10 ilde büyük yıkıma neden olan Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından "seçimlerin ivedilikle ertelenmesi gerektiğini" belirten bir açıklamada bulunan eski TBMM Başkanı ve eski Cumhurbaşkanı İstişare Kurulu üyesi Bülent Arınç tepkilerin odağı haline geldi. Arınç, "Savaş hali dışında olmazmış. Ayet-i kerime mi var?" dedi. Arınç, "Ben haziranda olamayacağını düşünerek, bu teklifi yapıyorum. Benim söylediğim şu; Anayasa değişikliğini Meclis yaparsa istediği tarihi koyabilir. Uzlaşmayla olması lazım. Ama sonraki gelişmeler de bu yolu kapatanların üstünden olur. Ben söylemiş olayım" açıklamasında bulundu.

Halk TV yazarı İsmail Saymaz'a konuşan Bülent Arınç, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "Seçimleri ertelemeye çalışıyorlar. Rolü belli isimleri öne sürüyorlar, ertelemeden bahsediyorlar. Açık ve net söylüyorum, seçimler zamanında olacak. Seçim savaş dışında ertelenemez. Savaş için bile TBMM kararı verir. Anayasa madde 78 çok açık. Tıpkı Anayasa 101. maddede olduğu gibi" yanıtını da değerlendirdi. 

Arınç, şu değerlendirmelerde bulundu: 

"Hayret ediyorum. Ben tamamen hukuki bir konu söylüyorum. Anayasanın ilk dört maddesi hariç, her tarafı değişti zaten, 78. maddeye tabu gibi bağlı kalamayız. Eğer seçim zamanında yapılabiliyorsa başımın üstüne yeri var, ama bu şartlar altında, ölü sayısını telaffuz etmekten korkuyorum, şu kadar bina yıkılmış, hâlâ enkazda kalan var, hangi seçmenden oy isteyeceksiniz, hangi seçmeni sandığa götüreceksiniz? Burası 85 milletvekili çıkarıyor. 85 milletvekilinin yerine kimi koyacaksınız? Rehabilitasyona ihtiyaç var. Savaş hali dışında olmazmış. Ayet-i kerime mi var? Allahtan korkun. 78. maddeyi Meclis yaparsa olacak tabi, tepeden inme olsun demiyorum ki. Partilerin uzlaşmasıyla mümkün olursa… Ama şimdi muhalefet ,'Tam bir fırsat yakaladık, bunun üzerine bilmem ne sıkmasın Bülent Arınç' diye düşünüyordur. Böyle kazanılacak başarı insanı ferahlandırır mı? Ne kadar ahlaki, ne kadar hamiyet dışı? Milletin canı yanmışken, 'iki ay sonra haydi seçime' nasıl diyebileceğiz? Keşke böyle bir ortam olsa. Ama yok."

İmamoğlu: Önümüzdeki 5 yıl içerisinde İstanbul'umuza en iyi hizmeti vermiş olacağız İmamoğlu: Önümüzdeki 5 yıl içerisinde İstanbul'umuza en iyi hizmeti vermiş olacağız

"Ben haziranda olamayacağını düşünerek, bu teklifi yapıyorum" 

Ben 20 seçim geçirmiş insanım kardeşim. Böyle bir şeyle ilk defa karşılaşıyorum. Ben 1969’dan beri seçimin içindeyim. Sıcak yataklarından kalkmamış insanlar ahkam kesmesinler. Siyasetçiyim. Bu konuda fikrimi söylemeliyim. Demokrasiye, hukuka, anayasaya inanmış bir insanım. Ama 78. madde buna engel. Engelleri aşmak mümkün. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle bile aşıldı. Senin partili cumhurbaşkanın var. Sen bunları kendine alıştırdın da… Efendim, savaş olmadıkça bilmem ne. Savaş mı olsun yani? Bu savaştan beter bir durum. Bu yaraların sarılmasından sonra benim tercihim, 2024 Martı’nda mahalli seçimle birlikte yapılsın. 1999’da geçirdik böyle bir şey. Geç olur diyorlarsa, yine teklifim, kasım ayı. Üçüncü tercihim, hangi tarihte anlaşırsanız, eylül olur, ağustos olur, size bırakıyorum. Ama ben haziranda olamayacağını düşünerek, bu teklifi yapıyorum.

"AKP'nin aklından geçeni dillendiriyor" eleştirileri

Yazıklar olsun. Böyle bir şey yok. Ben Tayyip Bey'e gerektiğinde muhalefet etmiş bir insanım. Kesinlikle o böyle bir şey yapmaz, ben de böyle bir şey kabul etmem. Ben siyasetin dışında bir insanım. En çok bana yakışır bu iş. Şu anda tarafsız konumdayım. Ben finans uzmanı değilim, marketing uzmanı değilim, hukukçuyum kardeşim. Anayasa ve Adalet komisyonlarında çalışmış, iç tüzüğü uygulamış bir insanım. Mutfakta çalıştım. Bu işi sizden daha iyi biliyorum ya, lütfen kabul edin. Muhalefet bunu dillendiremez, utanır. İktidar böyle bir şeyi söyleyemez, zafiyet kabul eder karşı taraf diye. Ben ikisinin dışında, birisi bunu konuşsun da şu işi kafalardan atalım diye… Ama hukuk içinde kaldım, anayasa içinde kaldım. Yok sivil teşebbüsüdür, filan.

"Ama sonraki gelişmeler de bu yolu kapatanların üstünden olur"

Aman, ne derlerse desinler. Binlerce insandan öyle teşekkürler alıyorum, onlar hiç önemli değil. Benim söylediğim şu: Anayasa değişikliğini Meclis yaparsa istediği tarihi koyabilir. Uzlaşmayla olması lazım. Tabii burada bir eksiğimiz ortaya çıkıyor. Uzlaşma kültürünü yok ettiğimiz için acaba genel başkanlar gelir mi, gelirse ne konuşur. Bir deprem var, binlerce insanımız öldü. Ben muhalefetin sorumlu davranacağını ümit ediyorum. Karara da saygı duyacağım. Onlar, 'seçim zamanında olsun' diyorsa zaten anayasa değişikliğini yapmak mümkün olmayacak. Ama sonraki gelişmeler de bu yolu kapatanların üstünden olur. Ben söylemiş olayım."