Uzun süredir Türkiye gündemini meşgul eden ve eğitimi çok derinden etkileyen 'ücretli öğretmenler' sorunu çığ gibi büyümeye devam ediyor. Yıllarca eğitimini aldıklarını mesleklerini tam hakkıyla icra etmek isteyen öğretmenler, aynı işi yaptıkları meslektaşlarıyla farklı şartlara dahip olmaya tepki gösteriyor.

Yıllarca alanlarında eğitim alan ücretli öğretmenler hayallerini kurduğu mesleklerini yapmak için uzun süre boyunca kadro stresiyle mücadele etmek zorunda kalmalarına tepki gösteriyor. Ülkemizdeki eğitim sistemi ağır eleştiriler alırken milyonlarca öğretmenin mesleklerini icra etmek için yıllarca atama beklemesi eleştirilerin de odağı oldu. 

Pes etmeden birçok mecradan yetkililere seslenen ücretli öğretmenler basın açıklamalarında bulunuyor, X'te (Twitter) etkinlik düzenleyerek yetkililere seslenen ücretli öğretmenler Meclis'in açılmasıyla birlikte kadro haklarına kavuşmayı talep ediyor. 

Yaşadıkları durumu açıklayan ücretli öğretmenler, şart ve taleplerini şu şekilde açıkladı:

"Bizler devlet okullarında ek ders karşılığı ücretli öğretmenlik yapmış, eğitim fakültesi mezunu, formasyon sahibi ücretli öğretmenleriz. Yıllarca meslektaşlarımızla aynı işi yapmamıza rağmen “ eşit işe eşit haklar “ ilkesinden faydalanmadık. Burada eşit işe bir parantez açmak istiyorum; aslında eşit iş değil ücretli öğretmenler genelde ya Doğu’da kimsenin gitmediği ya da Batı’da İstanbul gibi hayat pahalılığının yüksek olduğu yerlerde görev alıyorlar yani dezavantajlı bölgelerde…

Şimdi bizler hak talebinde bulunurken devlet okullarında çalıştık diye değil; bedavaya çalıştık diye bulunuyoruz. Bizler o okullarda olabilmek için gece yarılarına kadar ek işler yapmak zorundayız. Bu torpil işidir diyenlere cevabımız, madem bu torpil gerektirecek kadar güzel buyurun siz yapın biraz , biraz da siz sömürülün bu kölelik sistemi içersinde! Bu sadece ya gerçekten mecburiyet ya da öğretmenlik aşkı bunun başka bir açıklaması olamaz. Kimse de bu işi yapıyoruz diye bizi suçlayamaz. Bize sadece teşekkür edilmesi ve iadeyi itibar tarzında haklarımızın teslim edilmesi gerekiyor. Bizler öğretmen adayı değil öğretmeniz, öğretmen adaylarıyla değil kadrolu öğretmenlerle karşılaştırmalıyız. Haklarımızın da onlarla eşitlenmesi gerekiyor.

Özgür Özel'den atanmayan öğretmenlere ve mülakat mağdurlarına çağrı: Hepinizi davet ediyorum Özgür Özel'den atanmayan öğretmenlere ve mülakat mağdurlarına çağrı: Hepinizi davet ediyorum

Bize şart koşmaya çalışanlara söylüyorum, öncelikle bir çalışma şartlarımıza baksınlar orada yeterince şart var :

1 . Asgari ücret altında maaş
- Aslında bir maaş değil kadrolu öğretmene ek ders olarak verilen ödül bir maaşmış gibi lanse ediliyor.

2. Yarım yatırılan sigortalar(emeklilik ömür yeterse)
- Bu da ücretli öğretmen işsiz kalınca işsizlik maaşı almasın , emeklilik prim gün sayısını doldursa bile emekli olmasın anlamına gelmektedir.

3. Nöbet ücreti yok.
- Bu işi yapacaksın ücretini almayacaksın

4.Kırtasiye yardımı yok.
- Öğretmenlerin öğrencilere harcaması için verilen para ücretli öğretmen almasın diye öğrencilerden kısıtlanmış.

5.Aile ve çocuk yardımı yok.
- Ücretli öğretmenlerin ailerinin ve çocuklarının rızkı gasp edilmiş.

6. Mebbis kaydımız yok
- Bakanımız her hafta öğretmenlere değer veriyorum diye öğretmenler toplantısı yapıyor mebbis adresiyle randevu oluşturulan bu toplantıya ücretli öğretmenler katılamıyor. O toplantıya katılan birçok öğretmenden daha uzun çalışmış olsalar bile!

7. Öğretmen kimlik kartımız yok.
- 20 yıl çalışan bir ücretli öğretmenin öğretmen kimlik kartı yok dolayısıyla kadrolu hocanın yararlandığı hiçbir haktan yararlanamıyor. Öğretmenevinde öğretmen olarak kalamıyor

8. Maaş promosyonu yok.
- Bir kadrolu öğretmenin aldığı yıllık promosyon ücreti bir ücretli öğretmenin dönemlik gelirine denk gelmektedir!! Ücretli öğretmenlerin banka promosyonları kimler arasında nasıl bölüştürülmektedir? Bankalar ile pazarlıkta ücretli öğretmenlere promosyon vermiyorsunuz o zaman bize fazla para verin diye talepte bulunulmaktadır.

