EYT-EF Emekliler Federasyonu dün saat 14:00'da Kadıköy'de Arzu Lastikçi başkanlığında toplandı. 

Tek çatı altında birleşen 5000 prim ve kısmi emeklilik, bağ kur, doğum borçlanması, ABO, İntibak Yasası mağdurları hep bir ağızdan yaşanılan mağduriyetin giderilmesi için Kadıköy'den seslendi. 

Basın açıklaması Pençe-Kilit Harekatı bölgesinde şehit olan Mehmetçikleri anarak saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Yaşanılan mağduriyetler ile ilgili açıklama yapan Arzu Lastikçi, “Eğer bizim soframızdan ekmeğimiz alınıyorsa 31 Mart’ta sandıkta konuşacağız. Emekli insanca yaşam istiyor, birleşe birleşe kazanacağız, Bağkur tescil anayasal hakkımız, 5000 kısmi hakkımız söke söke alırız, sefalete teslim olmayacağız” sloganları atıldı. Bu ses giderilmemiş mağduriyetlerin sesidir. Alınteri gözyaşına karışarak yıllardır insanca yaşamak isteyenlerin sesidir. Duyun bu sesi.” dedi. 

''AYAKTA VE HAYATTA KALMAK İÇİN MÜCADELE EDEN EMEKLİLERİZ''

“2024 yılının hediye edildiği emekliler yılımız kutlu olsun. Bu yıl açlık sefaletin de yılı olmasın. Yoklukla boğuşan, en temel insani ihtiyaçlarını bile karşılayamayan ve alım gücü hiç edilen ücretlere mahkum edilen, ayakta ve hayatta kalmak için mücadele eden emeklileriz. Yıllarca ülkesine hizmet eden, katma değer katmak için görevlerini yerine getirenleriz. Emeklinin ekonomik ve sosyal hayatı yok hükmündedir. Aylardır ‘Çarşı pazar yanıyor, tencerede aş yerine dert kaynıyor.’ dedik. ‘Sabredin.’ dendi. ‘Enflasyon karşısında eziliyoruz.’ dedik ‘Enflasyona ezdirmedik.’ dendi. ‘Kuru ekmeğimiz de gidiyor.’ dedik ‘Refah düzeyine çıkaracak çalışmalar yapıyoruz.’ dedi. Sonuç, enkazın altında ezilen emeklilerin tablosu.

''BUGÜNKÜ EKONOMİK KRİZİN NEDENİ EMEKLİ DEĞİLDİR''

“Türkiye İstatistik Kurumu’nun gerçekçi olmayan yüzde 37’lik enflasyon farkının yanında verilen yüzde 5’lik fark işçi ve Bağkur emeklisine çözüm ve çare olmadı. Açlık sınırının 15 bin lirayı bulduğu, yoksulluk sınırının 50 bin liraya dayandığı ülkemizde, sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı 10 bin liralık en düşük emekli aylıklarıyla taban aylık sistemine devam edilmiş daha fazla yılla emekli olanlar arasında gelir adaletsizliği yaratılmıştır. Taban ücretle tamamlanan maaş arasındaki fark Hazine Bakanlığından yardım olarak ödendiği için emeklinin maaşında 6 ay sonra da bir artış olmayacaktır. Ayrıca memur emeklisine verilen yüzde 49’luk artışla işçi ve Bağkur emeklileri arasında yapılan ayrım toplum barışını yaralamıştır. Bugünkü ekonomik krizin nedeni emekli değildir. Ortaya çıkan bütçe açıklarını ya da tutturulamayan hedeflerin telafisi hak ettiğimiz ücretlerden tasarruf edilerek yapılamaz. Emekli yük değildir, bedeli peşin ödenmiş haktır hak. 

Emekliler olarak tüm emeklilerin dul ve yetimlerin aylıklarına 10 bin lira seyyanen zam, en düşük emekli aylığının tamamlanan değil kök maaş olarak ödenmesi, aynı prim ve yılla emekli olanlar arasındaki ücret eşitsizliğinin giderilmesi için intibak düzenlemesi, konut sahibi olmayan emekliler için TOKİ ile sosyal konut projelerinin hayata geçirilmesi, bugünkü mağduriyetlerinin nedeni olan 2008 yılında yüzde 30’lara kadar düşürülen aylık bağlanma oranlarının yükseltilmesi, iş hayatından hala çekilemeyen emeklinin hak ettiği ücreti alması için gerekli hassasiyetin gösterilmesi, hediye edilen 2024 yılını insanlık onuruna yaraşır şekilde yaşayabilmeyi ve gereğini talep ediyoruz.”

Kamuda tasarruf tedbirlerinden sonra taşeron işçiler de kadro talebini yineliyor Kamuda tasarruf tedbirlerinden sonra taşeron işçiler de kadro talebini yineliyor

''VERİLEN SÖZLER TUTULMADI''

Verilen sözlerin tutulmadığının altını çizen Arzu Lastikçi, “Aylarca meseleyi kökten çözeceğiz.’ denilen sürecin sonunda 23 Mart 2023’te çıkarılan yasa ile sadece yaş haddi kaldırıldı. EYT sadece yaş haddi değildi. 1999 öncesi verilen tüm hakların verilmesi şarttı, ancak dönemin kademeli prim sistemi devam ettirildi verilen sözler tutulmadı. “Açıklamalara güvendik ama çıkarılan yasalar ile yeni mağdurlar yaratıldı.” diyerek kalan hakların eksiksiz teslim edilmesi gerektiğinin altını çizdi. 

''EN AZ AYLIK ALAN BAĞKURLULAR''

''En fazla prim ödeyen ama en az aylık alan Bağkurlular. Vergi ve meslek odası kaydı olup Bağkur kaydı olmadığı için tescilleri yapılmadığından sosyal güvenlik sistemine dahil olamıyor ve emeklilik için gerekli olan sigortalılık süresi ve yaş şartlarını yerine getiremiyorlar. Yine emeklilik için gerekli olan prim gün sayılarını tamamlayamıyorlar. Bu durum karşısında gelecek kaygısı taşıyorlar. Her Bağkurlu holding patronu değildir.” diyerek bağkurluların emekli olamadığını belirtti. 

''31 MART'TA SANDIKTA KONUŞACAĞIZ''

ArZU lastikçi açıklamalarını şu sözlerle noktaladı: “Kökten reformla adil düzenleme istiyoruz. Mezarda emeklilik istemiyoruz. Seçim kaygısıyla ağzına bir parmak bal sürülecek insanlar değil emekçi ve emeklileriz. Eğer bizim soframızdan ekmeğimiz alınıyorsa, yük görülüyorsak, helal hakkımız haram ediliyorsa bunun hesabını sandıkta sorarız. Milli iradenin sahipleri olarak 31 Mart’ta sandıkta konuşacağız. Bu tehdit değil demokratik hakkımızdır. Varız, biriz, birlikteyiz. Mücadelemizden asla vazgeçmiyoruz. Birleşe birleşe kazanacağız.”