"Haberin İşçisi"
İstanbul
Açık
13°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
38,5992 %0.33
43,6545 %0.2
4.018,80 % 0,37
3.717.675 %-0.444
İşçi Haber Spor Babasını kaybetti, kanseri yendi, Inter'e finali getirdi: Francesco Acerbi'nin hüzün ve umut dolu hayat hikayesi

Babasını kaybetti, kanseri yendi, Inter'e finali getirdi: Francesco Acerbi'nin hüzün ve umut dolu hayat hikayesi

UEFA Şampiyonlar Ligi yarı final rövanş maçında Inter, sahasında Barcelona'yı konuk etti. Rakibini 4-3 mağlup ederek adını finale yazdıran Serie A devinde uzatma devresinde galibiyet golünü atan Francesco Acerbi, yaşadığı zorluklarla adından söz ettirdi. 37 yaşındaki İtalyan savunmacı; 2 kez kanser oldu, babasını kaybetti ve alkol problemi yaşadı. İşte Acerbi'nin hüzün ve umut dolu hayat hikayesi...

Okunma Süresi: 4 dk

UEFA Şampiyonlar Ligi yarı final rövanş maçında Inter, sahasında Barcelona ile kozlarını paylaştı. 4-4 biten ilk maçın ardından ikinci karşılaşmanın da 90 dakikası eşitlikle sona erdi. 

Uzatma devrelerinde Inter, Francesco Acerbi ile 4-3 öne geçti ve adını finale yazdıran taraf oldu. İtalyan savunmacı, takımına hayat veren golün sahibi oldu. 

Tecrübeli futbolcu Acerbi, bugüne kadar pek çok acı ve hüznü bir arada yaşadı. 37 yaşında ise takımına finali getiren golü attı. İşte Francesco Acerbi'nin hayat hikayesi…

ZİRVEDEN DÜŞÜŞE GİDEN YOLDA KAYIPLARLA BAŞLAYAN HİKAYE

Profesyonel futbol yaşamına İtalya’nın alt lig ekiplerinden Pavia’da başlayan Acerbi, fiziği, pozisyon bilgisi ve mücadele gücüyle dikkat çekti. Reggina, Genoa, Chievo ve ardından Milan gibi önemli kulüplerde forma giyerek kariyerinde hızlı bir yükselişe geçti. Ancak 2012 yılında, tam da büyük bir sıçrama yapmak üzereyken hayat ona ilk büyük darbesini vurdu.

Milan’a transfer olmadan kısa bir süre önce babasını kaybeden Acerbi, bu acıyla sarsıldı. Kariyerinin zirvesine çıkarken yanında en çok görmek istediği kişi artık yoktu. O günlerde yaptığı bir röportajda şöyle demişti: “Kariyerim yükseliyordu, ama babamı göremeden kaybettim. Bu boşluk beni yıktı.”

Babasının ölümüyle birlikte Acerbi’nin özel hayatı çalkantılı bir sürece girdi. Alkol, gece hayatı ve duygusal çöküntü onun futbol dışındaki hayatını sarsmaya başladı. Kendisi de yıllar sonra bu dönemi anlatırken, “Aile kavramının anlamını bile yitirmiştim” diyordu.

24 YAŞINDA KANSER OLDU

Sassuolo’ya transfer olduktan sonra kendini yeniden futbola adayan Acerbi, 2013 yazında rutin sağlık kontrollerinden geçerken doktorlar sol testisinde bir anomali tespit etti. Detaylı taramaların ardından kanser teşhisi kondu. Henüz 24 yaşında olan genç savunmacı, bir futbol maçına çıkar gibi ameliyat odasına yürüdü.

Ameliyat sonrası çok hızlı toparlandı, sahalara geri döndü ve Sassuolo’nun savunma hattındaki kilit ismi olmaya devam etti. Kanserle ilk mücadelesi sadece fiziksel değil, zihinsel bir savaştı aynı zamanda. “O an dedim ki: Tamam, bu bir maç. Onları yeneceğim. Tıpkı sahadaki gibi.”

