İtalyan moda markası Armani, tedarik zincirinde işçi haklarına ilişkin yanıltıcı beyanlarda bulunduğu gerekçesiyle İtalya Tüketici Hakları Kurumu tarafından 3,5 milyon euro para cezasına çarptırıldı. Lüks segmentte konumlanan ve uluslararası düzeyde tanınan marka, etik sorumluluk iddialarının gerçeği yansıtmadığı gerekçesiyle yaptırımla karşı karşıya kaldı.
Tedarik Zincirinde Düşük Standartlar Tespit Edildi
İtalya'da yürütülen resmi denetimlerde, özellikle çanta ve deri aksesuar üretiminde Armani’nin taşeron firmalarla çalıştığı, bu firmaların ise işleri daha düşük standartlara sahip alt taşeronlara yönlendirdiği belirlendi. İncelemeler sırasında bazı üretim atölyelerinde güvenlik sistemlerinin devre dışı bırakıldığı, temizlik ve hijyen koşullarının yetersiz olduğu, işçilerin ise kayıt dışı ya da kısmen kayıtlı biçimde çalıştırıldığı tespit edildi.
Yetkili kurumdan yapılan açıklamada, mevcut koşulların Armani tarafından yayımlanan etik ve sosyal sorumluluk bildirileriyle örtüşmediği vurgulandı. Ancak söz konusu işçilerin hangi ülkelerde çalıştığına dair bir bilgi paylaşılmadı.
Armani: Karardan Üzgünüz, İtiraz Edeceğiz
Giorgio Armani Group tarafından yapılan açıklamada, alınan karardan dolayı üzüntü ve şaşkınlık duyulduğu ifade edilerek cezaya itiraz edileceği belirtildi. Şirket, tüketicilere ve iş ortaklarına karşı her zaman dürüstlük ve şeffaflıkla hareket ettiklerini savundu.
Armani’nin 2022 tarihli sürdürülebilirlik raporunda, insan ve işçi haklarına saygının şirketin temel ilkeleri arasında yer aldığı vurgulanmıştı. Ayrıca geçtiğimiz yıl yapılan bir başka açıklamada, tedarik zincirinde olası ihlallerin önlenmesi amacıyla denetim ve kontrol mekanizmalarının uygulandığı belirtilmişti.
Moda Sektöründe Benzer Soruşturmalar Devam Ediyor
Lüks moda dünyasında işçi hakları ve tedarik zinciri şeffaflığı son dönemde daha fazla mercek altına alınırken, Armani’ye yönelik bu ceza sektördeki benzer incelemeleri yeniden gündeme getirdi. Geçmişte Fransız moda devi LVMH’ye bağlı Dior markası da benzer bir soruşturmaya konu olmuş, şirketin sunduğu taahhütler doğrultusunda dava kapatılmıştı.
2025 yılı içinde ise yine önde gelen markalardan Loro Piana ve Valentino, tedarik zincirinde yaşandığı belirtilen işçi hakları ihlalleri nedeniyle yargı gözetimine alınmıştı.