Yangın ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda sağlık, itfaiye ve polis ekibi sevk edildi. Dumanlardan etkilenen kişilere ambulanslarda müdahale edilirken, 17 kişi hastanelere kaldırıldı. Yangında, Bircan Çavdar ile çocukları Yunus Emre (12), Zeynep (4) ve Elif Çavdar (4), yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Hayatını kaybedenler toprağa verildi
Anne ve çocuklarının cenazeleri, Adli Tıp Kurumu’ndaki işlemlerin ardından baba Süleyman Çavdar ve aile yakınlarına teslim edildi. Sabah saatlerinde Bağlar ilçesindeki Yeniköy Asri Mezarlığı’nda kılınan cenaze namazının ardından, dört kişi yan yana toprağa verildi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, yangına ilişkin soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında bir başsavcı vekili koordinesinde 2 Cumhuriyet savcısı görevlendirildi.
Yangın anında yaşadıklarını anlatan Emrullah Eligün, “Market alışverişine gitmiştim. Akrabam olan Tuncay beni arayıp 'Dayımların evinde yangın çıkmış, asansörü getir' dedi. Alışverişimi bir mobilyacı arkadaşın yanına bıraktım. Koşarak aracımın yanına gittim. Ara sokaklardan, biraz da ters yönden giderek olay yerine ulaştık. Gittiğimizde adeta can pazarı vardı. İnsanlar balkonlarda çaresizce kurtarılmayı bekliyordu” dedi.

eligün: İtfaiye sol cephedeydi, ben sağ ve arka cepheyi boşalttım
Yangının büyüklüğünü anlatan Eligün, “İtfaiye sol cephedeki insanları tahliye ediyordu. Ben ise sağ cepheyi tamamen boşalttım, ardından arka cepheye geçerek orayı da tahliye ettim. Yaşlı teyzeler, çocuklar, kadınlar... Kaç kişi kurtardığımı o an bilmiyordum. İnsanlar ağlıyordu, birbirleriyle tartışıyorlardı. Kimseyi dinlemedim, üst katlardan aşağı doğru sırayla indirdim” diye konuştu.
Eligün, olay anında asansör sisteminde yaşadığı teknik sorunlara rağmen müdahaleye devam ettiğini belirtti:
“Vinç 45 metreydi ama acele ettiğim için yavru şanzıman patladı. 12’nci kata kadar çıkabildim. Neyse ki 13’üncü katta kimse yoktu. Bayram arifesiydi, trafik çoktu. Kornaya basa basa gittim. Allah yardım etti, ışıklardan değil ara sokaklardan gittim.”
O anları unutamadığını belirten Eligün, “Yaklaşık 3 saat çalıştım. Binanın üç cephesinde tahliye yaptım. Yaklaşık 35 kişiyi kurtardım. Aynı şey yine olsa, yine yaparım. Çocukların ağlama sesine dayanamıyorum. Bir anne dördüncü katta ‘Çocuğumu kurtar’ diye yalvarıyordu. Asansörü dayayamadım ama Tuncay ağabeyi yukarı gönderdim. Normalde çok tehlikelidir. O çocuğu kurtardık, annesini de itfaiye aldı.”

eligün: El sallayan anneye yetişemedim, çok üzüldüm
Eligün, gözleri dolarak bir anısını da şu sözlerle anlattı:
“Bir anne balkondaydı, ‘Çocuklarım var, beni kurtarın’ diye el sallıyordu. O cepheye yetişemedim. Ben sağ cephedeydim. O annenin kim olduğunu bilmiyorum ama eğer vefat edenlerden biri oysa çok üzülürüm. Keşke ona da ulaşabilseydim.”
Kaynak: DHA