DAMLA EROĞLU - ÖZEL HABER
Türkiye’de Haziran ayının gelmesiyle birlikte orman yangınları artmaya başladı. Yurt genelinde her gün bir ilden yangın haberleri peş peşe gelirken, önlem ve müdahaledeki eksiklikler tekrar gündeme geldi. Peki, Türkiye’de yangınları önlemek için gerekli personel sayısı ve ekipman bulunuyor mu? Orman yangınları insan mı yoksa doğal nedenlerle mi çıkıyor? Yangın bölgelerinde bulunan vatandaşların tahliyesi süresince izlenmesi gereken yollar neler? İşte tüm bu soruların cevabı ve daha fazlası haberimizde…
‘ORMAN YANGINLARINDA BİRÇOK BİRİM KOORDİNELİ ÇALIŞIYOR’
Orman yangınlarına müdahale sürecinde itfaiye ekipleriyle birlikte pek çok kuruluş da destek sağlıyor. Bunlardan en önemlileri ise orman ekipleri, AFAD ve gönüllü kuruluşlar yer alıyor. Ekiplerin birbiriyle olan koordinasyonu sürecine ilişkin bilgi veren itfaiye eri, ''Öncelikle hangi birim olursa olsun ilk amacımız yangını bir an önce kontrol altına almak ve can kaybını önlemek. Böyle durumlarda zaten gönüllüsünden tutun, AFAD’ a, belediye itfaiyesine, ARFF (Havalimanı Kurtarma ve Yangınla Mücadele) ekiplerine kadar tüm personeller koordineli bir şekilde çalışıyor. Genellikle bu tür acil durumlarda kriz masası, kriz merkezi gibi yönlendirme durumları bulunur. Telsiz sayesinde bu koordinasyon sağlanır. Herkes yapacağı işi bilir ama yönlendirme sayesinde zamandan tasarruf edilir. Çünkü yangın nedeniyle zamanla yarışıyoruz ve acele etmemiz çok önemli'' açıklamasında bulundu.

ORMAN YANGINLARI NEDEN KISA SÜREDE SÖNDÜRÜLEMİYOR?
Özellikle sıcak bölgelerde başlayan orman yangınları rüzgârın etkisiyle kısa sürede geniş bir alana yayılıyor. Bazı yangınlar ağaçların ve bölgenin yapısına, rüzgârın hızına ve daha birçok etkene göre bazen saatler bazen de günler sürebiliyor. Yangınların günlerce sürmesinin sebeplerine değinen itfaiye eri, ''Yaz mevsimini baz alacak olursak yüksek sıcaklıkların üstüne bir de rüzgarlar devreye girince yangın çok daha hızlı yayılıyor. Bölgenin durumuda yangının günlerce sürmesinde de etkili olabiliyor. Gideceğimiz arazinin konumu, personel sayısı, yeterli teçhizatlar her yıl farklılık gösteriyor. Özellikle orman yangınlarına hızlı bir şekilde müdahale edilmezse kısa sürede çok geniş bir alana yayılabiliyor. Bu yüzden yangınlar oluşmadan çok önce önlemleri almamız gerekiyor. Sonrası ise çok daha basit. Önemli olan yangının başlamasına engel olmak'' dedi.

YANGIN BÖLGESİNDEKİ VATANDAŞLARIN TAHLİYE SÜRECİ
İzmir’in Ödemiş ve Çeşme ilçelerinde başlayan orman yangınları kısa sürede yerleşim yerlerine kadar ulaştı. İtfaiye ekipleri tedbiren bölgede bulunan vatandaşların tahliyesini hızlı bir şekilde yaparken, yaşanan sürece ilişkin konuşan itfaiye eri, ''Önceliğimiz can olduğu için planlı ve hızlı bir şekilde tahliyeleri gerçekleştiriyoruz. Bu süreçte asker, polis ve jandarma gibi hangi birim görevlendirildiyse onlarda destek veriyor. Tabi bu süreçte yangın nedeniyle evini, malını ve toprağını kaybetmek istemeyen ve onları bırakmakta zorluk çeken vatandaşlar bu süreci yavaşlatabiliyor. Önceliğimiz ise her zaman can alıyor'' ifadelerini kullandı.

