DOSYA HABER: YASEMİN YILDIZ SÜRMEN
Türkiye’de kadınlara yönelik şiddet vakaları ne yazık ki artarak devam ediyor. Gaziantep’te 2 aylık hamile Emel Akbaş Bayhan’ın şüpheli ölümü ve İstanbul’da eski sevgilisi tarafından uyurken kezzapla saldırıya uğrayan Yasemin Uzunçelebi’nin yaşadığı korkunç travma, toplumun bu derin sorunla mücadelede ne denli yol alması gerektiğini gözler önüne seriyor. Her iki olayda da mağdurların yaşadıkları dram, sadece bireysel değil, toplumsal bir kriz olduğunu ortaya koyuyor. Şiddetin pençesindeki kadınların sesi olmaya devam etmek ve çözüm yollarını birlikte aramak artık herkesin sorumluluğu.
Kadına Yönelik Şiddetin Karanlık Yüzü: Hayatlar Parçalandı, Adalet Aranıyor
Haziran ayında Türkiye genelinde basına yansıyan kadın cinayetleri ve şiddet vakaları, toplumun kanayan yarasının boyutlarını bir kez daha gözler önüne serdi. İstanbul Sarıyer’de 5,5 aylık hamile Oya Budak’ın eski nişanlısı tarafından göğsünden vurularak katledilmesi, Gaziantep’te 2 aylık hamile Emel Akbaş Bayhan’ın şüpheli ölümü ve İstanbul’da eski sevgilisi tarafından uyurken kezzapla yüzü yakılan Yasemin Uzunçelebi’nin yaşadığı dehşet, kadına yönelik şiddetin vahim boyutlarını gözler önüne seriyor.
Bu olaylar, sadece bireysel trajediler olmanın ötesinde, ailelerin, toplumun ve devletin çözüm bekleyen derin bir krizle karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Hamile kadınların bile bu şiddetin hedefi haline gelmesi, acil ve kapsamlı önlemler alınmasının gerekliliğini çarpıcı biçimde ortaya koyuyor.
Kadın cinayetleri ve şiddet olaylarındaki artış, toplumsal bilinçlenme, etkili yasalar ve caydırıcı cezaların yanı sıra, kadınların korunması için güçlü mekanizmaların acilen devreye sokulmasını zorunlu kılıyor. Geçtiğimiz Haziran ayında şiddet ve cinayet -basına yansıyan- haberleri, şiddete sessiz kalınmaması gerektiğinin, hayatların daha fazla yok olmaması için hep birlikte mücadele edilmesi gerektiğinin canlı kanıtı.
Dilek Öğretmen Balkondan Atıldı: 21 Günlük Evlilik Felçle Bitti!
DHA'nın haberine göre; Adana’da yaşanan olay, kadına yönelik şiddetin geldiği noktayı gözler önüne serdi. Giyim öğretmeni Dilek Gökgül (31), iddiaya göre henüz 21 gün önce evlendiği eşi Çağlar Gökgül (36) tarafından apartmanın 6. katından atıldı.
Olay sonrası ağır yaralanan genç kadın, belden aşağısı felç kaldı ve yatalak hale geldi. Şüpheli eş ise tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Dilek Gökgül, 24 Mayıs'ta alkol aldığı iddia edilen eşiyle tartıştıktan sonra darbedildiğini ve ardından balkondan aşağı atıldığını söyledi: Demir korkuluklardan tutunuyordum. Gözümün içine baka baka ‘Geber, öl’ dedi. Sonra parmaklarımı tek tek açtı…
Dilek öğretmen, kendisini suçlayan eşinin “intihar etti” savunmasını reddediyor ve hukuk mücadelesi veriyor.


Hamile Genç Kız Katledildi! ‘İyi Yaptım’ Diyen Zanlı Tutuklandı
18 yaşındaki 5,5 aylık hamile Oya Budak, eski nişanlısı tarafından sokak ortasında vurularak öldürüldü. Gencecik yaşta bebeğiyle birlikte hayata veda eden Budak’ın son mesajları da ortaya çıktı.
İHA'nın haberine göre; İstanbul Sarıyer’in Kocataş Mahallesi’nde, gece saatlerinde yaşanan kan dondurucu olayda, 5,5 aylık hamile olan 18 yaşındaki Oya Budak, eski nişanlısı Samet T. tarafından göğsünden vurularak öldürüldü.
Ağır yaralanan Budak, hastaneye kaldırıldı ancak hem kendisi hem de karnındaki bebeği kurtarılamadı.
Ortaya çıkan detaylar, olayın sadece bir cinayet değil, aynı zamanda bir istismar ve aile baskısı zinciri olduğunu gösterdi. Oya Budak’ın yaklaşık 6 ay önce cinsel istismara uğradığı ve bu olay sonucunda hamile kaldığı öğrenildi.

İstismarda bulunan kişi tutuklandı, ancak Budak’ın ailesi genç kızın hamile olduğundan habersizdi. Nişanlısının ailesi ise bu durumu öğrenince Budak’ı “istemedi”, ancak Oya, yaşadığı tüm baskılara rağmen bebeğini doğurmaktan vazgeçmedi.
Oya Budak’ın ölümünden hemen önce yaptığı son yazışmalar da gün yüzüne çıktı. Eski nişanlısı Samet T.’nin, “Dışarıda bekliyorum” yazdığı mesajlardan sonra genç kızı sokakta bekleyerek pusu kurduğu anlaşıldı.
Cinayetin ardından yakalanarak Gayrettepe Asayiş Şube Müdürlüğü’ne götürülen Samet T., burada verdiği ifadede suçunu kabul etti. Ancak ifadesi kadar basın mensuplarına yaptığı açıklama da kan dondurdu.
“Bir şey söyleyecek misiniz?” sorusuna “İyi yaptım” cevabını veren Samet T., kamuoyunda büyük öfkeye neden oldu.

