Marmara Denizi’ndeki müsilaj, yüzeyin yanı sıra deniz tabanına çökerek deniz canlılarının yaşam alanlarını tehdit etmeye devam ediyor. Deniz ekosisteminin önemli bir parçası olan ve deniz canlılarına yuvalama-yavrulama alanı sağlayan mercanlar da müsilajın etkisi altında. Son gözlemler, Prens Adaları ile Marmara ve Avşa adaları çevresindeki mercan kolonilerinin müsilajla kaplandığını ortaya koydu.
Eryalçın, yaptığı açıklamada, “Maalesef bir kabus geri döndü, müsilajı tekrar yaşıyoruz. Henüz yüzeyde 2021 yılındaki kadar belirgin olmasa da, su kolonunda büyük parçalar halinde müsilaj var” dedi. Müsilajın bu kez denizin dibinde de yoğun olarak görülmeye başlandığını vurgulayan Eryalçın, parçaların mercan dallarına takılarak canlılar üzerinde olumsuz etkiler oluşturduğunu ifade etti.
Derinlik arttıkça tehdit büyüyor
Eryalçın, Akdeniz suyunun Marmara Denizi'nde başladığı 20 metreden itibaren mercanlara rastlandığını, büyük mercan topluluklarının ise 30-40 metre derinlikte bulunduğunu anlattı. 2024 yılının başlarında müsilajın 5 ila 20 metre derinlikte yoğunlaştığını söyleyen Eryalçın, “Şu anda maalesef dipte de çok net bir şekilde müsilaj görülmeye başladı” dedi.
Nekrotik bozulmalar mercanları öldürüyor
Prens Adaları ile Marmara ve Avşa adalarında yürütülen izleme çalışmalarında, mercanların dallarında müsilaj parçalarının bulunduğu ve bazı türlerde nekrotik bozulmaların başladığı gözlemlendi. Bu durumu dikkatle izlediklerini kaydeden Eryalçın, “Henüz sayısal verimiz yok ancak Marmara’nın güneyindeki mercanlarda bozulmalar görülüyor. Özellikle hassas iki türde bu etkiyi tespit ettik” ifadelerini kullandı.
Nekrotik bozulmanın, hayvanın canlı dokusunda başlayan ve doku kaybına yol açan bir tür hastalık olduğunu belirten Eryalçın, bu durumun vücudun yarısından fazlasını etkilemesi halinde ölüme yol açabileceğini kaydetti.
2021’de büyük kayıplar yaşandı
2021 yılında yaşanan müsilaj krizinde mercan popülasyonunda yüksek oranlarda ölüm tespit edildiğini hatırlatan Eryalçın, “Umarım bu sefer aynı sonuca varmaz. Ancak bu durum tekrarlamaya devam ederse, Marmara Denizi’nde canlılık kalmayabilir. Bu konuda ciddi endişelerimiz var” dedi.
Eryalçın, Marmara Denizi'ndeki en yaşlı mercan kolonilerinin 40 santimetreyi aşan bireyler olduğunu, ancak önceki müsilaj döneminde bu bireylerin büyük ölçüde yok olduğunu söyledi. Türün iyileşme çabalarının sürdüğünü ifade eden Eryalçın, küçük mercan bireylerinin arttığını fakat müsilaj gibi tehditlerin bu süreci sekteye uğrattığını dile getirdi. Eryalçın sözlerini şu şekilde tamamladı:
"Kimseyi umutsuzluğa sürüklemek istemem. Marmara Denizi, çok hızlı yanıt verebilen bir ekosistem. Ancak atıkların arıtılmadan denize bırakılmaması gerekiyor. Eylem planı maddeleri ivedilikle ve samimiyetle uygulanırsa, bu çabaların karşılığını alacağımıza inanıyorum."
Kaynak: İHA