Kosmos 482, Sovyetler Birliği tarafından 31 Mart 1972’de Venüs’e gönderilmek üzere fırlatılan bir uzay sondasıydı. Venera programı kapsamında, Venüs’ün atmosferi ve yüzeyi hakkında bilgi toplaması hedefleniyordu.
Ancak fırlatma aşamasında yaşanan roket arızası nedeniyle aracın yönü sapmış ve uzay sondası Venüs’e ulaşamadan Dünya yörüngesinde sıkışıp kalmıştı. Görev başarısız olunca, araç “Kosmos” serisi altında yeniden adlandırıldı ve bugüne dek Dünya çevresinde döndü.
Kosmos Nereye Düşecek?
Yaklaşık yarım ton ağırlığında olan Kosmos 482, kontrolsüz bir şekilde Dünya atmosferine girmek üzere. Uzmanlara göre düşüşün 9–10 Mayıs 2025 tarihleri arasında gerçekleşmesi bekleniyor. Kapsül saatte yaklaşık 27.000 km hızla atmosfere girecek ve bu da onu oldukça riskli bir uzay çöpü haline getiriyor.
Düşüş ihtimali olan alan, 52° kuzey ve güney enlemleri arasında kalan tüm bölgeyi kapsıyor. Bu, Türkiye başta olmak üzere Avrupa, Asya, Afrika, Kuzey ve Güney Amerika’nın önemli bir kısmını kapsayan geniş bir risk alanı anlamına geliyor.
Ancak kapsülün denize düşme olasılığı da oldukça yüksek. Dünya yüzeyinin yaklaşık %70’i okyanuslarla kaplı olduğu için, okyanuslara iniş daha muhtemel görülüyor.
Uzay araştırma kurumlarına göre, bu tür büyük ve eski uyduların düşeceği noktayı önceden tahmin etmek oldukça zor. Ancak düşüşe 24–48 saat kala, daha net konum tahminleri yapılabileceği bildiriliyor.
Her ne kadar bugüne dek benzer düşüşlerde ciddi bir yaralanma ya da ölüm yaşanmasa da, büyük parçaların karaya düşmesi halinde risk sıfır değil.
Kosmos 482 Neden Hâlâ Yörüngedeydi?
1970'lerde geliştirilen Sovyet uzay araçları, son derece ağır ve dayanıklı malzemelerle üretilmişti. Bu da parçaların atmosferde tamamen yanmadan yeryüzüne ulaşabilmesine neden olabiliyor.
Kosmos 482'nin özellikle iniş kapsülü, ısıya ve basınca son derece dayanıklı bir yapıda. Bu yüzden atmosferde tamamen yanmadan, büyük parçalar hâlinde yere düşmesi ihtimali mevcut. Kapsülün düşüşüne saatler kala uzay ajansları ve meteoroloji merkezlerinden yeni tahminler ve uyarılar gelmeye devam edecek. Türkiye dahil birçok ülke, gelişmeleri yakından takip ediyor.
Yetkililer, vatandaşları panik yapmamaya ancak resmi açıklamaları dikkatle izlemeye çağırıyor.