DOPİNG TESTİYLE GELEN İKİNCİ TOKAT

İlk teşhisten kısa bir süre sonra Acerbi, Cagliari ile oynanan bir maçın ardından yapılan doping testinde pozitif sonuç verdi. Kariyerinin belki de yeniden şekillendiği bir dönemde, bu sonuç büyük bir şok yarattı. Ancak gerçek kısa süre içinde ortaya çıktı: Kanser geri dönmüştü.

Bu kez sağ testisine sıçrayan kanser, Acerbi’nin üç ay boyunca kemoterapi görmesine neden oldu. Bu süreçte futboldan uzak kalmak zorundaydı ama bu uzaklık onu oyuna olan sevgisinden koparmadı. Aksine, sahalara döneceği günü sabırsızlıkla bekledi. Yaşadığı bu ikinci hastalık dönemini şöyle tanımlıyordu: “Acıyla, korkuyla ve karanlıkla dolu bir dünya. Ama o dünyada cesaret buldum.”

GERİ DÖNÜŞÜNDE FUTBOLA SIKI SIKI SARILDI

Tedavi sürecini başarıyla tamamlayan Acerbi, futbola daha önce hiç olmadığı kadar sıkı sarıldı. Saha içindeki performansı kadar saha dışındaki örnek tavırları da onun yeniden doğuşunu simgeliyordu. Zamanla Lazio formasıyla yeniden üst düzey futbol oynamaya başladı. “Aslan Kral” lakabı, hem fiziksel direncini hem de duygusal gücünü temsil eder oldu.

İtalya Milli Takımı’na kadar yükselen Acerbi, 2021’de Avrupa Şampiyonası kadrosunda da yer aldı. Takım arkadaşlarının saygısını kazanan tecrübeli stoper, futbola olan bağlılığını şu sözlerle özetliyordu: “Kanser sayesinde gerçek hayatım başladı.”

2025: TARİHİ ANIN KAHRAMANI

Yıllar içinde Lazio’dan Inter’e transfer olan Acerbi, kariyerinin son dönemlerinde olmasına rağmen hem Serie A’da hem de Avrupa’da formunu korudu. 2024-25 sezonu ise onun futbol hayatının zirve noktalarından biri oldu.

UEFA Şampiyonlar Ligi yarı finalinde Barcelona ile eşleşen Inter, ilk maçta avantajı almıştı. Ancak rövanş maçı adeta bir kabusa dönüştü. İlk yarıyı 2-0 önde kapatan Inter, ikinci yarıda 3 gol birden yiyerek tribünleri sessizliğe gömdü. Taraftarlar stadyumu terk ederken, 90+3. dakikada ceza sahasında yaşanan karambolde topun başında Acerbi vardı.

Tek bir vuruş, tek bir anda yazıldı hikaye… Acerbi’nin topu ağlara göndermesiyle skor 3-3 oldu ve maç uzatmalara taşındı. Morali tamamen çöken Barcelona karşısında Inter bir gol daha bularak maçı 4-3 kazandı ve adını finale yazdırdı. Sahada en çok konuşulan isim ise 37 yaşındaki Acerbi’ydi.

SON DÜDÜKTEKİ HAYAT DERSİ

Maç sonrası gözyaşlarını tutamayan Acerbi, mikrofonlara şu cümleleri söyledi: “Futbol bir oyun, ama benim için bazen hayattan bile daha fazlası oldu. Sahaya her çıktığımda babamı, o hastane odalarını, kemoterapi sonrası ilk antrenmanımı hatırlıyorum. Bu gol sadece bir skor değil, bir hayattır.”

Bugün Francesco Acerbi sadece bir futbolcu değil, aynı zamanda bir ilham kaynağı. Sahadaki mücadeleci ruhu, hastalıkla savaşırken gösterdiği dirençle birleştiğinde, onun öyküsü futbol tarihine bir başarı değil; insanlık dersi olarak yazılıyor.

Kaynak: beIN SPORTS