OpenAI tarafından yapılan açıklamada, popüler yapay zeka sohbet robotu ChatGPT’nin dünya genelinde her gün 2.5 milyardan fazla komut aldığı duyuruldu. Bu etkileşimlerin yaklaşık yüzde 13’ü, yani 330 milyonun Amerika kaynaklı olduğu belirtildi. Ayrıca şirket, haftalık aktif kullanıcı sayısının 500 milyonu aştığını açıkladı.
Kullanıcıların büyük çoğunluğu ücretsiz sürümü tercih ederken, ücretli abonelerin sayısı 3 milyona ulaştı. Bu rakam, yılbaşında paylaşılan verilere göre yüzde 50 oranında bir artışı işaret ediyor.
Yapay Zeka ve Artan Enerji Tüketimi
ChatGPT gibi yapay zeka modellerinin artan kullanımı, beraberinde enerji ve çevresel etkilerle ilgili önemli bir tartışmayı da gündeme getiriyor. Özellikle bu sistemlerin çalıştığı veri merkezlerinde ciddi miktarda enerji tüketimi gerçekleşiyor. OpenAI, mevcut enerji ihtiyaçlarının büyük bölümünün hidroelektrik kaynaklarından karşılandığını belirtiyor.
OpenAI CEO’su Sam Altman, ChatGPT’de her bir komutun ortalama 0.34 watt-saat enerji ve 0.32 mililitre su harcadığını açıkladı. Bu miktar ilk bakışta küçük görünse de, günlük 2.5 milyar komutun toplam tüketimi yüksek seviyelere ulaşıyor. Üstelik bu tüketim sadece ChatGPT ile sınırlı değil; farklı yapay zeka modelleri arasında enerji ve su tüketimi değişkenlik gösterebiliyor.
Model Bazlı Tüketim Farklılıkları
Rhode Island ve Tunus’taki araştırmacılar, ücretsiz erişime açık GPT-4o modelinin su tüketimi açısından en verimli modellerden biri olduğunu ve komut başına 1 ila 2 mililitre su kullandığını tespit etti. Buna karşın, GPT-4.5 gibi daha gelişmiş modellerin tek bir komutta 30 mililitreye kadar su tüketebildiği kaydedildi.
Altman’ın verdiği ortalama değer üzerinden yapılan hesaplamalara göre, günlük 2.5 milyar komut yıllık yaklaşık 77 milyon galon su, yani 291 bin 676 ton su tüketimine eşdeğer. Ancak bu rakam, sadece doğrudan tüketimi kapsıyor.
Veri merkezlerinin soğutma sistemlerinde kullanılan ve doğaya geri dönmeyen su miktarının ise 2025 sonuna kadar 352 milyon galona (yaklaşık 1.3 milyon ton) çıkması bekleniyor. Bu miktar, yaklaşık 1.2 milyon kişinin yıllık içme suyuna denk geliyor.
Yapay Zekanın Ekonomik ve Sosyal Etkileri
Yapay zekanın kullanım alanlarının genişlemesi, eğitim ve hukuk gibi sektörlerde de yoğun şekilde yaygınlaşıyor. 2028 yılına kadar yapay zeka verimliliğinin iki katına çıkacağı öngörülse de, bazı raporlar bu beklentilere karşı temkinli yaklaşıyor.
Ekonomik açıdan bakıldığında, yapay zeka yatırımları iş gücünde değişimlere neden oluyor. Microsoft’un 80 milyar dolarlık yapay zeka yatırımlarını finanse etmek amacıyla 9 bin çalışanını işten çıkarması, bu değişimin somut bir göstergesi olarak öne çıkıyor. Öte yandan, Nvidia’nın piyasa değerini 4 trilyon dolara çıkararak dünyanın en değerli şirketlerinden biri haline gelmesi, yapay zekaya yönelik yatırım yoğunluğunu yansıtıyor.
Geleceğe Dair Beklentiler
Yapay zeka alanında hızla büyüyen teknolojik gelişmeler, çevresel ve ekonomik sürdürülebilirlik açısından yeni tartışmaları beraberinde getiriyor. Sektörün nasıl bir yöne evrileceği ise zamanla netlik kazanacak.
OpenAI ve diğer teknoloji şirketleri, artan enerji ve su tüketimini azaltmak amacıyla ileriye dönük yatırımlarını sürdürürken, bu gelişmelerin dengeli ve sorumlu bir şekilde yönetilmesi kritik önem taşıyor.