Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Efendimiz Resulullah (Sallallahü teala aleyhi sellem)’e yapılan iğrenç saldırıyı nefretle lanetliyor, İslamofobi tehdidinin ülke içine kadar sızmasına karşı siyasi, stratejik ve hukuki bir eylem planı hazırlanmasını önemli görüyorum" dedi.
MHP lideri Devlet Bahçeli, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Bir mizah dergisinde Hazreti Muhammed (Sallallahü teala aleyhi sellem)’in karikatürünü yayımlayan dergiyi kınayarak sözlerine başlayan Bahçeli, "Yabancı benzerlerini aratmayacak ilkellikte yayın yapan sözde bir mizah dergisinde Efendimiz Resulullah (Sallallahü teala aleyhi sellem)’e yapılan iğrenç saldırıyı nefretle lanetliyor, İslamofobi tehdidinin ülke içine kadar sızmasına karşı siyasi, stratejik ve hukuki bir eylem planı hazırlanmasını önemli görüyorum" ifadelerini kullandı.
Geçirdiği rahatsızlık sebebiyle yaklaşık 5 aylık bir ayrılık yaşadığını dile getiren Bahçeli, "Çalışmalarımızı kesintisiz sürdürdük. Türkiye ve dünya gündemini yakinen takip ve not ettik. İhtiyaç olan her durumda görüş ve düşüncelerimizi aziz milletimizle paylaştık. Ancak fitne durur mu, elbette durmadı, duraklamadı, yayılım ateşine ara vermedi. Yapay zekâyla konuştuğumu ileri süren kabak kafaları, özürlü beyinleri, zehirli dilleri şaşkınlıkla izledik. Dublör kullanılıyor, o değil, yerine robot yapılmış, gerçekler gizleniyor, çoktan öldü diyen şarlatanlara ne yalan söyleyeyim hayretler içinde şahit olduk. Bilmiyorlar ki, taşıdığımız can emanetini alacak sadece ve sadece hikmetinden sual olunmayacak Yüce Allah’tır" diye konuştu
DEVLET BAHÇELİ: ORMANLAR MİLLİ SERVETTİR
Her yaz mevsiminde çıkan orman yangınlarında ormanlık alanların küle döndüğünü belirten Bahçeli, "Ormanlar milli servettir. Ormanlar manevi berekettir. Bir ağacın yanması, bir ormanın yok olması esasen ülke ve millet varlığına kast etmektir. İhmalkârlıktan, dikkatsizlikten, düşüncesizlikten, tedbirsizlikten, pervasızlıktan, magandalıktan veya sabotajlardan kaynaklı yangınlar artık tahammül sınırlarından taşmıştır. Geçen hafta ülkemizin farklı il ve ilçelerinde çıkan orman yangınları olağanüstü önlemlerin alınmasını mecburi hale getirmiştir. Yaz aylarında acaba ormanlarımız yine yanacak mı sorusunun devamlı surette aklımıza gelmesi, sonra da korktuğumuzun başımıza gelmesi rutinleşen ve milletimizi derinden yaralayan bir kısır döngü halini almıştır. Başta piknik ateşiyle sigara izmaritinin tutuşturduğu yangınlar sabır taşını bile çatlatacak boyutlardadır. Yalnızca izmarit atılmasından 81, piknik ateşinden de 50 yangının çıkması, sorarım sizlere ihanet değil midir? İzmir Buca’da benzin dökerek kasten orman yangınına sebep olan alçağın menfur eylemi düşmanlık değil midir? Sorumluların en ağır şekilde cezalandırılması, şayet mevzuatta boşluklar varsa derhal takviye ve telafi edilmesi acilen sağlanmalıdır. Bu kapsamda uyulması gereken kanunlar vardır ve bellidir. Yeter ki tam ve eksiksiz tatbik edilsin, yeter ki orman yangınlarına neden olan faillerin gözünün yaşına bakılmasın. Birisi sönen diğeri sökün eden orman yangınlarının Adana, Antalya, Osmaniye, İzmir, Mersin, Muğla, Hatay, Balıkesir, Bilecik, Sakarya, Manisa’yı alevler içinde bırakması hepimizi kahretse de, inanıyorum ki, yanan ormanlarımızın tekrar yeşillenmesi, tekrar eski güzelliğine kavuşması elbirliğiyle mümkün olacaktır. Çünkü yeşil vatanımızı milli namus görüyoruz" şeklinde konuştu.
Yangınlarla mücadelede aktif olarak devreye giren ve sahada çalışan görevlilerle koordineli biçimde faaliyet gösteren Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı’na teşekkür eden Bahçeli, orman varlığını, orman canlılarını yakıp kavuran yangınlara karşı devletin her kurumuyla dayanışma halinde olduklarını kaydetti.

BAHÇELİ'DEN ÖZGÜR ÖZEL'E SERT SÖZLER!
