Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, geçtiğimiz günlerde katıldığı bir canlı yayında süresiz nafakanın adil olmadığını belirterek açıklamalarda bulunmuştu.

"Ben, bu konuda süresiz nafakanın adil olmadığına inanan bir adalet bakanıyım. Bunun Türkiye için şu an ciddi bir sorun olduğunu görüyoruz. Bakanlık olarak da bunun üzerinde çalışıyoruz. Fakat şu aşamada seçimden önce gündeme gelme durumu söz konusu değil. Seçimden sonra gündeme alacağımız maddelerden biri olacaktır. Çünkü bu konu önemli. Şu anda yaklaşık 700 bin civarında vatandaşımızı ilgilendiren büyük bir sorun. Bunu kadınlarımızı da onların hukukunu da koruyacak bir şekilde adil bir çözüme kavuşturacağız." diyen Bozdağ'a Boşanmış İnsanlar ve Aile Platformu (BİA) Başkanı Birsel Büyükakça'dan tepki niteliğinde cevap geldi.

Birsel Büyükakça, süresiz nafakanın çözüm sürecinin de süresize dönüştürüldüğünü belirterek şu açıklamalarda bulundu:

''Türkiye' nin 33 yıllık kanayan yarası süresiz nafakanın çözüm süreci de süresize dönüştürülüyor. 2016 da TBBM Boşanmaların Araştırılması komisyonunda süreli olması önerilen, 2018'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ilk 100 günlük icraat listesinde yer aldığı halde seçim sonrası sözü verilip tutulmayan yine 2019'da seçim sonrası sözü verilen, tutulmayan ve yetkili kişilerin 2022 yılı içinde çözüm sözü verilen süresiz nafaka meselesinin çözümünün Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın son beyanı ile bu defa 2023 seçim sonrasına ertelendiğini üzülerek görüyoruz. İki seçim öncesi de söz verilip tutulmadığını gören mağdurlar ve ailelerinin yine bir seçim sonrası sözüne ne inanacak ne de dayanacak güçleri kalmamıştır. Aile yapımıza darbe vuran bu yasanın sürdürülmesi sadece şer odaklarına yaramaktadır.

1982 Darbe Anayasası ardından 1985'de imzalanan CEDAW sözleşmesi ile küresel güçler tarafından şekilllendirilen aile kavramı sinsice aile hukukumuza girmeye başladı. 1988 öncesi Medeni Kanunumuzda 1 yıl olan nafakanın süresize dönüştürülmesi ile yapıtaşımız, sağlam kalemiz aileye ilk dinamit kondu. Eşit kusurlu, çok kısa süre evli kalan çocuksuza da hak gören 1988'de yürürlüğe giren TMK175 nolu yasa yıllardır milyonlarca mağdur üretti. Evlilikten soğuttu. Nikahsız yaşama, kayıtsız çalışmaya çanak tuttu. Boşanmalar hızla artışı, doğurganlığın azalması, toplumdaki ahlak çöküşü ailenin tehdit altında olduğunu göstermektedir. İnsan ömrünü ipotek altına alan bu yasa, ömür boyu tekrarlanan nafaka hapsi cezalarıyla taraflar arasında ömür boyu nefret nedenidir. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Reisi ve heyetinin helikopter kazası bizleri derinden üzmüştür Cumhurbaşkanı Erdoğan: Reisi ve heyetinin helikopter kazası bizleri derinden üzmüştür

Hükümetimizden beklentimiz algı operasyonlarından beslenen güruha daha fazla fırsat vermeden Türkiye'ye yakışır, çağdaş, hakkaniyetli, süreli, adil bir yasanın seçimden önce çıkarılmasıdır

AİLEYİ KORUMAK VATANI KORUMAKTIR''