İstanbul Ataşehir Belediyesi'nde görevli EYT’li işçiler, belediye yöneticileri tarafından zorla emekli edildiğini öne sürerek belediye önünde direnişe başladı. 28 Eylül’de kanunsuzca işten çıkarıldıklarını söyleyen işçiler işe iade talebinde bulunuyor.

Mevcut ekonomik şartlarda zaten geçinmekte zorluk çeken işçiler bir de zorla işten çıkarılarak zor durumda bıraklıldı. Haksız yere işten çıkarıldıklarını, zorla emekli edildiklerini belirten işçiler maddi ve manevi olarak zorluk yaşadıklarını belirtirken belediyenin önündeki direnişlerine devam ediyorlar.

Ataşehir Belediyesi'nde 11 yıldır çalışan işçi Hasan Karaçay, konuyla ilgili şunları söyledi:

26 Eylül günü telefonla arayarak emekliliğimin geldiğini belirterek ‘iş akdini fesh ediyoruz’ dediler. İşten çıkarılmayı kabul etmeyerek biz de KHK ile zorunlu emeklilik yasasının kalktığını ve işimize devam etmek istediğimiz cevabını verdik. ‘Siz gelip imza vermiyorsanız biz sizi işten atacağız’ dediler. Biz ona rağmen çarşamba günü işimizin başındaydık. Perşembe günü işe geldiğimizde kartlarımız basmadı. Yapılanın kanunsuz olduğuna söylüyoruz. Ben yasaya dayanarak borçlandım şu an ekonomik darboğaza girmiş vaziyetteyim. Bizimle birlikte 9 kişi atıldı ama bu işten çıkarmaların 9 kişi ile sınırlı kalmayacak ve yüzlerce işçi zorla emekli edilmeye çalışılacak.

Zorla emekli edilen işçiler, hak arayışına girerek mağduriyetlerinin giderilmesini istiyor. Direnişlerinin 12.gününde mücadeleye devam eden işçiler yaşadıkları mağduriyeti şu sözlerle anlatıyor: 

Bizler Ataşehir Belediyesi şirketi ATAPER işçileri olarak çalışmaktaydık. Ancak 26.09.2023 tarihinde işimize son verildi. Bize açıklama olarak prim gününüz ve yaşınız doldu o nedenle sizi Kod 8'den emekli ediyoruz denildi. Şu an 9 kişi işten atılmış durumdayız.

İşten atılmamız kanunsuzdur. İş yasasına göre işçiler istemediği takdirde emekli edilemezler, bunun ismi emekliliği bahane ederek işten çıkarmadır. Bunun ismi çalışma hakkımızın ihlalidir.

696 sayılı KHK ile getirilen zorunlu emeklilik yasası Mart 2023'te kaldırılmıştır. Bu doğrultuda Ataşehir Belediye Yönetimini kanun çerçevesinde davranmaya davet ediyoruz.

Ayrıca, bizler Genel İş 3 nolu sendika üyeleriyiz. Sürecin başından bu yana şube yöneticilerimizi bilgilendirdik, iletişimde olmak için çok gayret içinde olduk. Ancak ilk başta “Çok haklısınız, yapamazlar, basın açıklaması yaparız." diye cevap veren yöneticilerimiz kısa süre içerisinde anlayamadığımız biçimde bu söylemlerini terk ettiler, hukuki haklarımız olduğunu ama belediyenin bunu yapabileceğini ifade etmeye başladılar.

İzmir'de protesto: İşçilerden eksik maaş alıyoruz iddiası İzmir'de protesto: İşçilerden eksik maaş alıyoruz iddiası

Biz bu söylediklerini anlamadık, sorduk, cevap veremediler ve sonuçta telefonlarımıza çıkmamaya başladılar. Ve bizler işten çıkarıldıktan sonra da sendika üyeliklerimize bize haber vermeden son vermişler. Sendika yöneticilerinin bu yaptığı suçtur, yanımızda olmalarının görevleri olduğunu bir kez daha buradan hatırlatıyoruz.

...Ve işçi arkadaşlarımız; hepimiz bu hukuk dışı uygulamaların hem sendika hem belediye yönetimi tarafından yapıldığı yerdeyiz. Bu yerde ne biz, ne siz, ne sevdiklerimiz, ne de işimiz güvende ve güvenceli değil. Güvenceli yaşam için, sevdiklerimiz için, işimiz için direneceğiz ve aynı gemide olan sizlerin bizlere nasıl yapabiliyorsanız o kadar omuz vermesini gönülden istiyoruz. Kanunsuz işten çıkarmalara hayır diyoruz. İşimizi geri alana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.

Direnişlerinin 24.gününde basın açıklaması düzenleyen işçiler şu açıklamalarda bulunmuştu:

Biz Ataşehir Belediyesinde uzunca süredir çalışan, Ataşehir halkı için emek veren zorunlu emeklilik yasasının kalkmasına rağmen zorla emekli edilen ve buna karşı direnen Ataşehir emekçileriyiz.