CHP’nin 38’inci kurultayıyla ilgili mutlak butlan davasının ve bu dava duruşmasının 8 Eylül tarihine ertelenmesinin kendileri adına herhangi bir değeri olmadığını aktaran Bahçeli, "CHP’nin kendi içinde birlik ve dirlik halinde olması, iç huzur ve dengeyi yakalaması Türk demokrasisinin hayrına olacağı kanaatindeyim. Sosyalist Enternasyonal’in yörüngesinde sorgusuz sualsiz dönerek değil Atatürk’ün izinden yürüyerek istikrarsızlıktan ve sonu meçhul kargaşalardan kurtulacakları düşüncesindeyim. 8 Eylül’den bir gün sonra tarihi bir gün olan 9 Eylül’e bir ve bütün halinde ulaşması CHP için demokratik bir fırsattır. Eğer bu samimi tavsiyelerimiz gerçekleşmezse, bu parti Türk siyasetini nedensellik muhtevasında yozlaştıracak ve yıpratacaktır. Hem siyasi varlığına yazık edecek, hem de Türk demokrasisini zedeleyecektir. Maalesef CHP artık kartel partisidir, yani siyasi hedefleri için devletin kaynaklarını kanun dışı yollardan kullanacak ve şebeke oluşturacak kadar çizmeyi aşmıştır. Bununla mündemiç olmak üzere dehşet veren kanunsuzluk, hukuksuzluk ve yolsuzluk markası olmaya da açık ara namzettir. CHP Genel Başkanı’nın Avrupa’da Türkiye’nin aleyhine konuşması karanlık üslubun, kararmış ve katılaşmış mensubiyet bilincinin somut yankısından başka bir şey değildir. Neymiş, bu zat Alman Sosyal Demokrat Partisi’nin kongresinde ayakta alkışlanmış. ‘Ya hep beraber ya hiç birimiz’ demiş. Geçiniz bu masalları, gelin de külahıma anlatın bu zırvaları. Yabancıların karşısından nabza göre şerbet veren bir siyasetçinin ülkesini ve milletini tartışması, hatta kötüleme yarışına girmesi utanç duyulacak bir ilkesizlik ve itibarsızlıktır. CHP’nin geleceğini dış güçlerin insaf ve merhametine terk edenlerin Kuvayı Milliye’den kuvayı milliyetsizliğe geçiş yapmaları oldukça üzücüdür" ifadelerine yer verdi.
‘PKK’NIN SİLAH BIRAKMA SÜRECİNİ TAMAMLAMASI BİR AN EVVEL SAĞLANMALI'
Bugüne kadar ödenen bedellere, yürekleri kavuran acılara tekrar katlanılması ve yeniden muhatap kalınmasının söz konusu olmadığını dile getiren Bahçeli, "Türkiye yeni bir döneme geçmiştir. Bu nedenle PKK’nın silah bırakma sürecini tamamlaması bir an evvel sağlanmalı, provokasyon mahiyetli ve hiç kimsenin altından kalkamayacağı yeni çatışmalara yol açacak sivri tahriklere karşı azami derecede dikkat edilmelidir. Onun bunun ne dediğinin, yürüyen kervana taş atmak için nasıl bir pozisyon aldığının hiçbir ehemmiyet ve evveliyatından bahsedilmeyecektir. 27 Şubat İmralı açıklamasına müzahir şekilde, PKK örgütsel varlığını feshettiğini ve silahları bıraktığını 12 Mayıs’ta açıklamıştır. DEM Parti’nin sorumlu ve sonuç odaklı temasları ise kayda değerdir. Kanlı süreç bütünüyle sonlanmalıdır. Kara bir dönem açılmamak üzere kapanmalıdır. Umutlar kabarmalı, barış havası hakim olmalıdır. Bundan geriye dönüş yoktur. Aksi halde doğacak sonuçların bedeli vahim ötesidir. Çağları aşıp gelmiş büyük bir milletin vizyonuna sahip olarak mücadele ahlakımızı diri tutacağız, barış ve kardeşliği kucaklayıp istikbalin yol haritasını çizeceğiz. Milletimizin her ferdine elimizi uzatıp ferah ve selamet dolu bir geleceğin mimarisini Cumhur İttifakı olarak temin edeceğiz" diye konuştu.
‘SİYONİST-EMPERYALİST BARBARLIĞIN MAKSADI BELLİDİR’
Yeni bir dünya savaşının fitilini tutuşturmak için planlı bir rekabet oluşturulduğunu belirten Bahçeli, "Nükleer silahların kullanımıyla ilgili iddialar feci tehditlerin varlığına işarettir. Uçuşan füzeler, hedeflerine çarpan insansız hava araçları, semaları kapatan savaş uçakları, istihbarat kapışmaları, ölen siviller, kaybolan değerler, harap olan medeniyetler, yeryüzünden silinmek istenen Gazze, emzik yerine kanını emen bebekler, kefenlenmiş çocuklar, rezil rüsva olmuş bir dünya gerçeği karşımızdadır. İşte bu ibretlik gerçeğe karşı terörsüz Türkiye milli varlığımızın, iç barış ve huzurumuzun ebedi güvencesi, aşılması mümkün olmayan kale duvarıdır. Siyonist-Emperyalist barbarlığın maksadı bellidir, Türkiye’nin etkisizleştirilmesini temin etmektir. İmajı ve iradesi pırıl pırıl parlayan, A’dan Z’ye gücüne güç katan, savunma sanayinde altın çağını yaşayan, milli birlik ve beraberliğini perçinleyen Türkiye’mizi çekemeyen, rahatsız ve huzursuz olmasını hedefleyen zulüm projeleri devrededir. Bu habis projeleri Allah’ın izniyle yırtıp atacağız. Türkiye’yi canımız ve kanımız pahasına koruyacağız. ‘Türk’süz Türkiye, düzensiz devlet’ yalan ve iftirasına bel bağlayan ucubelerin önce kim olduklarını, neye ve kimlere hizmet ettiklerini açıklamaları siyasi ahlaklarının gereğidir" diye konuştu.
Kaynak: İHA