9. Mazeret izin hakkı yok.

10.Hastalık ve refakat durumlarında sevk ve rapor alır ama ücret kesilir.
- Ücretli öğretmenlerin hastalanmaya hakkı yoktur.

11. Sınıf öğretmenliği ve sosyal kulüplerde görev alır ama herhangi bir ücret ödenmez!
- Bu işi yapacaksın karşılığını almayacaksın.
12. Kadrolu öğretmen gelince ücretli öğretmenin işine son verilir.

13. Yasal olarak çalışma alanı ve özlük hakları kısıtlıdır, istenmeyen herhangi bir durumda birinci dereceden suçludur.

14. Deprem bölgesinde olan ücretli öğretmenlere deprem tazminatı ödenmez!!
- Depremden sonra psikolojisi bozulur diye meslektaşlarımıza tayin hakkı verildi evi başına yıkılmış çadırdaki ücretli öğretmenin deprem tazminatına el konuldu okuldaki hizmetliler bu haktan faydalandığı halde!!!

15. Uzman öğretmenlik adı altında 10 yıl kadrolu olarak devletin bütün nimetlerinden faydalanan kadrolu öğretmenlere uzmanlık ünvanı verilecekken 10 yıl ülkesine bedavaya hizmet etmiş olan ücretli öğretmene hiçbir hak verilmeyecektir. Ayrıca ücretli öğretmenlikte geçen günler uzman öğretmenlikten sayılacak diye bir madde eklenerek statüsü olmayan ücretli öğretmen bu haktan faydalanacakmış gibi kamuoyuna lanse edilmiştir. Hani ücretli öğretmen sadece askere giden veya doğum iznine ayrılan kadrolu öğretmenlerin yerine bakıyordu?

16. Özel eğitim sınıflarında görev alan ücretli öğretmenlerimizin şartları ve sorumlulukları daha ağır olmasına ve bu sınıflarda kadrolu olarak çalışan özel eğitim öğretmeni diğer kadrolu öğretmenlerden daha fazla maaş almasına rağmen özel eğitim sınıfında veya özel eğitim uygulama okullarında ücretli öğretmen olarak çalışan arkadaşlarımız aynı ek ders ücretine tabi tutularak çok daha ağır durumlara maruz bırakılmaktadır. Ayrıca özel eğitim sınıfındaki herhangi bir derse giren veya idareci olup da kendisine ek ders yazılan ve bu sınıflarda görevliymiş gibi ek ders ücreti alan bir kadrolu öğretmene ek ders ücreti % 25 fazla ödenirken neden bu sınıflarda veya okullarda görev yapan ücretli öğretmenler için bu ücret % 25 fazla ödenmeyip oraya (ücretli öğretmenler hariç) maddesi düşülmüştür? Bu maddeyi kim uygulamaya koymuş neden bu şekilde vebalin de vebaline girilmektedir? Milli Eğitimdeki bu uygulamaları denetleyecek veya bu haksızlığa karşı çıkacak hakkaniyetli hiç mi bir yönetici denetleyici bulunmamaktadır? Nerde haktan hukuktan bahsedenler? Bunlar hak değil mi?

17. DYK Kursları neden sadece sözleşmeli, kadrolu,yüksek lisans yapmış öğretmenlere ve özel okul
öğretmenlerine açılıyor?

-Ücretli öğretmenler için MEB sitesinden Ağustos ayında başvuru butonu açılmıştı başvurularımızı yapmıştık ancak hemen çıkarılan bir yönetmelikle bu engellendi.( İşlerine geldiği zaman hemen bir konuda yönetmelik veya yasa koyulabiliyor) Buradan da bizim alın terimizle kazanacağımız üç kuruşu engellemiş oldular. Ücretli öğretmenlik yapmayıp atanamayan öğretmen adaylarının vebali ücretli öğretmenlerin boynunda değildir! Onları biz biriktirmedik!

Bizler o okullarda bedavaya çalışırken kimsenin sesi çıkmadı. Şimdi bir hak talebinde bulunduğumuzda da herkes bize tepki göstermeye başladı! MEB biriktirdiği binlerce öğretmen adayının sonucunda biz ücretli öğretmenlerin haklarını vermiyor. Bu insanları biz biriktirmedik, biz sömürülen maaş, ssk, nöbet ücreti, banka promosyonları, aile ve çocuk yardımlarının karşılığı istiyoruz.

MEB bu emeğimizin karşılığını vermek istemiyor. Bizler hiç olmazsa sosyal medya aracılığıyla sesimizi duyurabilmeyi, yanlış bilinen doğruları anlatarak bütün toplumun bu sömürüye sessiz kalmayıp mücadelemize omuz vermesini bekliyoruz.''