Gaziantep'te Hamile Kadının Şüpheli Ölümü: Aile Cinayet Diyor, Koca Serbest Bırakıldı!
Gaziantep’te 2 aylık hamile Emel Akbaş Bayhan, 3. kattan düşerek hayatını kaybetti. Eşi intihar dedi, ailesi ise cinayet iddiasında bulundu. Genç kadının ölümüyle ilgili soruşturma başlatıldı.
İHA'nın ulaştığı bilgiye göre; Gaziantep’in Şehitkamil ilçesi Onat Kutlar Mahallesi’nde sabah saatlerinde meydana gelen olayda, 38 yaşındaki Emel Akbaş Bayhan, oturduğu apartmanın 3. katından düşerek ağır yaralandı. Olay yerine çağrılan sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırılan kadın, tüm çabalara rağmen kurtarılamadı.

Bayhan’ın 1,5 yıllık evli olduğu ve 2 aylık hamile olduğu öğrenildi.
Emel Akbaş Bayhan’ın ailesi, olayın intihar olmadığını, kızlarının eşi M.Ş.B. tarafından öldürüldüğünü iddia etti. İddialara göre çift arasında daha önce şiddetli geçimsizlik yaşanmış ve Bayhan, eşi hakkında uzaklaştırma kararı aldırmıştı. Ancak bir süre sonra çiftin tekrar birlikte yaşamaya başladığı belirtildi.
Aile, genç kadının baskı altında olduğunu ve yaşadığı şiddetin sonu ölümle bittiğini savunuyor.

Emel Akbaş Bayhan’ın ölümünün ardından Gaziantep Emniyeti olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlattı. Genç kadının eşi M.Ş.B., ifadesi alınmak üzere karakola götürüldü, ancak işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.
Kadının kesin ölüm nedeni için adli tıp raporu bekleniyor.
Yasemin Uzunçelebi, uyurken Kezzaplı Saldırıya uğradı! Eski sevgilisi Yüzüne Asit Döktü, Hayatı Karardı!
Eski sevgilisi tarafından uyurken yüzüne ve vücuduna kezzap dökülen Yasemin Uzunçelebi, yıllar süren tedavilerle hayata tutunmaya çalışıyor. Sol gözünü kaybetti, kıkırdakları eridi, vücudunda kalıcı yanıklar oluştu. Canice saldırının yankıları hala sürüyor.
Sabah'ın haberine göre; İstanbul’da 2021 yılında yaşanan olayda, 45 yaşındaki Yasemin Uzunçelebi, eski sevgilisi Mehmet Y. tarafından gece uykusunda kezzaplı saldırıya uğradı. Uyurken yüzüne ve vücuduna dökülen asit nedeniyle ağır yaralanan kadın, sol gözünü kaybetti, elleri ve boynu işlevini yitirdi.
Saldırının ardından 6 ay yoğun bakımda kalan Uzunçelebi, defalarca ameliyat geçirdi. En son Eskişehir Şehir Hastanesi’nde yapılan başarılı operasyonla boynunu ve ellerini daha rahat kullanmaya başladı.

O dönem garson olarak çalışan Yasemin Uzunçelebi, çalıştığı kafede müşteri olarak tanıştığı Mehmet Y. ile sevgili oldu. Ancak ilişki zamanla toksik bir hâl aldı ve ayrılıkla sonuçlandı. Ayrılık sonrası hayatına yeni bir sayfa açmak isteyen kadın, Antalya’ya taşınmaya hazırlanırken saldırıya uğradı.
Mehmet Y., planlı bir şekilde kadının evine gizlice girdi, şebeke suyunu kesti, evdeki tüm su kaynaklarını boşalttı ve gece saatlerinde kezzap dökerek kadının hayatını kararttı.
Yasemin Uzunçelebi, saldırı gecesini şu sözlerle anlattı: Yüzüm yanarken uyanıp su aradım. Ama evdeki tüm sular boşaltılmıştı. Komşuların kapısını çaldım, kimse açmadı. Yüzüm eriyordu… 112’yi aradım, beni hastaneye kaldırdılar. Bir gözümü kaybettim, nefes almakta ve yemek yemekte zorlanıyorum.
Kadının ifadelerine göre Mehmet Y., su ve elektriği bilerek kesmiş, olay öncesinde saldırıyı adım adım planlamıştı.
Olay sonrası tutuklanan saldırgan Mehmet Y., mahkeme tarafından “Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürmeye teşebbüs” suçundan 20 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ancak mağdur kadının acıları hâlâ sürüyor.

Peki Bu Vahşete Nasıl Dur Denilebilir?
Son yıllarda kadın cinayetleri ve şiddet vakaları alarm verici boyutlara ulaştı. Haziran ayında basına yansıyan onlarca acı haber, toplumun kanayan yarasını bir kez daha gözler önüne serdi. Her gün bir kadın daha hayatını kaybediyor, her gün bir aile daha parçalanıyor. Peki, bu vahşete nasıl dur denebilir?
Kadın cinayetlerine ve şiddete karşı topyekûn mücadele şart! Devletin, sivil toplumun ve bireylerin el ele vererek bu karanlık tablonun değişmesi mümkün. Fakat bu değişim için kararlılık, cesaret ve acilen uygulanacak politikalar gerekiyor.
Bu vahşete dur demek, sadece kadınların değil, insanlığın onurunu korumaktır. Artık sessiz kalma zamanı değil, harekete geçme zamanıdır.