Canan Dağdeviren, özellikle giyilebilir tıbbi cihazlar ve esnek elektronikler alanında geliştirdiği buluşlarla dünya bilim sahnesinde öne çıkan bir Türk bilim insanıdır. 1985 yılında İstanbul’da doğan Dağdeviren, küçük yaşlardan itibaren bilimsel merak ve azimle yetişti.
Eğitim Hayatı ve Akademik Başarıları
Canan Dağdeviren’in eğitim serüveni Hacettepe Üniversitesi Fizik Mühendisliği bölümünden mezun olmasıyla başladı. Ardından Sabancı Üniversitesi’nde Malzeme Bilimi ve Mühendisliği alanında yüksek lisans yaptı. 2009 yılında kazandığı Fulbright bursuyla ABD’ye giderek Illinois Üniversitesi’nde doktora çalışmalarına başladı.
Doktora sürecinde geliştirdiği giyilebilir kalp pili teknolojisi, tıp ve mühendislik dünyasında büyük ses getirdi. Bu buluş, vücut hareketlerinden enerji üreterek cihazların kendi kendine çalışmasını mümkün kılıyor.

Harvard ve MIT’de Görev Alan İlk Türk Kadın Bilim İnsanı
Canan Dağdeviren, 2014 yılında Harvard Üniversitesi’ne bağlı Genç Akademi’ye (Junior Fellowship) kabul edilerek büyük bir başarıya imza attı. Daha sonra dünyanın en prestijli teknik üniversitelerinden biri olan MIT’de (Massachusetts Institute of Technology) akademik çalışmalarına devam etti.
MIT’de kurduğu Conformable Decoders Lab adlı laboratuvarda, insan vücuduna uyum sağlayan esnek sensörler ve teşhis cihazları geliştirmeye odaklanıyor.
Meme Kanseri Tespiti İçin Giyilebilir Ultrason: Bir İlk
Dağdeviren’in en dikkat çeken projelerinden biri, meme kanserinin erken teşhisini sağlayan giyilebilir ultrason yaması oldu. Bu cihaz sayesinde, özellikle risk altındaki kadınlar ev ortamında düzenli tarama yapabiliyor. Bu çalışma, bilim dergilerinde yer aldığı kadar, BBC 100 Women gibi listelere girmesini de sağladı.

Uluslararası Ödüller ve Tanınırlık
Canan Dağdeviren, Forbes’un “30 Yaş Altı 30 Bilim İnsanı” listesinde yer aldı. Aynı zamanda MIT Technology Review tarafından “Dünyayı Değiştiren 35 Yaş Altı Mucit” arasında gösterildi. 2023 yılında ise TÜSEB Aziz Sancar Bilim Ödülü’ne layık görüldü.
Canan Dağdeviren, yalnızca bilimsel çalışmalarıyla değil; gençlere verdiği mesajlarla da dikkat çekiyor. “Hayallerinizin peşinden gidin, çünkü bilimin milliyeti yoktur” sözleriyle, özellikle Türkiye’deki genç kadınlara örnek olmaya devam ediyor.