Gazze Şeridi'nin Han Yunus kentindeki Nasır Hastanesi'nde bir dram daha yaşandı. İsrail’in yoğun kuşatması ve saldırıları altında gıda bulamayan ailelerden biri olan Maşi ailesinin 2 yaşındaki kızları Rua, açlığa daha fazla dayanamayarak yaşamını yitirdi.
Açlık, 2 Yaşındaki Rua Bebeği Hayattan Kopardı
Acılı baba Emin Maşi, küçük kızının herhangi bir hastalığı olmadığını belirterek, “Gazze’de yiyecek yok, içecek yok. Hayat şartları artık dayanılmaz hale geldi. Kızım açlık yüzünden gözlerimizin önünde eridi, bir deri bir kemik kaldı” diyerek yaşadıkları dramı anlattı.
Nasır Tıp Merkezi’ne bağlı Tahrir Çocuk Hastanesi Müdürü Dr. Ahmed el-Ferra, Rua bebeğin yetersiz beslenme nedeniyle ilk olarak 14 Ekim’de hastaneye kaldırıldığını, ancak gıda ve ilaç eksikliği nedeniyle tedavisinin yetersiz kaldığını söyledi.
Dr. Ferra, Rua'nın yaşına göre normal kilosunun 13 kilogram olması gerektiğini, ancak yaşamını yitirdiğinde yalnızca 7 kilogram olduğunu belirterek, “Rua, kronik hastalıkları olmayan bir bebekti. Tamamen açlık nedeniyle yaşamını kaybetti” dedi.
Gazze'de durum her geçen gün kötüleşiyor. İsrail'in 7 Ekim 2023’ten bu yana sürdürdüğü kuşatma ve saldırılar, bölgede tam anlamıyla bir insani felakete yol açtı. Yiyecek, içecek, ilaç, hijyen malzemesi ve temiz suya ulaşım büyük ölçüde imkânsız hale geldi.
Gazze'de bugüne kadar 96’sı çocuk olmak üzere en az 197 kişi açlıktan hayatını kaybetti. Bu ölümlerin çoğunluğu bebekler ve küçük çocuklardan oluşuyor.
İsrail Açlığı Bir Silaha Dönüştürdü mü?
Yerel ve uluslararası insan hakları kuruluşlarına göre, İsrail Gazze’de açlığı ve susuzluğu sistematik olarak bir savaş silahına dönüştürüyor. Gıda girişini engelleyen abluka, sivil altyapının yıkılması ve yardım konvoylarına yönelik saldırılar, Gazze’deki insani çöküşü hızlandırıyor.
İsrail ordusu, çoğu kez yerinden edilen sivillerin barındığı çadır kamplarını, okulları ve sivil bölgeleri hedef alarak güvenli alan bırakmıyor.
Nüfusu yaklaşık 2,3 milyon olan Gazze'de, yerinden edilenlerin sayısı 2 milyona ulaştı. Birçok kişi defalarca göç etmek zorunda kaldı. Barınma merkezleri kalabalık, hijyenik olmayan ve bulaşıcı hastalıkların yayıldığı alanlara dönüşmüş durumda.
Tuvalet sayısının yetersizliği, temiz suya ulaşımın olmaması ve ilaç kıtlığı, zaten kötü olan sağlık koşullarını daha da içinden çıkılmaz hale getiriyor.
İsrail’in 10 aydır süren saldırılarında en az 61.158 Filistinli hayatını kaybetti, 151.442 kişi ise yaralandı. Bu tablo, sadece bir savaşın değil, bir insani kriz ve toplu yıkımın yaşandığını gözler önüne seriyor.