Türkiye’nin ilk İslamofobi ile Mücadele Merkezi ve Enstitüsü, Ankara’daki Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde düzenlenen törenle hizmete açıldı. Törene Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un yanı sıra Ankara Bilim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Demir, Dışişleri Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Burhanettin Duran, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş ve RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin katıldı.
Törende konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İslamofobi’nin tarihsel arka planını anlatarak, Roma İmparatorluğu döneminde inancın iktidarı güçlendirmek için kullanıldığını belirtti. Bu anlayışın zulümlere kapı araladığını vurgulayan Ersoy, şu ifadeleri kullandı:
“Bu anlayışın nasıl sonuçlar doğurduğuna baktığımızda ilk başta Hristiyanlara yönelik akıl almaz bir kıyım yapıldığını görüyoruz ki dehşetin büyüklüğünü anlamak için Kapadokya coğrafyasındaki muazzam yer altı şehirlerine bakmak; hayatta kalmak için toprağın altına girmek zorunda kalan insanların hikâyelerini bilmek yeterlidir. Maalesef mağdurlar gücü eline geçirdiğinde de zulüm durmamış, yön değiştirmiştir.”
Ersoy, Germen ve İskandinav toplumlarının Hristiyanlığa geçiş sürecinin de benzer acılar barındırdığını hatırlatarak, sömürgecilik tarihinin kayıt altına alınmış dehşet örnekleriyle dolu olduğunu ifade etti.
duran: Kur’an-ı Kerim yakılıyor, nefret suçu 850’yi geçti
Dışişleri Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Burhanettin Duran da törende yaptığı konuşmada, İslamofobi’nin Batı’da sistematik bir sorun haline geldiğini belirtti. Duran, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu konuda yaptığı uyarılara dikkat çekerek şu açıklamalarda bulundu:
“Yurtdışındaki camilere, Kur’an-ı Kerimlere ve Müslümanlık kutsallarına dair her şeye zarar verilmesine şahit olmadığımız tek bir hafta geçmiyor. Ocak 2023’ten bu yana İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerin Avrupa’daki büyükelçilikleri önünde Kur’an-ı Kerim’in yakılması dahil olmak üzere 850’den fazla nefret suçu işlendi.”
Duran, bu eylemlerin yalnızca Müslümanlara değil, tüm insanlığa karşı işlenmiş suçlar olduğunu vurguladı. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş ise konuşmasında, medya ve çeşitli aktörler eliyle İslam’a karşı bir nefret atmosferi oluşturulduğunu söyledi. Erbaş, taraflı yayınlar ve nefret söylemlerinin ifade özgürlüğü adı altında yaygınlaştığını belirtti:
“Bugün İslam'a ve Müslümanlara yönelik hoşgörüsüzlük, karşıtlık, ayrımcılık, ırkçılık, nefret, düşmanlık, saldırganlık, şiddet ve cinayet gibi dozu gittikçe artan olumsuz tutum ve davranışlarla karşılaşıyoruz. İslam dinine ve değerlerine hakaret, Müslümanlara yönelik aşağılama, fiziksel şiddet ve saldırılar bazı ülkelerde sıradan hadiseler haline gelmiştir.”
Erbaş ayrıca, medya mensupları, akademisyenler, yazarlar ve uzmanların İslamofobi endüstrisine katkı sağladığını ifade ederek, bu durumun kabul edilemez olduğunu söyledi.
Kaynak: İHA