Türk Kızılay'ın 157 yıllık bir geçmişe sahip olduğunu belirten Fatma Meriç Yılmaz, Türkiye genelinde tamamen gönüllü yapıdan oluşan 513 şubeyle hizmet verdiklerini ifade etti. Yılmaz, yılda 3 milyon kanın 4 laboratuvarda test edildiğini vurgularken, şunları söyledi:
“Kanı güvenli, gönüllü şekilde almak ve hastanelere teslim etmek zorundayız. 2005’ten bu yana, NAT testinin devreye girmesiyle kan nedeniyle HCV veya AIDS bulaştığına dair bir haber göremezsiniz.”
Yılmaz, Kızılay’ın devletten bütçe almadığını, tüm faaliyetlerin bağışçılar ve uluslararası fonlarla gerçekleştirildiğini dile getirdi. Yılmaz, “Kızılay’ı hep bir iyilik köprüsü olarak tanımlıyoruz” ifadelerini kullanarak, geçen yıl 47 milyon kişiye yardım ulaştırdıklarını belirtti. Ayrıca, Türk Kızılay’ın Uluslararası Kızılay Kızılhaç Federasyonu’ndaki 192 cemiyet arasında en fazla ülkeye ve insana yardım ulaştıran kuruluş olduğunu vurguladı.
Türkiye’nin Plazma Fraksiyonasyon Tesisi Hedefi
Yılmaz, Türkiye’de hayati öneme sahip plazma fraksiyonasyonu tesisi kuracaklarını açıkladı. “Plazma fraksiyonasyonu, ileri teknoloji gerektiren bir yöntem ve şu anda dünya genelinde sadece 9 ülkede bulunuyor. Türkiye’nin bu yaşamsal ihtiyacını karşılamak için bu tesisi ülkemize kuruyoruz” dedi. Projenin yatırım bedelinin 500 milyon avro olduğunu belirten Yılmaz, Güney Koreli bir firmayla ortaklık yapma kararı aldıklarını bildirdi. Yılmaz, “Bu sayede immün yetmezlikli çocuklarımız çok daha hızlı şifa bulacak” şeklinde konuştu.
Fatma Meriç Yılmaz, gelecek üç yıl için stratejik planlarını açıkladı. Afetlere hazırlık ve iyileştirme çalışmalarına yönelik eğitim seferberliği başlatacaklarını ifade etti. Kızılay bünyesinde 46 aşevinin bulunduğunu hatırlatan Yılmaz, hedeflerinin aşevlerinin sayısını 91’e çıkarmak olduğunu söyledi.
Kızılay butiklerini de daha görünür hale getirmek istediklerini aktaran Yılmaz, “Bunları standardize ederek, ihtiyaç sahiplerine daha etkin şekilde ulaştıracağız” dedi.

Kızılay’ın Enteral Beslenme Ürünleri Çalışması
Yılmaz, Kızılay’ın beslenme çalışmalarına ilişkin şunları kaydetti:
“Yoğun bakımda yatan, kanser hastaları gibi yemek yiyemeyen kişilere yönelik ‘enteral beslenme’ solüsyonları üretiyoruz. Kızılay Nova markasıyla bu ürünleri ruhsatlandırma aşamasına getirdik. Mercimek, tarhana, ezogelin çorbalarını da bu alanda geliştirdik. Bir yıl içinde bu ürünleri hastalarımıza ulaştırmayı hedefliyoruz.”
Kan sistemiyle ilgili iki önemli projeyi hayata geçirdiklerini belirten Yılmaz, kan torbasını yurt dışından temin etmenin sağlık sistemini riske attığını söyledi. “Silivri’de Kan Torbası Üretim Fabrikası’nın temellerini attık. NAT testi için de çalışmalarımızı başlattık” dedi. Gazze’deki insani yardımların durumuna da değinen Yılmaz, “Gazze’de yardım kapıları dönemsel olarak açılıp kapanıyor. Ancak bizim orada bir aşevimiz olduğu için yardımları sürdürebiliyoruz” dedi. Elektrik sıkıntısı nedeniyle Gazze’ye pişmiş ve konserve hale getirilmiş kurban etlerinin gönderildiğini belirten Yılmaz, bu konservelerin uzun raf ömrü sayesinde beslenme desteği sağladığını anlattı.
yılmaz: Ayni Bağışlar Kızılay’ı Güçlü Kılıyor
Bağışların kuruma katkısını anlatan Yılmaz, ayni bağışların nakit bağış kadar önemli olduğuna dikkat çekti. “Ramazan ayında 1 milyar 200 milyon liralık bağış topladık. Ayni bağışlar bizi çok güçlü kılıyor” dedi.
Yılmaz, Türk Kızılaya karşı toplumun bir bölümünde Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin ardından oluşan tepki ve kırgınlığın giderilmesi için hangi adımların atıldığı yönündeki soruya, "Afet döneminde yatırım grubunun kendi kanatlarıyla uçma özelliğini tamamen sınırladık ve dernek yönetimine aldık. 157 yıllık Türk Kızılay, halkın Kızılayıdır, milletin Kızılayıdır. Milletimiz bize bazen kızar. Kızmakta da haklıdır. Kıza da bilir, o hakkı vardır ama günün sonunda 'Sen benim yine Kızılayımsın' der ve kucak açar. Bunu neye göre söylüyorum? Bunu bağış rakamlarınıza bakarak söylüyorum. Kan bağışında rekor kırıyoruz. Koyduğumuz her bağış hedefini ulaşabiliyoruz." karşılığını verdi.
Kaynak: AA