"Haberin İşçisi"
İstanbul
Açık
29°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,0001 %0.21
47,2196 %0.25
4.283,05 % 0,20
4.353.896 %0.935
İşçi Haber Bahar geldi, göz alerjisi başladı, sakın kaşımayın

Bahar geldi, göz alerjisi başladı, sakın kaşımayın

Okunma Süresi: 3 dk

Türk Oftalmoloji Derneği, bahar aylarının gelmesiyle birlikte mevsimsel göz alerjilerinde artış yaşanmasıyla ve halk arasında ‘kırmızı göz’ adıyla bilinen göz alerjisi (alerjik konjonktivit) için uyulması gereken önemli kurallarla ilgili açıklamalar yaptı.İSTANBUL (İGFA)- Türk Oftalmoloji Derneği, içinde bulunduğumuz bahar ayları ve yaklaşan yaz aylarında artış gösteren göz alerjisi ile ilgili önemli açıklamalar yaptı. Şiddetli ve uzun süren göz kaşımanın gözün saydam tabakası korneanın kollajen yapısında değişikliklere neden olan keratokonus adı verilen hastalığa yol açabileceği belirtildi. Özellikle pandemi dönemi sebebiyle kişilerin el ve göz temizliği konusunda daha hassas ve duyarlı olmaları istendi. Türk Oftalmoloji Derneği Kornea ve Oküler Yüzey Birim Sekreteri Prof. Dr. H. Elvin Yıldız, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 40’ında alerjik konjonktivit belirtileri görüldüğüne dikkat çekerek, son on yılda bu hastalığa yakalananların sayısında hem ülkemizde hem de dünyada hızlı yükseliş olduğunu aktardı.

"POLEN, TOZ, RUTUBETTEN TÜYDEN UZAK DURUN"

Prof. Dr. H. Elvin Yıldız, göz alerjisinin, gözün beyaz kısmını ve kapakların iç kısmını örten, konjonktiva zarındaki bağışıklık sisteminin alerjenlere karşı aşırı cevabı olduğunu ve göz alerjisinin mevsimsel (ilkbahar-sonbahar) olabileceği gibi tüm yıl da sürebileceğini belirtti. Yıldız şöyle devam etti: “Polenler ve ev tozu akarları en sık karşılaşılan alerjenlerdir. Yoğun miktarda polene maruz kalmak mevsimsel göz alerjisini tetikleyebilirken; ev tozu akarları, küf, nem ve rutubet ile evcil hayvan tüyleri, tüm yıl boyu süren göz alerjisini tetikleyen etkenler olabilir. Göz alerjisi toplumda oldukça sık görülen bir hastalıktır ve en sık karşılaşılan belirtileri gözde kızarıklık, kaşıntı, sulanma, kapaklarda şişlik ve ışığa duyarlılıktır. Göz alerjisi tedavisinde hasta tavsiyelere uyduğunda alerji azalır ve rahatlama olur.”

"KAŞIMAK KERATOKONUS'A SEBEP OLABİLİR"

Yıldız ayrıca kontrol altına alınmamış, uzun süren alerji gözde bazı kalıcı rahatsızlıklara sebebiyet verebileceğini ve araştırmaları şiddetli ve uzun süren göz kaşımanın gözün saydam tabakası korneanın kollajen yapısında değişikliklere neden olduğunu gösterdiğine değinerek, “Bu durum korneada ilerleyici astigmatizma ve incelme ile karakterize keratokonus hastalığına neden olabiliyor. Keratokonus hastalarında yapılan araştırmada, göz alerjisi olan hastalarda alerjisi olmayan hastalara göre keratokonus hastalığının daha şiddetli seyrettiği görülmüştür. Bu nedenle keratokonus hastalarında eşlik eden alerji mutlaka sorgulanmalıdır.” dedi. 

"GÖZ KAŞIMA ALIŞKANLIĞI"

Araştırmada yer alan bir grup hastada ise göz kaşımanın bir çeşit alışkanlığa dönüştüğü ve hastanın farkına varmadan gözünü kaşıdığı tespit edilmiştir. Bu nedenle keratokonus hastalarında göz kaşıma farkındalığının da oluşturulması ve hastaların bu konuda bilinçlendirilmesi gerekmektedir ve son derece önemlidir. 

"TEDAVİ EDİLMEZSE GÖRME KAYBI OLABİLİR"

Prof. Dr. H. Elvin Yıldız ayrıca alerjilerin tekrarlayıcı özellikleri nedeniyle göz yüzeyinde istenmeyen komplikasyonlara ve kontrolsüz ilaç kullanımının ise glokom ve katarakt gibi istenmeyen yan etkilere neden olabileceğini aktardı. Alerjik konjonktivitle ilişkili yakınmaları olan hastaların bir göz hekimine başvurup, uygun şekilde tedavi ve izlenmeleri, hastalığa bağlı kısa ve uzun süreli komplikasyonların önlenmesi ve göz sağlıklarının korunması açısından önemlidir.