Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Türkiye Basın Federasyonu'nun düzenlediği “Anadolu Sohbetleri” programında basın mensuplarıyla bir araya geldi. Gündeme dair pek çok başlığa değinen Tekin, Liselere Geçiş Sistemi (LGS) başta olmak üzere sınav güvenliği, imam hatip okulları, zorunlu eğitim süresi ve gündemdeki eleştirilere yönelik kapsamlı değerlendirmelerde bulundu.
BAKAN TEKİN'DEN LGS İDDİALARINA YANIT
LGS süreciyle ilgili tartışmalara değinen Bakan Tekin, sınav güvenliğinin ÖSYM standartlarında sağlandığını vurguladı. Soruların dış etkenlerden tamamen izole edilmiş, jammer bulunan kapalı bir alanda hazırlandığını belirten Tekin, soruların emniyet birimlerinin gözetiminde sınav merkezlerine ulaştırıldığını söyledi.
Bazı aksesuarların sınava girişte yasaklanmasının da güvenlik önlemleri kapsamında alındığını ifade eden Tekin, ''Kameralar ve görüntüleme cihazları artık çok küçük. Bu nedenle piercing ve küpe gibi unsurlar da yasaklandı'' dedi.
Sosyal medyada sınav sorularının sızdırıldığına ilişkin iddialara da yanıt veren Tekin, söz konusu PDF belgenin basılı materyalden çekilen bir fotoğraftan elde edildiğinin tespit edildiğini söyledi. ‘’Bu durum üzerinden algı operasyonu yapılması haksızlık'' ifadelerini kullandı.
TEKİN: Politik Sınırlar İçinde Yanıt Verdik
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in açıklamalarına da değinen Tekin, şahsına yönelik ağır ifadeler kullanıldığını, ancak kendisinin siyasi sınırlar içinde kaldığını dile getirdi. Çocukların siyasal tartışmaların konusu haline getirilmesini etik dışı bulduğunu belirten Bakan, ''Yaklaşık 1 milyon çocuğumuzun zihinlerini bulandırmaya kimsenin hakkı yok'' dedi.
TEKİN: Vesayet Mekanizmasını Ortadan Kaldırdık
Son yıllarda sınavlarda başarı gösteren illerin sayısında artış olduğunu hatırlatan Tekin, ''2020’de 42, 2021’de 36, 2022’de 49, 2023’te 68, 2024’te 58 ve bu yıl 66 ilden öğrenciler tam puan aldı. Bu başarı, öğretmenlerimize ve müfredata güvenin bir sonucudur'' dedi. Eğitim sistemine dışarıdan müdahale etmeye çalışan kişilerin oluşturduğu vesayet yapısını kaldırdıklarını ifade etti.
TEKİN: Sorular Bakanlık Öğretmenleri Tarafından Hazırlandı
Bazı çevrelerin sınav sorularının dış kaynaklarca hazırlandığı yönündeki iddialarına da yanıt veren Tekin, soruların tamamen Bakanlığa bağlı öğretmenler tarafından oluşturulduğunu, sadece ihtiyaç duyulması halinde üniversitelerden bilimsel değerlendirme alındığını belirtti. Bu değerlendirmelerin sınav soruları için değil, soru havuzu oluşturma sürecinde yapıldığını vurguladı.
İmam Hatip Okulları Üzerinden Yürütülen Tartışmalar
İmam hatip okullarıyla ilgili gündeme gelen değerlendirmelere de yanıt veren Bakan Tekin, özellikle Trabzon ve Antalya’daki Mahmut Celalettin Ökten Anadolu İmam Hatip Ortaokulları üzerinden yapılan eleştirilerin istatistiklerle çeliştiğini söyledi. ''Bu okullar yıllardır yüzdelik dilimlerde istikrarlı başarı gösteriyor. Bu yıl da benzer bir tablo söz konusu'' ifadelerini kullandı.
LGS Raporu: Pedagojik Hassasiyetle Hazırlıyoruz
LGS analiz raporlarının geçmiş yıllara kıyasla kısa tutulduğu yönündeki eleştiriler hakkında konuşan Tekin, teknik verilerden oluşan uzun raporların pedagojik açıdan öğrenciler üzerinde baskı oluşturabileceğini belirtti. ''Çocukları yarış atı gibi yarıştırmak istemiyoruz. ‘Kaçıncı oldun, hangi ilden kaç birinci çıktı’ gibi verileri paylaşmanın şeffaflıkla ilgisi yok. Asıl olan, çocuğun üstün yararıdır'' dedi.
Diyarbakır’daki Soru Sızıntısı İddiası: 29 Kişi Hakkında Soruşturma
Diyarbakır’da bir öğretmenin sınav esnasında cep telefonuyla soru kitapçığını görüntüleyerek paylaştığı iddialarına da değinen Tekin, olayın ardından aynı gün soruşturma başlatıldığını açıkladı. Görüntülerin sınav esnasında çekildiğini ve sadece dört kişiyle paylaşıldığını belirten Tekin, ''Soruşturma kapsamında öğretmen, bazı kamu görevlileri, polis memurları ve okul yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 29 kişi hakkında işlem başlatıldı. İlgililer görevden uzaklaştırıldı'' dedi.
Zorunlu Eğitim Süresi Yeniden Tartışmaya Açılıyor
Zorunlu eğitimin 12 yıl olmasıyla ilgili tartışmalara da değinen Tekin, dünya genelinde bu konunun yeniden gündeme geldiğini belirterek, ''Çocuklar artık dijital kaynaklardan farklı şekillerde bilgiye ulaşabiliyor. Dolayısıyla bu sürenin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye'de de çeşitli gerekçelerle bu tartışma sürüyor. Bu konuda nihai kararı kamuoyundaki değerlendirmelere göre vereceğiz'' dedi.