Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının sosyal medya hesabından yayımlanan açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1950 tarihli Schuman Deklarasyonu’nun Avrupa’nın siyasi ve ekonomik entegrasyon sürecinin başlangıcını simgelediğini belirterek, bu tarihin her yıl 9 Mayıs'ta Avrupa Günü olarak kutlandığını vurguladı.
Erdoğan mesajında, Avrupa bütünleşmesini temsil eden Avrupa Birliği’nin son yıllarda çeşitli küresel ve bölgesel krizlerle yüzleştiğine dikkat çekti. Avrupa güvenlik mimarisinin tartışıldığını dile getiren Erdoğan, Gazze’de 19 aydır devam eden katliamların karşısında sessiz kalınmasının ve İsrail’e karşı etkili bir politika geliştirilememesinin, Avrupa Birliği'nin temel değerlerini sorgulanabilir hale getirdiğini söyledi.
erdoğan: Kıtanın ortak çıkarlarını esas alan bir Birlik herkes için faydalıdır
Avrupa Birliği’nin bugün, bütünleşmenin temellerinin atıldığı dönemdeki gibi vizyoner ve cesur bir perspektife ihtiyaç duyduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bu zor dönemde münferit üyelerin çıkarlarıyla sınırlı kalmayan, kıtanın ortak menfaatlerini gözeten, kapsayıcı ve bütünleştirici bir Avrupa Birliği herkes için faydalı olacaktır. Tüm engellere rağmen Avrupa Birliği üyeliğine aday olan Türkiye, izlediği insani, barışçıl ve yapıcı politikalarla, sunduğu adil çözümlerle Birliğin bekası için de güvence niteliği taşımaktadır.”
erdoğan: Türkiye-AB ilişkileri küresel gelişmelerle yeniden önem kazanıyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesajının devamında, son dönemde yaşanan küresel gelişmelerin ve değişen dengelerin, Avrupa Birliği ile Türkiye ilişkilerinin önemini bir kez daha ortaya koyduğunu ifade etti. Erdoğan, Türkiye’ye karşı zaman zaman hakkaniyetsiz tutum takınan kişi ve grupların varlığına rağmen, Avrupa Birliği’nin karşılıklı fayda ve stratejik vizyon temelinde hareket edeceğine inandığını vurguladı.
Mesajını, “Bu vesileyle kendi vatandaşlarım başta olmak üzere tüm Avrupa halklarının Avrupa Günü’nü tebrik ediyorum” sözleriyle tamamladı.