Bugün direnişimizin 24. günü. 24 gündür ekmek ve haysiyet mücadelesi sürdürüyoruz. 24 gündür büyük bir kararlılıkla ve birlik içinde mücadelemize devam ediyoruz. Çünkü hiçbir şey emekçilerin birliğinden daha değerli değildir. Özellikle bu birlik mücadele alanlarında kurulmuşsa.

5 yıl önce hükümet yüz binlerce belediye işçisine kadro sözü verdi. Bizler güvenceli ve kadrolu çalışma hakkı beklerken çıka çıka şirket işçiliği çıktı. Dolandırıldık. Dağ fare doğurdu. Yüz binlerce belediye işçisinin kaderi başkanların iki dudağı arasından çıkacak söze bırakıldı. 

Bizim işten atılma hikayemiz de belediye yönetiminin talimatı, şirketin telefonu ile oldu. Meğer belediyemize bir telefon kadar yakınmışız. Çoğunluğu kadın, 9 işçi işten atıldık. Kadın kotası öneren bir anlayıştan beklenen bu mudur? Neden böyle zamanlarda en önce kadınlar harcanır?

Bize gönderilen işten çıkarılma yazısında gerekçe  istihdam yaratmak  için yazıyordu. Emeklilik bahaneymiş. Bizi çıkarıp başkalarına alan açacaklarmış. Onlarca yıl emek verdiğimiz kurumumuzun yönetimi, bizleri seçim yatırımı olarak görüyormuş. Ne acı! 

AKP'nin 2018 yılında yaptığı düzenleme yüzünden 5 yıl boyunca zorunlu emekliliğe maruz bırakıldık. Binlerce işçinin canı yandı, bugün 7.500 liraya emekli durumunda, ikinci işte çalışıyor. 

Biz bu zorunlu emekliliğe başkaldırdık. 3 Mart 2023 tarihinde kaldırttık. Fakat gelin görün ki, AKP hükümetinin kaldırdığı yasayı Cumhuriyet Halk Partili belediye uygulayarak AKP'nin gerisine düşmüştür. Burdan soruyoruz, hak hukuk adalet diyen bir partiye ve belediyeye kanunsuzluk, adaletsizlik yakışıyor mu? 

Zorunlu emeklilik kaldirildiktan sonra biz de diğer işçiler gibi,  emekliliğe kendimiz onay verdiğimizde emekli edilebilme hakkı kazandık. Ama işverenimiz, bizim onayımız olmadan, bizi sanki kendimiz dilekçe doldurmuş ve emekli olmak istiyormuşuz gibi bir uygulama ile işten attı. 

Bunun ismi kanunsuzluktur, yasa tanımamaktır. Belediye yönetimimiz suç işliyor. 
Onayımız olmadan işlem yapan SGK suç işliyor. EYT çıktıktan sonra, sermeye ve işveren kendi rızası olmadan, emeklilik hakkı kazanmış binlerce işçiyi uyduruk gerekçelerle işten atmanın yolunu açıyor bütün Türkiye'de. 

Bunun pilot uygulaması ise Ataşehir Belediyesi'nde deneniyor. Anladık ki Ataşehir Belediyesi bizi sermayenin işçileri 7.500 TL'ye emekli etmenin yolunu açmak için kurban etmiş. Anladık ki sendikamız DİSK Genel İş, işveren ne diyorsa onu yapıyor, her ay bizden 1,5 yevmiye aidat kesiyorlar, zor günlerimizde ortalıkta yoklar.

Kendi imkanlarımızla, dostlarımızın dayanışması ile direnişimizi buraya kadar getirdik. Bize dayatılan onur kırıcı davranışları kabul etmiyoruz. Sosyal güvenlik haklarımızın çiğnenmesine izin vermeyecegiz. Anayasal haklarımızı elimizden alan bu kanunsuzluğu tanımıyoruz. Belediye yönetiminin yaptığı yanlıştan bir an önce vazgeçmesini ve işimize geri dönmek istiyoruz. Bizim mücadelemiz bütün işçi sınıfının esnek, taşeron, güvencesiz çalışma koşullarına karşı itirazdır.

Cumhuriyetin 2. yüzyılında  emeğin haklarını baştacı etmeliyiz. Bizler patronların, işverenlerin kullanıp, zamanı geldiğinde yan tarafa koyacağı insanlar değiliz, bizler bu ülkede her türlü değeri yaratan onurlu  işçileriz. Direnişimize devam edeceğiz, işimizi alana kadar burdayız. 

Bugün bizimle dayanışmaya gelen bütün dostlara teşekkür ederiz. Biz işçi sınıfıyız ve birlikte güçlüyüz. Sömürüye, baskıya, kanunsuzluğa, güvencesizliğe karşı birlikte mücadele edip, birlikte kazanacağız. Yaşasın işçilerin birliği! Yaşasın Ataşehir belediyesi direnişimiz!