Medipol Bahçelievler Hastanesi Hematoloji Uzmanı Doç. Dr. Aysun Halaçoğlu, saç boyalarının özellikle uzun süreli ve sık kullanımının hematolojik kanserler açısından teorik riskler oluşturabileceğine dikkati çekerek, kimyasal içeriği düşük ürünlerin tercih edilmesi gerektiğini belirtti.
Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Doç. Dr. Halaçoğlu, geçmişte yapılan çalışmaların, bazı boyalarının kanserojen özellik taşıdığına dair bulgular ortaya koymuş olsa da üretilen yeni nesil boyalar daha güvenli kabul edildiğini aktardı.
Halaçoğlu, özellikle 1980 ve öncesinde üretilen saç boyalarının içerdiği kimyasalların sağlık açısından risk oluşturduğuna işaret ederek, saç boyama alışkanlıklarının sıklığı ve süresi gibi faktörlerin de bu riski artırmada önemli rol oynadığına dikkati çekti.
SAÇ BOYALARINDA LÖSEMİ VE LENFOMA RİSKİNE KARŞI UYARI
Saç boyalarının özellikle 1980 yılı ve öncesinde üretilen türlerinin bazı hayvan deneylerinde kanserojen etki gösterdiğini kaydeden Halaçoğlu, "Bu dönemde üretilen saç boyalarının içeriğindeki amonyak ve paraben gibi kimyasalların sağlık riski oluşturuyor. Bu dönemde yapılan araştırmaların ortaya koyduğu riskler nedeniyle saç boya üreticileri formülasyonlarını değiştirmiş ve daha güvenli kabul edilen yeni nesil boyaların üretimine geçmiştir." ifadelerini kullandı.
Halaçoğlu, hali hazırda kullanılan yeni nesil saç boyalarının eski nesil boyalara göre daha güvenli olduğunu vurgulayarak, ancak saç boyalarına uzun süreli ve sık maruz kalmanın risk teşkil edebileceğinin altını çizdi.
Halaçoğlu, "Saç boyalarını 15-20 yıl boyunca düzenli olarak kullanmak ve 14 günden daha sık boyama yapmak, lösemi, lenfoma gibi hematolojik kanserler açısından teorik olarak risk oluşturabilir." bilgisini paylaştı.
SAÇ BOYAMA ALIŞKANLIKLARININ DİKKATLİ YÖNETİLMESİ GEREKİYOR
Saç boyama alışkanlıklarının hematolojik hastalık riski üzerinde etkili olabileceğini belirten Halaçoğlu, şöyle devam etti:
"Daha açık renkli saç boyaları kullanmak ve saçları daha uzun aralıklarla boyamak, sağlık açısından daha güvenli bir tercih olabilir. Özellikle saç boyama sıklığının 2-3 ayda bir olması ve daha az kimyasal içeren organik boyaların kullanılması önerilir. Kadınlarda saç boyama sıklığı 18 yaşından itibaren yüzde 70 gibi yüksek bir oranda görülmektedir. Erkeklerde ise bu oran 40 yaşından itibaren yüzde 10 civarındadır. Saç boyamaya daha geç yaşta başlamak ve açık renk tercih etmek, uzun vadede daha güvenli bir yaklaşım olabilir."
Halaçoğlu, saç boyama alışkanlıklarının dikkatli yönetilmesi gerektiğini ifade ederek, saç boyalarına maruziyet süresini sınırlamanın ve daha uzun aralıklarla saç boyamanın önemine işaret etti.
Özellikle koyu renk boyaların içeriğinde kanserojen maddelerin daha fazla bulunma ihtimali olduğundan, daha açık tonlara yönelmenin sağlık açısından daha güvenli olabileceğini ifade eden Halaçoğlu, "Saç boyalarındaki kimyasallarla ilgili çelişkili sonuçlar bulunuyor. Bu konuda yapılan çalışmaların bazıları risk olduğunu ortaya koyarken, bazıları güvenli olduğunu savunuyor. Ancak yine de tedbirli olmak adına kimyasal içeriği az olan ürünleri tercih etmek ve saç boyama sıklığını azaltmak en doğru yaklaşım olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA
