Armağanı’nı, 1982’de Türkiye Yazarlar Birliği Üstün Hizmet Ödülü’nü kazandı.
NECİP FAZIL KISAKÜREK NE ZAMAN HAYATINI KAYBETTİ?
Hayatı boyunca “Reis Bey”, “Bir Adam Yaratmak”, “Künye”, “Çile”, “İdeolocya Örgüsü”, “Çöle İnen Nur”, “Babıali”, “Ahşap Konak” ve “Ulu Hakan II. Abdülhamid Han” gibi çok sayıda önemli eser kaleme aldı. Tiyatro oyunları sahnelendi, bazıları sinemaya uyarlandı.
Necip Fazıl Kısakürek, 25 Mayıs 1983’te İstanbul Erenköy’deki evinde vefat etti. Cenazesi Eyüp Sultan Mezarlığı’nda toprağa verildi.