'EĞİTİM VE BİLİNÇLENDİRME YANGININ ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN ÖNCELİK OLMALI'
Saatlerce hatta günlerce süren orman yangınlarının büyümemesi ve yerleşim yerlerinde bulunan vatandaşların hayatlarını tehlikeye atmaması için gece gündüz çalışan itfaiye çalışanları, bu süreçte en çok yorulan grup olarak dikkat çekiyor. Sıcak ve tozlu ortamda hayatlarını ortaya koyan çalışanların yaşadıkları sıkıntıları aktaran itfaiye eri, ''Normal saatlerde çalışma düzenimiz belli bir rutin halinde ilerliyor. Fakat bu tür durumlarda uzun süre dinlenmeden çalışıyoruz ve yoruluyoruz. Bölgede bulunan vatandaşların müdahalesi ise bazen daha fazla karışıklığa neden oluyor ve süreç uzayabiliyor. Bazen gönüllü vatandaşlar destekte bulunmaya çalışırken aslında zarar veriyor. Bu konuda da vatandaşların bilinçlendirilmesi gerekiyor. Gönüllü olarak yangın bölgelerinde çalışan insanların bile bu konuda eğitim almaları yangını söndürme sürecinde bize de destek sağlayacak. Fiziki yorgunluğun üzerine beynimiz de yorulursa işimiz daha da zorlaşır. Çünkü itfaiyeciler her an pratik kararlar vermelidir'' dedi.

ORMAN YANGINLARI KONUSUNDA YETERLİ PERSONEL VE EKİPMAN VAR MI?
Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, 2024 yılında ülkemizde 3 bin 800 adet orman yangını çıktığını ve bu yangınlarda 27 bin hektar ormanın zarar gördüğünü açıkladı. İletişim Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada ise, ''1 Ocak 2025’ten bu yana 1.295’i ormanlık alanda, 1.720’si orman dışı alanda olmak üzere 3.015 yangın meydana gelmiştir'' ifadelerini kullandı. Peki, Türkiye’de meydana gelen yangınlara müdahale için gerekli ekipman, uçak ve personel sayısı var mı?
Ülkemizdeki yangına müdahale aşamasındaki yeterlilik konusunda bilgi veren itfaiye eri, ''Gerek dünyada gerekse ülkemizde, özellikle yaz aylarında orman yangınları ne yazık ki kaçınılmaz hale geliyor. Büyükşehirler, olası yangınlara karşı personel sayısını ve teçhizatı sürekli artırmaya çalışsa da, her zaman aynı anda tek bir yangınla karşı karşıya kalınmıyor. Bazen aynı gün içinde beş ayrı noktada büyük çaplı yangınlar çıkabiliyor. Böyle durumlarda mevcut kaynaklar yetersiz kalabiliyor. Son yıllarda teknolojik gelişmeler sayesinde hem kara hem hava araçlarında ciddi ilerlemeler kaydedildi. Ancak yangının çıktığı bölgenin coğrafi yapısı, ulaşım olanakları ve anlık hava koşulları gibi değişkenler, müdahalenin verimini doğrudan etkileyebiliyor. Bu da her durumda aynı etkiyi sağlamayı zorlaştırıyor.
Bir itfaiyeci olarak en büyük tavsiyem, yangın çıkmadan önce alınabilecek önlemlerin artırılmasıdır. Halkın bu konuda bilinçlendirilmesi büyük önem taşıyor. Bilgilendirici reklam kampanyaları düzenlenebilir, okullarda yangın güvenliğiyle ilgili eğitimlere daha fazla yer verilebilir. Çünkü alınacak önlemler kolay; ama bir yangın başladıktan sonra müdahale etmek çok daha zor ve yıkıcı sonuçlar doğurabiliyor'' dedi.