"Haberin İşçisi"
İstanbul
Açık
13°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
38,5992 %0.33
43,6545 %0.2
4.018,80 % 0,37
3.717.675 %-0.444
İşçi Haber Sağlık Obezite neden arttı? Uzman isim 'Modern beslenme tarzına dikkat' dedi

Obezite neden arttı? Uzman isim 'Modern beslenme tarzına dikkat' dedi

Uzman isim, obezitenin modern yaşamın tüketim alışkanlıkları ve teknolojik bağımlılıkla arttığını belirtti. Dünya genelinde obez birey sayısının 2035'e kadar 1,5 milyarı aşması bekleniyor ve Türkiye'de de obezite oranları yüksek seyrediyor. Peki obezitenin tedavisi nedir? İşte detaylar...

Okunma Süresi: 2 dk

Medipol Acıbadem Bölge Hastanesi'nden Genel Cerrahi ve Gastroenteroloji Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Cemalettin Aydın, Türkiye'de ve dünyada obezite oranlarının hızla artışının altında yalnızca yanlış beslenme değil, modern yaşamın dayattığı tüketim alışkanlıklarının ve teknolojik bağımlılıkların yattığını belirtti.

Hastaneden yapılan açıklamaya göre, obezite sadece bireysel bir sağlık sorunu değil, küresel bir salgın olarak toplumu tehdit ediyor. Modern dünyanın en yaygın sağlık sorunlarından biri haline gelen obezite, yalnızca bireysel beslenme alışkanlıklarından değil, aynı zamanda sistematik tüketim kültüründen de kaynaklanıyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen, Prof. Dr. Cemalettin Aydın, dünya genelinde yaklaşık 1 milyar insanın obez olarak tanımlandığını 2035'e kadar dünya genelinde obez sayısının 1,5 milyarı aşmasının beklendiğini ve Türkiye'de de bu tablonun benzer şekilde ilerlediğini aktardı.

Prof. Dr. Aydın, kapitalist üretim ilişkilerinin getirdiği beslenme biçimlerinin obeziteyi körüklediğini vurgulayarak, mevcut beslenme alışkanlıkları sürdükçe obezitenin ciddi bir sağlık tehdidi olmaya devam edeceğini ve Türkiye'de de erkeklerde obezite oranının yüzde 10'larda, kadınlarda ise yüzde 15 civarında olduğunu aktardı.

‘DİYET VE YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİKLERİ DENENMELİ’

Obezitenin tanısında kullanılan yöntemin "vücut kitle indeksi" olduğu bilgisini paylaşan Aydın, "Bu indeksi kişinin kilosunu, boyunun metre cinsinden karesine bölerek hesaplıyoruz. Sonuca göre 25-30 arası kilolu, 30-35 arası obez, 35-40 ciddi obez, 40’ın üzeri ise morbid obez olarak tanımlanıyor. Kısa sürede yüksek kilo alan bireylerde metabolik veya hormonal hastalıkların da değerlendirilmesi gerekiyor bu bireylerin uzman kontrolünden geçmesi önemli." ifadelerini kullandı.

Obezite tedavisinde cerrahinin kesin çözüm olmadığına işare eden Prof. Dr. Aydın, şunları kaydetti:

"Öncelikle diyet ve yaşam tarzı değişikliklerinin denenmesi gerek. Cerrahi müdahale ancak tıbbi değerlendirmeler sonucunda uygulanabilir. Obezite cerrahisi bir moda veya güzelleşme tercihi değil, tıbbi bir karardır. Moda ve güzellik uğruna yapılmamalı. Cerrahi kararı verirken hastanın endokrin ve metobolizma uzmanı, psikiyatri uzmanı, diyetisyenden oluşan bir konsey tarafından alınması gerekir. Toplumda sıkça duyulan 'su içsem yarıyor' gibi ifadeler genellikle kalori dengesinin tam olarak anlaşılmamasından kaynaklanıyor. Önemli olan alınan kalorinin, harcanan kaloriden düşük olmasıdır. Yani zayıflamanın temelinde yatan şey kalori açığı oluşturmaktır."

Kaynak: AA